Selam, ben Galatasaray taraftarı Efe Yılmaz. 26 yaşındayım ve çocukluğumdan beri rerere rarara gassaray gassaray cimbombom kafasındayım. Hayatımda çok şey değişti, büyümek falan gibi evrelerden geçtim, değişmeyen tek şey ise takımımla olan aşkım. Çok güldüm, çok sevindim, yeri geldi çok üzüldüm. Ama her duyguda heyecanım vardı. Şimdi ise heyecanım yok.
Yağmurlu günün verdiği depresif düşüncelerle sabah aklıma takıldı şu soru. “En son ne zaman bir Galatasaray maçında bu aşkın doruklarına çıktım?” Unuttum sanırım böyle bir şeyi hissetmeyi. Başarılar kupalar gelip geçici şeyler. Mesele saha için sonuçlarda değil. Mesele sevdiğim takımın değerlerinin erozyona uğraması.
Sevgi yok, birbirine bağlılık yok, saha içinde terinin son damlasına kadar mücadele eden 11 adam yok, hocalara saygı yok, küçüklere sevgi yok, satın aldıkları taraftarlar dışında değer verdiği taraftar yok, oyuncuya bağlılık yok, adam satmamak yok, kısacası yok oğlu yok.
Peki niye inatla obsesif şekilde aşığım bu takıma. Bilmiyorum gerçekten. Aramızda ne kaldı bilmiyorum. En son dört futbolcunun Rijkaard’ın babasının öldüğü gün şebekler gibi eğlenmesi beni yordu, tuz biber oldu. Fatih Terim haberleri kabusum oldu. “Rijkaard gönderildi” başlığını görmekten korkarak açar oldum internet sitelerini gazeteleri falan. Geleneklerine bağlı kulübün bütün değerlerinden uzaklaşması ve yozlaşması mutsuzluğun en ağırını hissettiriyor bazen.
Futbolu benim gibi yaşamayanlar belki anlamayacak ama sevdiğim güzel kadını kötü yola düşmüş gibi hissediyorum. Hani gazeteler, “…. Şampi” yazarlar ya işte benim içinde olay “ELVED Galatasaray” noktasına geldi. Nasıl dönülür buradan bilmiyorum. Yorgun ve mutsuzum Galatasaray, Metin Oktay size öğretemedi sevenleri üzmemeyi. Siz beni çok üzdünüz.
Bir acemi oyuncu nasıl beceriksizse
Sahnede korkusundan donakalmış dururken
Nasıl fazla duyguya kapılınca bir kimse
Zayıflarsa yüreği gücünden kudurken,
Benim de bu korkuyla guvensizlikten işte...(W.Shakespeare -Sone:23)
"...Tüm bu söylediklerim" diye devam etmeli belki de. Söylemeli,konuşmalı,görmeli,bilmeli hatta bağırmalı çağırmalı şimdi. Ama yine buralarda olmalı Efe!. Önümüz "kış" biliyorum. Bunca zamandır ısıtabildiysek Ali Sami Yen'i nefesimizle; değişmediysek kötü köftesini en güzel restourana, kat kat giyinip omuz omuza diyerek ısıttıysak birbirimizi, yine yapacağız. Sen de itiraf ediyorsun ya "0 en sevdiğimiz; en güzel..."diye
En güzelse en güzeli hak eder yani bizleri!...
OTURMA ODASINDA HALA CEVAT'IN (ONA BOLE HITAP ETME HAKKINI EN BUYUK HAYRANLARINDAN BIRI OLARAK KENDIMDE GORUYORUM) CERCEVELI KARTPOSTALI OLAN BIR GALATASARAY SEVDALISI OLARAK SENINLE AYNI SEYLERI GECICI BIR SURELIGINE HISSETMISTIM.20 SENEDIR ARKADASIM OLAN VE O ZAMANLARDAN BERI MACLARI BERABER IZLEDIGIM ARKADASIM AYNI SEYLERI BIR MAC SONRASINDA BANA SOYLEMISTI "BIZ ARTIK GALATASARAY TARAFTARI DEGILIZ GALIBA ORTAK OLAN HIC BIRSEYIMIZ KALMADI BU TAKIMLA " SEKLINDE YAPTIGI ACIKLAMADAN SONRA KARSILIKLI OTURUP KONUSULDU.UEFA FINALI SEYREDILDI,ESKI RESIMLERE BAKILDI,FENER MACLARINDAN SONRA ALINAN YENILGININ FATURASINI NASIL KENDIMIZE KESIP BIR HAFTA BOYUNCA ACININ NASIL CEKILDIGI KONUSULDU.BU TAKIMI KARSILIKSIZ SEVDIGIMI BU DEGERLENDIRMELERDEN SONRA TEKRAR KAVRAMIS OLDUGUMUZU SOYLEYEBILIRIM.GALATASARAYIN HERSEYE RAGMEN BANA HISSETTIRDIKLERINI DUNYA UZERINDE KI HERHANGIBIRSEY HALA HISSETTIREMIYOR.DEDIGIM GIBI BU KARSILIKSIZ SAF SEVGI.BU SEBEPLE TARTISTIGIN ,KAFANI KARISTIRAN SEYLERI BIRDAHA DUSUNUP SAGLIKLI SEKILDE KARAR VERMEN DILEGIYLE.SAYGILAR