TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG


Dün gece sonu da benim için iyi bittiğinden olsa gerek süper bir maç izlemenin keyfine vardım. İlk dakikadan son anına kadar gitgellerin yaşandığı mücadelenin bir numaralı kaybedeni ise bana göre Cüneyt Çakır oldu. Schuster ve Ferrari onu takip eder (Hangisi daha suçlu bilemiyorum). Bu yazının konusu ise Çakır. Belki başka zaman da Schuster'e dokunuruz veya Ferrari'ye. Neyse.

Sevgili FIFA kokartlı hakemimiz, henüz maçın birinci dakikası Ekrem'in kartlık hareketini uyarı ile geçiştiriyorsun. Bunu gören futbol kariyeri derbi oynamakla geçen Selçuk durumu çözüyor, bir sert hareket ile diş gösteriyor Beşiktaş'a. Çekiyorsun yanına onu da uyarıyorsun ki uyarmana gerek yok, biliyor Selçuk kart veremeyeceğini. Ekrem seni sallamamış devam ediyor kaldığı yerden, sarıyı çekiyorsun. Ama hala sallamıyor seni Beşiktaş'ın sağ beki. Dia'dan sonra Niang oluyor bu sefer kurban. Atamıyorsun dışarı bu hırçın çocuğu. Benzer takdir hakkını Gökhan Gönül ve Selçuk için de ilerleyen dakikalarda kullanıyorsun. Selçuk, Q7'yi canından bezdiriyor, Gökhan ise Simao'nun ayağının üzerinde dolanıyor. Olmayacak iş oluyor o at(a)madığın adam çıkıyor bir de devre sonuna doğru müthiş bir gol atıyor. Sen cezasını veremeyince Ekrem seni adı futbol programı olan yayınlarda kurulacak dar ağaçlarına sürüklüyor.

İkinci devreye de gözünün önündeki penaltıyı çal(a)mayarak başlıyorsun. Televizyon enteresan alet. Sen pozisyonu izlerken biz de seni izleyebiliyoruz. Bakıyorsun ama görmüyorsun Cüneyt, ağır çekimde seyrediyoruz seni uzunca. Kafandan neler geçiyor, tahmin etmek istiyorum ama mümkün değil. Tek bildiğim şey ise kendinde olmadığın çünkü ipleri daha karşılaşmanın başında kaçırdığın. Ama şanslı adamsın Ferrari isimli biri çıkıyor aniden. Hakem hocalarının ilmiği boynuna geçirmeye hazır, Aziz Yıldırım'ın da sandalyene tekmeyi atacağı anın hemen öncesinde yardım elini uzatıyor sana İtalyan. kaçırmıyorsun bu fırsatı ve kurtarıyorsun bir günü, derbiyi ve belki de kariyerini. Bilmem kaç kere duran ve iki golün atıldığı ilk devreyi hiç uzatmıyorsun çünkü miden bulanıyor belki de başın dönüyor. Derbinin sonuna da iki dakika ekliyorsun ama bitmesini bekleyemiyorsun çünkü mutlusun, huzurlusun ve bir an önce de kaçmak istiyorsun. Beşiktaş Ferrari'yi, Schuster'i tartışıyor. Fenerbahçe galibiyet ve emin olduğu şampiyonluğu kutluyor. Sen de aradan sıyrılıp halen Türkiye'nin en iyisi olarak kalıyorsun. Dedim ya şanslı adamsın ama çok kötü hakemsin!

Son olarak konudan bağımsız İbrahim Toraman'a da değinmek istiyorum. Gecenin en büyük fırsatını Toraman kaçırdı. Tam attığı golle tribünlerle barışmış gibiydi. Hatta Almeida'ya karşılaşmayı koparacak asisti yapmanın kıyısına kadar da gelmişti. Ama mevkidaşı bir hata yaptı her şey başa döndü ve bence hak yerini buldu. Toraman'ın iyi oyunu gölgede kalınca, Üzülmez'e ettikleri bu kadar kolay unutulmamış oldu.

4 yorum

  1. Kaan:
  2. Özellikle derbilerde hakemin görevi oyuncunun sahada kalmasını sağlamaktır.Yok diyorsan ben Cüneyt kupa yarı finalinde GS maçında herkezi atmasını çok sağlıklı bulmuştur tamam derim.Cüneyt elinden geldiğince yönetti maçı zaten dünya üzerinden çok iyi diyebiliceğimiz bir faal hakem olmadığı için Cüneytin kötü olması normal.Penaltı konusunda haklısın ama o penaltıyı Cüneyt tek başına vermemezlik yapmadı o penaltıyı zamanında öyle penaltılar verildiğinden çıkıp penaltı penaltı gibi olmalı lafını söylenlerle birlikte vermediler.Bu arada blogların bu hale geldiğini görmekde üzücü.

     
  3. Hakem yönetimine bakış açımız farklı olabilir de blogların bu hale gelmesi üzücü derken?

     
  4. Kaan:
  5. "Hakem hocalarının ilmiği boynuna geçirmeye hazır, Aziz Yıldırım'ın da sandalyene tekmeyi atacağı anın hemen öncesinde"
    gibi aşırı saçma ve fanatizim sözleri var sadece sizde değil mesela bir bursa blogunda konya ile berabere kaldığı maçı yazarken GS gelen bazı oyunculara "GS piçi" gibi laflar ediliyor.İnternetin veya blogların bir denetimi yok bu açıdan o yüzden blog yazarlarının kendi kendini denetlemesi gerektiğini düşünüyorum FB,GS,BJK,... hakkında yazarken o sevmeğimiz klübün görevlisi gibi yazan köşe yazarlarına o köşlere benzemesin blog yazarları ve bloglar.Pek fazla takip etmiyorum ama sizin tarzınız buysa burda bir ironi yapmak istediyseniz ben özür dilerim

     
  6. Takip etmediğinden ironiyi kaçırmışsın dediğin gibi. Bizim blogumuzda bir fanatizm olduğunu görmedim şu güne kadar. Maçın Beşiktaş lehine bitmesi halinde salı günü kulüp yöneticilerinin bir DVD eşliğinde basın toplantısı yapacaklarından da eminim orası ayrı.

    İkinci konu da ise seninle taban tabana zıtız. Blogların denetlenmesi nedir? Blog dediğin olay bir gazete, dergi değil ki. Kişinin veya bizim gibi kişilerin günlüğü sonuçta. Suç teşkil edecek hakaret varsa mahkemeye gidilir cezası verilir. Onun dışında herkes kendi istediği şekilde yazar, seviyesini çizgisini ona göre belirler.

     

Yorum Gönder