İlk maçta Almanya karşısında hezimete uğrayan Avustralya ile Sırbistan'ı yenen Gana karşı karşıya geldi bugün. İki teknik direktör takımlarının ilk maçlardaki performanslarından memnun kalmamış olacak ki, değişik kadrolar ile çıktılar sahaya.
Verbeek'in Avustralya'sı ilk maçta takım görüntüsünden çok uzaktı. Cahill'in kırmızı kart görmesiyle de iyice dağılmışlardı. Fakat bugün sahaya çıkan takım 90 dakika boyunca ilk maçtan çok farklı bir görüntü sergiledi. Savunma rakibe daha az alan bıraktı. Orta alandaki Valeri ve Culina'nın oyunu iyi yönlü oynamayı başarması sayesinde savunmaya katkısı artı. Berisciano gibi topa hassas dokunuşlar yapan bir oyuncunun sahada olması ise takımın oyun zekâsını yükseltti. Birde Kewell kırmızı görüp atılmasaydı, belki de başka bir hikâyesi olacaktı maçın.
Gana ise ilk maçtaki gibiydi. Orta alanda mücadele eden, defansı fazla açık vermeyen, ama ileri 3lüsünün kısıtlı yeteneklerinden dolayı sonuca erişemeyen bir takım. Gana'nın 2006 Dünya Kupası'nda da en büyük sıkıntısı buydu. Topu tehlikeli alana getirip, bitirici pasları yahut vuruşları yapamıyorlardı. Bu turnuvadaki 2 gollerinde penaltıdan gelmesi tesadüf değil. İlk maçta 13 bu maçta ise 16 şutları kaleyi buldu, ama top sadece 11 metre uzaktan vurulunca ağlarla buluştu.
İki takımın bu 90 dakikalık performansına bakarsak Verbeek'in dersini daha iyi çalıştığını söyleyebiliriz. Takımı 25. dakikada 10 kişi kaldı. Ama o yaptığı müdahalelerle saha içinde takımı hem diri tuttu, hem de takımın atağa çıkmasına yardımcı oldu. İlk maçta sol bek oynayan Chipperfield'ı bugün 66. dakikada sol açık alarak aldı oyuna. Avustralyalı son 20 dakikadaki atakların çoğunda vardı. Gana teknik direktörü ise, 10 kişi kalmış takıma karşı oyunsal üstünlüğü ele geçirecek hamleleri yapamadı. Belki Gana'nın kaleye attığı şut ve bulduğu pozisyonlar daha fazla, ama iki takımında topla oynama yüzdeleri eşit. Gana Avustralya'yı bir türlü yoramadı, çünkü topa sahip olamadı. Maç boyu 1 kişi eksik oynayan Avustralya toplamda 102.695 metre koşarken, 11 kişilik Gana 101.776 metre koştu.
İki takım açısından da maçın öne çıkan bazı oyuncuları vardı. Gyan maç boyu elinden gelini yaptı. Kevin Prince Boateng ise yüksek isabetli pas yüzdesi ile (85.47) takım organizasyonunda önemli rol oynadı. Kangurularda ise sahada basmadık yer bırakmayan Valeci takımın en iyi oyuncusuydu. Neill ise geçen maçtaki hatalarının hiç birini yapmadı ve Avustralya defansının beyni oldu.
Maçlar sonunda Gana 4 puanla grup lideri, Avustralya ise 1 puanla sonuncu durumda. Gana'nın son maçı 3 puanlı Almanya, Avustralya'nın ise rakibi, 3 puanlı Sırbistan. Matematiksel olarak her takımın gruptan çıkma şansı var, ama iki maçta da en önemli oyuncuları kırmızı kart gören Kangurular diğer takımların bir adım gerisinde.
Son bir paragrafı da her maçın kahramanı olan “Jubulani” hak ediyor. Kaleciler mi kötü, forvetler mi beceriksiz, yoksa top mu huysuz çözülemiyor. Genel yargıları çıkarmak çok zor, çünkü bu topun canının ne zaman ne yapmak isteyeceği kestirilemiyor.