Geçtiğimiz şubat ayının 13. gününde bir cumartesi sabahı Kadir Has Üniversitesi'nde 60 kişilik bir grup bir araya geldi. 13. cumanın uğursuzluğuna nazire yaparcasına cumartesinin kendilerine uğurlu geleceğine inanan bu genç kitlenin tek bir motivasyonu vardı: Spor aşkı! Yanlış anlaşılmasın. Bu gençler bir halı saha veya tek pota turnuvası için toplanmamışlardı. Zaten ilk bakışta çoğunun fiziğinin spora elverişli olmadığı göze çarpıyor, kiminde ayva kiminde balkon kıvamında olsa da göbekler ortak özellik olarak öne çıkıyordu. Belli ki zorunlu veya gönüllü olarak sporun icrasından çok önce vazgeçilmişti. Ne var ki dünyayı dolaşsa da sönmeyen Olimpiyat Meşalesi misali, dinmeyen spor aşkı içten içten bünyeleri dürtüyordu. Bir şeyler yapmak lazımdı. Spor yapmak kadar, onu izlemeyi ama daha çok üzerinde düşünmeyi, tartışmayı ve fikir üretmeyi seven bu kitlenin spor kariyerlerini sürdürmek için seçecekleri yolu tahmin etmek çok da zor değildi tabii ki. Karar verilmişti. Bir şekilde spor basınına giriş bileti alınacaktı.
Çok sınırlı sayıda bulunan ve parayla satılmayan, elde etmek için özgün hünerler sergilenmesi gereken bu biletin Kadir Has Üniversitesi'nin ev sahipliği yaptığı Spor İletişimi Sertifika Programı'nda temin edilebildiği haberi çabuk yayıldı. Ön elemelere yaklaşık yüz elli kişi katıldı ve başarılı olan altmışı aynı yolun yolcusu olmak için bir araya geldi. Normalde böyle bir oluşumda rekabetin tetikleyici yanından çok, kirli yüzünü göstermesi beklenir ama zaman geçtikçe omuz omuza ilerlemeye başlandı. Yardımlaşma ve dayanışma ön plana çıktı. Böyle olunca da kısa sürede, program ilk meyvelerini vermeye başladı. Bu süreçte aralarından bazıları çoktan sektöre adım atmaya başlayan programın katılımcıları, internet üzerinden Spor İletişim dergisini çıkarmaya başladı. Son olarak Dünya Kupası özel ekiyle beraber üçüncü sayısı çıkan dergi için olumlu yorumlar gelmeye başladıkça, birlikte daha başka neler yapabiliriz diye düşünmeye başlandı ve Taşra Baskısı ortaya çıktı. Çoğunluğun kendine ait blogu olmasına rağmen birlikten kuvvet doğar düşüncesi ile tek çatı altında toplanmaya karar verildi.
İşte şu an ziyaret etmekte olduğunuz sitenin arkasındaki hikaye budur. 21. yüzyılda hala matbaaya erken girmek zorunda kalan gazeteler olduğundan, akşam saatlerinde düşen haberleri hatta bazen maçları bile içermeyen taşra baskılarına gönderme yapan isim tercihimizden anlayacağınız üzere amacımız herkese ulaşabilmek. Bunu gerçekleştirmekte dayanacağımız başlıca ilkeler ise çeşitlilik ve tarafsızlık. Bu ilkelerden sapmadığımız sürece bu sitedeki yazıları keyifle okuyacağınıza inanıyoruz. Çünkü biz bu satırları doldurmaktan gerçekten büyük keyif alıyoruz.
Taşra Baskısı Yazarları
Avrupa Ligi'ni kazanmak ütopik bir ihtimal değil
23 saat önce
0 yorum