TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG



Bahadır'ın attığı taşın tam kafama denk gelmesi ile aklıma geldi Henry Turner. Dün gece 15.000 kişinin önünde terlerken Fenerbahçe Ülker, benim gözlerim seyircilerin arasındaki Tanjevic'e ilişti. Nedim Karakaş'la beraber izliyordu maçı. Pek görmediğimiz şeyler bunlar biz Fenerbahçeliler'in. Eski oyuncular da gelse keşke dedim içimden, nerelerden nerelere gelen şu basketbol takımını, salonu, tribünleri görseler diye.

"Kim gelsin"in cevabı ise belli "Henry Turner". Benim Fenerbahçeli olmamda en az Rıdvan Dilmen kadar payı var, basketbolu sevmemi ise tek başına sağladı bu zat. 1995 yılında geldi Türkiye'ye, ikinci NBA macerasının ardından. Rüya gibi üç sene yaşattı bizlere. Kırık ayağı ile blok mu yapmadı, tek başına maç mı almadı, yok artık mı dedirtmedi tekrar tekrar, "fade away" nedir öğretti Türk basketbolseverlere. Bambaşka bir adamdı kendisi, ben hep şanslı olduğu mu düşünürüm onu izleyebildiğim için. Avrupa'nın Jordan'ının videoları TRT arşivinde mevcuttur ama bizim oraya ulaşmamız imkansız, çalışanların bile uğramadığı bir yer sonuçta. Sadece Panionios formasıyla oynadığı bir maçtan videosu var. Ufak bir parça ama olsun Turner'ı bilenlere hatırlatması, izlemeyenlere de feyz vermesi için.

0 yorum

Yorum Gönder