Jean-Marc Bosman, Avrupa Adalet Divanı’nda açtığı mahkemeyi kazandığında, Avrupa futbolunun kaderini değiştirmişti. Futbolcuların Bosman kuralı adı altında serbest dolaşım hakkı kazanmasıyla, güç dengeleri alabildiğine değişti. Peki, Bosman kuralıyla gelen, sözleşmesi biten futbolcuyu serbest bırakan uygulama, spor sahnesinde ilk ne zaman görülmüştü?
Bu sorunun cevabı için 1969 senesine gitmemiz ve bizim buralarda pek rağbet görmeyen bir sporun, beyzbolun tarihine bakmamız gerekiyor. Stadyumda izlemesi en zevksiz spor olduğu iddia edilen beyzbolun Bosman’ını aradığımızda, karşımıza Curt Flood ismi çıkıyor.
Tam adıyla Curtis Charles Flood, kariyerinin neredeyse tamamında St. Louis Cardinals forması giyen bir dış saha oyuncusuydu. Dış saha oyuncusunu, vurucunun çok uzağa yolladığı topları havada yakalamak için yırtınan ve home-run’larda çaresiz gözlerle bakan oyuncu olarak tasvir edebiliriz.
Curt Flood, bu mevkide oynayan oyunculara verilen Altın Eldiven ödülünü, kariyerinin son 7 yılında aralıksız olarak kazanan başarılı bir beyzbolcu, ancak şöhretinin asıl sebebi, 1969 senesinde açtığı ve 1972’de Birleşik Devletler Yüksek Mahkemesi’ne taşınan bir davadan kaynaklanıyor.
7 Ekim 1969’da Cardinals, Curt Flood’u Philadelphia Phillies’e gönderir, ancak Flood, oldukça zayıf bir takım olan ve ırkçı taraftarlara sahip olduğunu iddia ettiği Phillies için oynamak istemediğini açıklar. Ayrıca, takas olduğu haberini, genel menajerden değil de orta seviye bir yöneticiden alması da onu oldukça öfkelendirmiştir.
Flood, ligin başkanı Bowie Kuhn’a serbest kalma isteğini belirttiği mektupta şu ifadelere yer verir:
“Ligde geçirdiğim 12 yılın ardından, kendimi, ne istediğine saygı gösterilmeden alınıp satılacak bir mülk olarak görmüyorum. Bu sonucu ortaya çıkartan sistemin temel haklarımı ihlal ettiğine ve Birleşik Devletler yasalarıyla çeliştiğine inanıyorum.
1970 sezonunda beyzbol oynamak istiyorum ve bunu yapabilecek durumdayım. Philadelphia’daki kulüpten bir kontrat teklifi aldım ama karar vermeden önce diğer kulüplerle de görüşme yapma hakkım olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple, ligdeki bütün kulüplere, bu konu hakkındaki hislerimi ve 1970 sezonu için anlaşma yapmaya uygun durumda olduğumu bildirmenizi talep ediyorum.”Bowie Kuhn’un Flood’un talebini reddetmesi üzerine, oyuncular birliğinin de desteğini arkasına alan Flood, davasını Yüksek Mahkeme’ye taşır. Ne var ki Yüksek Mahkeme’den de istenen sonuç çıkmaz ve Phillies’in ümidi kestiği Flood, Washington Senators’a takas olur. 1971 sezonunda, Senators ile son derece başarısız bir sezon geçirir ve emekliye ayrılır.
Flood, davasında başarısız olur ama ateş bir kere yakılmıştır artık. Kulüplerin, süresi dolan kontratları diledikleri gibi uzatabilmelerine olanak sağlayan kuralın değişmesi, oyuncular birliğinin öncelikli amacı haline gelir ve 1975’de, 1 yılını kontratsız olarak geçiren oyuncuların, 1976’da ise ligde 6. yılını dolduran oyuncuların serbest kalma hakkına sahip olacaklarına karar verilir.
Bu iki kararın açtığı kapı, bir daha kapanmayacak şekilde giderek açılır ve basketboldan futbola kadar diğer birçok spor dalını da etkileyerek bugün sahip olduğumuz serbest oyuncu düzenlemelerinin temeli atılır. 60’larda ABD’de yaşanan ırk ayrımcılığına başkaldırı hareketinden de etkilenen siyahi bir beyzbolcu, sporcuları meta olmaktan çıkaran özgürlük hareketinin babası olmuştur.
0 yorum