Galatasaray, dün oynanan karşılaşmayla kendisi için kabusa dönen sezonu tamamladı. Sarı kırmızılı taraftarlar için Gaziantepspor müsabakası son iddialı maçtı. Tur geçilseydi herşeyin üstüne sünger mi çekilecekti? Tabii ki hayır. Ancak Galatasaray, kuruluş amaçlarından biri olan 'Türk olmayan takımları yenmek' ve bunu gerçekleştirebilmek için Avrupa'da mücadele etme hakkı kazanma şansını sürdürecekti. Olmadı! Sarı kırmızı ekibin Avrupa hayali başka bahara kaldı.
Tribünler lig maçlarındaki doluluk ortalamasına göre oldukça boştu. Aslında bu vaziyet karşılaşmanın hafta içi olması, biletlere normalden fazla fiyat biçip, sonra düşürülmesi, hâla oturmayan ulaşım düzeni ve soğuk havayla açıklanabilir. Hatta stadı görme arzusunda olanların sayısındaki azalmayı da göze alırsak, bu durum biraz daha açıklığa kavuşur. Ancak her şeyi bir kenara koyarsak, bu müsabakanın taşıdığı değere baktığımızda tribünlerin boşluğunu anlamak mümkün değil.
Kapak
Bir oyuncu çok kötü oynayabilir, her hareketi yanlış olabilir, hatta takımına yaptığı hatalardan büyük zarar verebilir. Ancak bir insana bu kadar şiddetli şekilde tepki gösteremez ve herşeyin sorumlusu olarak onu gösteremezsiniz. Üstelik bu oyuncu en önemli maçınızda ne olursa olsun kaptanınızsa. Evet Ayhan Akman'dan bahsediyorum. Ben hayatımda böyle basiretsiz, iradesiz insan topluluğu görmedim. Ve bu topluluk ne yazık ki 'Galatasaray taraftarı' olarak adlandırılıyor. Dün akşam tribünde Ayhan'a yapılanları, söylenenleri hatırladıkça hâla içim kalkıyor. Böyle bir haksızlığı kabullenemiyorum. Ayıp! Stadyum'da ilk 11'ler açıklanırken, Ayhan'ın ismi anons edildiğinde daha sahaya çıkmadan küfürler başladı. Öyle bir önyargılı yaklaşım vardı ki bu her halükârda tecrübeli futbolcuyu etkiledi. Üzerinde oluşan olağanüstü baskıdan ve taraftardan alamadığı güvenden dolayı sahada istenileni veremedi. (Tabi burada yaklaşık 1 aydır oynamayan Ayhan'a şans veren Hagi de sorgulanabilir ama konu bu değil.) Tepkilerin en yoğun olduğu yani Ayhan'ın oyundan çıktığı an ise tecrübeli futbolcu formasını öperek kendisini yuhalayanlara çok güzel karşılık verdi. Belki de bu reaksiyon en güzel cevaptı o kendini bilmez topluluğa.
'Kaptan' Servet
Ligin ilk yarısında Frank Rijkaard takımın başındayken, en çok eleştiri alan oyuncu olan Servet Çetin, nasıl oluyor da attığı 1 golle bu kadar övgü alabiliyor. Aslında bu bir kısım Galatasaray taraftarının basiretsizliğini ortaya koyuyor. Öyle bir topluluk ki takımda ne kadar çirkinliğe yol açarsan aç, attığın bir golle herşey düzene girebiliyor. Hatta kahraman olabiliyorsun. Ayhan'ın oyundan çıktığı anda yükselen tepkiler Servet kaptanlık pazubandını taktığı için için gösterilmeliydi. Galatasaray yönetiminin açıklığa kavuşturması gereken konulardan biri de bu kaptanlık meselesi. Öyle ki başındaki teknik adamı, formasıyla mücadele ettiği takımı sabote edenler bir süre sonra 'kaptan' olarak dümenin başına geçebiliyor.
0 yorum