TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Efsanelere Saygı Kuşağı: Tim Duncan

Serhat Gürcan Gündüz 4 Şubat 2011 ,



Timothy Theodore Duncan,onu kısaca Tim Duncan olarak tanıyorsunuz. Virgin adalarında 25 Nisan 1975 tarihinde doğdu. Spora küçük yaşta gönül vermiş bir gençti Tim. Kalabalık bir nüfusa sahip olmayan Virgin adalarında, herkes gibi oda yüzerek zaman geçiriyordu. Çokta başarılı bir yüzücüydü aslında. Otoriteler onun çok başarılı bir yüzücü olacağına kesin gözüyle bakıyordu. 1992 Barcelona olimpiyatlarında Amerikan milli takımıyla birlikte yüzecek olan ablası Tricia'yı ve hemşire olmadan önce şampiyon bir yüzücü olan ablası Cheryl'yi örnek alıyor ve adada bulunan tek olimpik havuzda Tricia ile birlikte antrenman yapıyordu. 1989 yılının Eylül ayında ise 52.000 kişinin evsiz kalmasına sebep olan Hugo Kasırgasında, adadaki tek olimpik havuzda yıkılmıştı. Okyanusta yüzmeye başlayan Duncan bir müddet sonra köpek balıklarına olan korkusu yüzünden yüzmeden soğudu. Zaten annesinin göğüs kanseri olması onu yeterince üzüyordu.

Hayatının en berbat yılı olarak gösterir Tim 1989 yılını. Çünkü o sene içerisinde, hemde doğum gününden bir gün önce annesini kaybetti. 24 Nisan 1989 yılında Delysia Duncan hayatındaki son gününde oğlu Tim'den ne olursa olsun üniversiteyi bitirmesi için söz aldı. Bu söz Tim'in hayatını kökünden değiştirdi. Ohio'ya taşınıp evlenmiş olan ablası Cheryl, annesinin ölümü üzerine küçük kardeşi Tim'e bakabilmek için Virgin adalarına geri döndü. Cheryl'nin eşi Ricky Lowry daha önce Capital Üniversitesi adına NCAA'de guard olarak ter dökmüş bir oyuncuydu. Annesinin kaybı yüzünden konsantre olamayan, acısını unutturacak bir şey bulamayan Duncan'a eniştesi ilaç gibi gelmişti. Ricky yüzme sayesinde uzamış olan kollarıyla Duncan'ın çok başarılı bir savunmacı olacağının farkındaydı. Fakat yavaş olan ayaklarını hızlandırmaları gerekiyordu.Yaşıtlarına göre boyu uzun fakat ayakları çok yavaştı. Lise'de oynarken hocalarından birisi onun için şöyle demişti; "O kocaman, uzun ve büyük. Fakat çok beceriksiz!".

Tim basketbolu sevmişti. Acısını bir nebze olsun unutmuştu. Daha fazla çalışmaya başladı eniştesi Ricky ile. Ayakları hızlanmaya, şutları gelişmeye başlamıştı. 16 yaşına kadar önemli bir gelişme kaydetti Duncan. Hatta maç başına 25 sayı ortalaması tutturdu. 1992 yılında Nba yıldızlarından, daha sonra Nba'de karşılıklı oynayacağı Alanzo Mourning ile 5'e 5 maç yapma imkanı buldu. Nba'in genç yetenekleri aradığı bu organizasyonda Tim Duncan bütün üniversitelerin dikkatini çekti, özellikle de Wake Forrest Üniversitesi koçu Dave Odom'un. Bir çok üniversite ile görüşen Duncan Dave'den o kadar etkilenmişti ki Wake Forrest'i seçti.

