TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG


İstanbul Büyükşehir Belediyespor’u destekleme fikri ilk ortaya atıldığında bir iki maç sonra sıkılırlar dense de onlar sıkılmak bir yana keyifle takımlarını desteklemeyi devam ediyolar

Futbol’un aslında bir spor olduğunun unutulduğu, günümüzde gereğinden fazla anlam yüklenilmesine maruz kaldığı bu zamanlarda sadece eğlence ve spor için çıktıkları yolda başarıyla devam eden bir taraftar grubu Boz Baykuşlar. İlk fikrin atıldığı inci.sozlukspot.com’un jargonuna aşina olanlar, çok sürmez bir maçta küfürden dolayı saha kapatma cezası alırlar, yönetimde bu “heyecanlı gençleri” kovar şeklinde düşünsede onlarla bir gün geçirince aslında Türkiye’de tribünsel bir devrim yaptıklarını anlıyorsunuz. Taksim’in göbeğinde boynunda bir futbol takımı atkısıyla toplanan insanlara herkes çekinerek bakarken, baykuş amblemi gören gülerek gelip çok iyi bir iş yaptıklarını söylüyor. Bu işler anca kulüp desteğiyle yapılır psikolojisi o kadar işlemiş ki bünyelere, yönetimden aldıkları tek desteği kombine satışlarında kolaylık olduğunu öğrenince şaşırıyorsunuz. Gençlerbirliği maçına kadar bütün karşılaşmalarda yol için kiraladıkları otobüsler dahil hepsinin parası kendi ceplerinden çıkan sadece eğlenmek için toplanan insanlardan bahsediyoruz. Aralarına yeni katılan “baykuşlara” ilk uyarıları ne olursa olsun yuh, ıslık ve küfür kullanmamaları oluyor. Ciddi gibi gelmesede bu sözlerinde de bütün maçlarda duruyorlar.

Maç var dediler geldik
Olimpiyat Stadı’nın neredeyse şehir dışında olmasından dolayı yaptıkları tezahüratları ezberlemek için yeterli vakitleri oluyor. Kombine satışları alışık olmadığımız şekilde uzun uzun sözleşmerlere imza atarak değil daha arkadaş canlısı bir ortamda ufak bir A4 kağıda isminizi telefonunuzu vererek oluyor. Kombine kartın yanında hediye olarak verilen taraftar forması ise kulüp tarafından karşılanan tek giderleri. İETT kulüplere pek otobüs tahsis etmek istemez çünkü otobüsü verdiği gibi alması çoğu zaman imkansızdır. Ama Boz Baykuşlar’da durum böyle değil. Formaların üstündeki jelatinler bile çöp poşetlerine toplanıp stat çevresindeki çöp kutularına atılıyor. Yönetimin ve Olimpiyat Stadı’nın görevlilerinin kendilerine bakışı çok pozitif. Kamuoyunu ikna etmekte zorlansalarda o insanları ikna edebilmişler. Stat içinde ellerinden gelen yardımı kendilerine sağlıyorlar. Pek çok statta sorun olan pankart asma işi burda çok kolay. Yeteri miktarda yaratıcı olan her pankarta izin var. Hatta kalabalık gözükmek için kartondan baykuşlar bile koltuklara yapıştırılabiliyor.
Hakem haklı beyler
Karşılaşmanın hakemi İlker Meral, belki de bir hakemin hayatı boyunca başına gelemeyecek güzel bir olayla ayrıldı o gün maçtan. Türkiye’nin başka hiç bir yerinde ev sahibi takımı haklı da olsa 10 kişi bırakan hiç bir hakem rahat rahat soyunma odasına gidemez. Ama Boz Baykuşlar, Meral’i devre arasına tezahüratlarla ve hakem haklı beyler pankartıyla yolladı. Gençlerbirliği’nde hiç bir futbolcu ıslıklanmadı ilk 45 dakika bittiğinde. Futbol’un rakiple oynandığı zaman güzel olduğunun farkında olacak kadar bilinçli bir taraftar topluluğu Boz Baykuşlar. Kaptan Ekrem tribünlerde en sevilen oyuncu. “Büyük Kaptan takımı buraya getir” tezahüratına hiç naz yapmadan tekrar tekrar cevap vermesi belki de bu kadar sevilmesinin nedeni.

Yenilsen de Yenilsen de
Maç sonu bir futbolcusu sakatlıktan, bir diğerini kırmızı kartla kaybetmiş, üstüne bir de kötü bir golle yenilmiş ev sahibi takım taraftarından her şey beklenir. Sadece Boz Baykuşlar’ın yaptıkları hariç. Her iki takımı da alkışlarla evlerine uğurladılar. Sakatlanan Markus Vinicius için defalarca tezahürat yapıldı. Maç sonu akılda kalan acaba bir gün bu güzel ortamı diğer takımların tribünlerinde görebilecekmiyiz sorusu oldu. Ne de olsa mabedinde rüzgarınla savur bizi tezahüratını bu kadar içten ve eğlenerek söyleyebilecek başka insanlar bulmak zor.

1 Yorum

  1. Eyv. aga

     

Yorum Gönder