TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Yapma Servet

Kemal Mardin 12 Ağustos 2010


Servet Çetin'in Ntvspor'a verdiği röportajdan iki pasaj:
"Geçen seneki performansımı iyi buluyorum. Çünkü kötü maç oynadığımı düşünmüyorum geçen senede. Yine takımda en çok oynayan oyunculardan birisi de bendim. Son 4-5 maç gibi hocamız bir problem... Eee problem de değil de, oynatmadı. O da kendi kararı saygı duymak gerekiyor."
"Sonuçta, hocanın da son şansı, biz futbolcuların da. Çünkü iki senedir iyi bir performans sergileyemiyoruz. İnşallah bu sene, hem hocamız, hem de bizler iyi performans sergileyip istediğimiz kupaları almak istiyoruz."
Yapma Servet, Şevçenko'nun Servet'in sağından, solundan geçerek Fenerbahçe filelerini tam 4 kez sarstığı maçın ardından yerleşmişti dillerimize. Aradan geçen sürede Servet, teknik olarak pek olmasa da mücadele anlamında kendini çok geliştirerek kariyerinin zirvesine ulaştı. O dönemde Marsilya'ya transferi talihsiz bir şekilde iptal olmak zorunda kalmasa, o zirve süreci biraz daha uzayabilirdi belki ama hepimizin yakından takip ettiği üzere iniş, en az çıkış kadar hızlı oldu. Rijkaard'ın gelişiyle beraber bazı teknik melekeler de sergilemesi istenen ve bunu karşılamakta hayli zorlanan duygusal oyuncuda, maalesef manevi çöküş de baş göstermeye başladı ve hocasıyla bazı tartışmalar yaşadı. Futbol olarak eskisi kadar "Yapma Servet" dedirtmiyordu artık ama saha dışında yaptıklarıyla, "Yapma, ne olur yapma" dedirtmeye başladı.

Yukarıdaki alıntılardan ilkinde görüyoruz ki, Servet'in düşünce yapısında değişen hiçbir şey yok. Hala geçen sene yaşananları, hocasının kabahati olarak görüyor ve performans düşüklüğü yaşadığını kabul etmiyor. İkinci kısımda ise şirazeyi kaybediyor. 30 saniye önce kendi performansından ne kadar memnun olduğunu dile getiren Servet, iki senedir iyi performans gösteremediklerinden dem vuruyor. Yani ben iyiyim de çevrem kötü demeye getiriyor ve takım arkadaşlarını hedef gösteriyor. O da yetmiyor, Rijkaard'ı topun ağzına koyuyor. Röportajın bu kısmını, kulaklarıma inanamayıp tekrardan dinleme gereği duydum. Bir oyuncunun, bir teknik direktör için bu son şansı diyebileceğine ihtimal veremedim ama Servet Efendi, kendi kafasında Rijkaard'ın hükmünü yazmış bile.

İyi de Servet, sana mı kaldı demezler mi? Biliyorum, çok istersin Rijkaard gitsin ama sen bilmez misin ki, bu seneki olası bir başarısızlıkta, bu kadar büyük bir isme bile kıyılacaksa, sana hayli hayli kıyılacaktır. Hala böyle abuk sabuk konuşacağına, hocanla iyi geçinmeye baksan, futboluna konsantre olup yerlerde sürünen kredini biraz arttırmaya çalışsan daha iyi olmaz mı?

1 Yorum

  1. servet iyi de çevresi kötü abisi.

     

Yorum Gönder