İlk maçında tek bir sayı bile atamadı Tim Duncan. Fakat Dave Odom onun mücadeleci yanından o kadar etkilenmişti ki, sürekli olarak Duncan ile ilgileniyor ve gelişmesini sağlıyordu. 1993-1994 sezonunda Tim sadece bir maçta ilk beşte başlamadı. Alışık olduğumuz double-double ortalamasını tutturdu ve ilk lakabını aldı. Star Trek dizisi kahrmanlarından, sakinliğiyle bilinen "Mr Spock". O sezonda Nba takımları Duncan'ı artık daha yakından tanıyordu. 94-95 sezonunda ise "büyük yetenek" olarak görülüyordu. Jerry Stackhouse, Rasheed Wallace gibi isimlerle Nba kariyerine sahip olması en kuvvetli adaylardan biriydi. Sezonun sonuna doğru Los Angeles Lakers'ın genel menejeri Jerry West 1995 draftına katılması halinde seçileceğini söyledi. Fakat Duncan, okuldan mezun olduktan sonra 97 draftına katılacağını söylemişti. Neden olduğunu kimse bilmiyordu o zamanlar. Annesine verdiği sözden kimsenin haberi yoktu. 2001 yılında açıklayacaktı bu söz yüzünden drafta katılmadığını. NCAA kariyeri bitterken Duncan tarihte ilk 1500 sayı, 1000 ribaund, 400 blok ve 200 asiste ulaşan oyuncu oldu. 1997'de draft için hazırdı Tim Duncan.

Berbat bir sezonun ardından San Antonio ilk sırada Duncan'ı seçti. Hem Duncan, hemde San Antonio için dönüm noktası olmuştu bu yıl. San Antonio 1996-97 sezonunun neredeyse tamamında forma giyemeyen yıldız oyuncusu David Robinson'ın da takıma katılmasıyla birlikte, yıllarca sürecek bir boyalı alan krallığına sahip olmuştu. İkiz kuleler, rakip oyunculara boyalı alanda şans tanımıyor, dış şutlara zorluyorlardı. Kariyerinin hemen başında "Nba Yılın Defans Oyuncusu" ödüllü efsane Dennis Rodman karşısında 22 ribaund aldı. Houston Rockets maçında ise Charles Barkley karşısına çıktı. Maç bittiğinde Barkley " Geleceği gördüm ve gelecek 21 numara giyiyor" şeklinde bir açıklama yaptı. Çaylak sezonunda 82 maça çıkan Duncan 21.1 sayı, 11.9 ribaund, 2.7 asist, 2.5 blok ortalaması yakalayarak, "Nba'de Yılın Çaylağı" ödülünü kaptı. Aynı sezon "En iyi İkinci Defans Beşi"ne seçildi. 1998-99 sezonunda "Bir Sindirella Masalı; New York Knicks" karşısında final oynadı. San Antonio Spurs'ün ilk şampiyonluğunda Finallerin En Değerli Oyuncusu seçildi. Gregg Popovich bu final serisi sonunda New York Knicks koçu Jeff Van Gundy'e "bende Tim var, sende ise yok!" demişti.

1999-2000 senesinde ise All Star maçında Shaq ile birlikte en değerli oyuncu ödülünü paylaştı. 2001 senesinde Nba'in "En İyi Savunma Beşi" içinde yer aldı. Aynı zamanda Tim Duncan Hayır Kurumu'nu kurdu. 2001-2002 sezonunda ilk defa "Ligin En Değerli Oyuncusu" ödülünü almaya hak kazandı. 2002-2003 sezonunda şampiyon olurlarken, Duncan tekrar MVP ödülünü aldı. David Robinson'a son senesinde takım olarak bir şampiyonluk daha hediye ettiler. 2003-2004 sezonunda ise Amiral'in takımdan ayrılmasıyla Nesterovic, Bruce Bowen, Robert Horry, Hidayet Türkoğlu, Manu Ginobili, Tony Parker gibi isimler takıma dahil edildi. İyi bir sezon geçirmesine rağmen finalleri göremedi. Bir sene sonra ise finallerde Detroit Pistons ile karşılaştılar. Finallerin ilk 4 maçında iyi bir oyun sergilemesine rağmen, 5. maçta çok kötü bir performans sergilemiş, 6. maçta ise takımın ona en çok ihtiyaç duyduğu son çeyrekte ortadan kaybolmuştu. İlk defa geri adım atmıştı Duncan. Son maçta ise öyle bir performans sergiledi ki, 3. kez finallerin Mvp'si oldu. Bu ödül onu, Micheal Jordan, Shaq, Magic Johnson ile birlikte bu ödülü üç kez kazanan isimlerin arasına soktu. 2005 sezonunda gelen şampiyonluktan sonra Duncan kariyerinin en düşük ortalamasını 2006 senesinde yaptı. 2007 Sezonunda iyi bir performans sergileyen Tim, finallerde LeBron James'in karşısına çıktı ve Spurs, Cavs'ı süpürdü. Fakat bu finallerde MVP ödülünü Fransız Tony Parker'a kaptırdı.

