Anadolu'nun şampiyon iki takımı sezon öncesi Süper Kupa finalinde karşı karşıya geldi. Aslında maçın tarafları bile ülke futbolu için hoş çünkü İstanbul'un üç büyüğü maçı evde izlemek zorunda. Yani Olimpiyat Stadı dışında can sıkan bir unsur yoktu maçtan önce.
Geçen seneye göre çok az değişikliğe uğrayan ve saha içi oyun anlayışları birbirine benzeyen iki takım vardı sahada. Bursaspor, Ozan ve Volkan destekli Turgay'ın arkasında Kirita, Batalla ve Ergic'den oluşan üçlü orta saha ve en arkada klasikleşmiş 4'lü savunma ile sahaya çıktı. Trabzonspor da aynı dizilişle sahadaydı. Burak ve Alanzinho Teofilo'yu desteklerken, defansın önünde Ceyhun biraz önünde Selçuk ile Coleman ve vazgeçilmez 4'lü savunma. Peki birbirine benzer iki takım arasında saha içinde ve skor tabelasında farkı yaratan neydi?
İlk yarıda iki takım birbirine net bir üstünlük kuramadı ama baktığımızda Trabzonspor saldırmaya çalışan, Bursaspor ise karşılayan konumundaydı. Kirita defansın önüne demir atmışken, özellikle Batalla, Ozan İpek ve Volkan yeteri kadar yardımcı olamadılar takım savunmasına. Buna birde sol bekin yerlisi Vederson'un yetersizliği eklenince, Trabzonspor karşısında direnç azaldı. Bordo-mavililer ise ataklarda süreklilk yakalayamadıysa bunun sebebi Selçuk ve Colman'ın pas alışverişini iyi organize edemeyişi ve kanatların bencilliğiydi.
İkinci yarıda sarı kartlı Kirita yerini Bekir Ozan'a bırakınca sallantıda olan takım savunması en ağır darbeyi aldı. Trabzonspor'un orta saha oyuncuları daha geniş alanlar bulup maçı şekillendirmeye başladı. Bursa hücum organizasyonunda da savunmadaki kadar etkisizdi, bunun sebebi ise okur yazar orta saha Ergic'in Türkiye'deki en etkisiz maçlarından birisini oynamasıydı. Sonuçta timsah baskıya dayanamadı ve geçen sezonun tartışılan transferi Teofilo üçleme yaparak Süper Kupa'yı Trabzon'a getirdi.
Trabzonspor uzun yıllardan beri ilk kez bir sezon öncesi bu kadar mutlu ve huzurlu. Şenol Güneş önderliğinde sakinlik ve dinginlik takımı olma yolunda ilerliyorlar. Defansa aldıkları Glowacki savunmaya cuk oturmuş gözüküyor. Jaja'nın da takıma eklendiği düşünülünce, alternatifli bir kadroyla lig yarışının içinde kalacaklarını öngörmek mümkün. Tek bir şartla, sonuç ne olursa olsun Liverpool maçlarından sonra bu huzura sahip çıkmak lazım ki ben Trabzon'un bazı ulemaların beklediği kadar kolay teslim olacağını düşünmüyorum.
Son şampiyonda ise hem geçen sezonun kronik aksaklıkları devam ediyor hem de bazı yeni ufak sorunlar eklenmiş durumda. Sol bek Vederson, geçen sezondan fazla bir fark ortaya koyamayacak gibi duruyor. Orta sahada Ergic aksayınca ona yardım edecek futbolcu dün yoktu. Fizikli bir Insua bu görevi yerine getirebilir ama onunda ne zaman form tutacağı belirsiz. En büyük sorunları ise bu sene herkes onları daha ciddiye alacak çünkü omuzlarında şampiyonluk apoleti var. Ama tabii ki 3-0'lık skora aldanıp "Bursa bu sene başarısız olur" gibi söylemlere başlamak futbola ihanet olur. Bu maçtan eminim Ertuğrul Sağlam alınacak dersleri en iyi şekilde çalışacak ve öğrencilerine aktaracaktır.
0 yorum