En çok bilinen lakabı, "The Big Fundamental" ise kuşkusuz eniştesi Ricky ile, o zamanlar 1.80 olan boyu yüzünden oynayabileceği tek pozisyon olan guard mevkisi için yaptığı çalışmalar sayesinde ona takıldı. Pozisyonuna göre inanılmaz hızlı ayakları, yüksek parmak hassasiyeti, mücadeleci ruhu ve tabi ki imzası haline gelmiş çaprazdan attığı panyalı basketleri ile şimdiden bir efsane oldu. Artık aldığı süreler daha azaldı. Belki 1-2 sene içerisinde emekli olacak. Geçtiğimiz sezonu nispeten kötü bitirmiş olsada, bu sezon harikalar yaratıyor. Umarım daha uzun yıllar kendisini izleme şansımız olur.


Kazandığı Ödüller:

4 NBA Şampiyonluğu (1999, 2003, 2005, 2007)
3 kez Finallerin Mvp'si ödülü (1999, 2003, 2005)
2 kez NBA sezon Mvp'si ödülü (2002, 2003)
NBA Yılın Çaylağı Ödülü (1998)
12 kez All Star oldu (1998, 2000-2010)
9 kez NBA En İyi Beşi (1998-2005, 2007)
3 kez NBA En İyi İkinci Beşi (2006, 2008, 2009)
8 kez NBA En İyi Savunma Beşi (1999-2003, 2005, 2007, 2008)
4 kez NBA En İyi İkinci Savunma Beşi (1998, 2004, 2006, 2009)
NBA En İyi Çaylaklar Takımı (1998)
NBA All Star maçı Mvp'si (2000)
USBWA Yılın En İyi Kolej Oyuncusu (1997)
Naismith Yılın En İyi Koley Oyuncusu (1997)
Jhon Wooden Ödülü (1997)
2 Kez ACC Yılın En İyi Oyuncusu (1996, 1997)

Rekorları:
İlk Sekiz Sezonunda NBA İlk Beşine seçilen 4. oyuncu
NBA tarihinde ilk 12 sezonunda defans ve en iyi 5. seçilen tek oyuncu
Ulusal Basketbolcular Birliği tarafından seçilen 20 yüzyılın en iyi 100 oyuncusu arasına en genç giren oyuncu
NBA'de tüm zamanların en çok ribaund alan 25. oyuncu

Kariyer Rekorları:
Bir Maçta Attığı En Çok Sayı: 53
Bir Maçta İsabetli Attığı En Çok Şut Sayısı: 19 (3 kere)
Bir Maçta En Çok Şut Kullanışı: 34
Bir Maçta İsabetli Attığı En Çok Faul Atışı: 17
Bir Maçta Kullandığı En Çok Faul Atışı: 24
Bir Maçta Aldığı En Çok Ofansif Ribaund: 12
Bir Maçta Aldığı En Çok Defansif Ribaund: 23
Bir Maçta Aldığı En Çok Ribaund: 27
Bir Maçta Yaptığı En Çok Asist: 11
Bir Maçta En Çok Yaptığı Top Çalma: 8
Bir Maçta Yaptığı En Çok Blok: 9
Bir Maçta Aldığı En Uzun Dakika : 52
Kaynak: Wikipedia.com, Nba.com

0 yorum

Yorum Gönder