PIR PIR HALİM ve 63.DAKİKA
....Kalecimiz Nezip Türegün, abartmıyorum, kalenin üst direğine paralel uçardı. Danıştay Başkanı Hazım Türegün'ün oğluydu. İki lisan bilir, Uluslararası düzeyde avukatlık yapardı. Halen Gençlerbirliği Kulübü Divan Kurulu üyesidir. Hasan Polat (Ö:30 Ağustos 2010) ağabeyimiz, hakkında ciltler dolusu kitap yazılsa azdır. Türkiye'nin yetiştirdiği en yetenekli futbolcuların başında gelir. Bugün futbol oynasaydı, Fenerbahçe'nin Alex'e ödediği paranın 5 katına Hasan ağabeyi alamazdınız. Kendisi 1957 yılında Trabzon'dan Milletvekili seçildi. Ayrıca Burhan Doğançay da Dünya Çapında ressam oldu. Cumhurbaşkanı olarak kendisine Devlet Sanatçısı beratı ve madalyası verildi. Tugay Özçeri (Ö:26 Ağustos 2003) ise NATO'nun en üst düzey yönetiminde görev yaptı. Şarık Arıyak (Ö:17 Aralık 1980) , Avustralya'da Başkonsolos idi, Ermeniler tarafından şehit edildi. Allah rahmet eylesin. Mümtaz Tarhan (Ö:18 Ocak 1970) İstanbul Valiliği, Sayıştay Başkanlığı ve Çalışma Bakanlığı görevlerinde bulundu. Çok değerli diğer yönetici ve futbolcularımızı da saymakla bitiremem...*
Pırpır Halim
Bu sözlerin sahibi Gençlerbirliği'nin efsane kadrosunun diğer önemli ismi ; nam-ı diğer "Pır pır Halim" yani Halim Çorbalı (Ö:15 Eylül 2010) [Ona bu ismi takan ise; Zündap Hüseyindir (Ö:31 Aralık 2009)] Sadece Gençlerbirliği ve spor tarihinde değil; Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde de isimleri saygıyla anılacak bir takımdı onlar. Bu takımda en son oyuncu değişikliği Pırpır Halim'le oldu. Yerine kimsenin girmeye cesaret edemesi farkıyla.
"Süper lig"imizin maçları öncesinde vefatına istinaden yapılan saygı duruşuyla andık onu. Tıpkı Gaziantep-Bursaspor maçında olduğu gibi...
2,5 yıl Federasyon Başkanlığının yanında tam tamına 20 yıl MHK Başkanlığı görevinde bulundu Halim Çorbalı. (14 yıllık Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü olmak üzere 44 yıllık kamu görevi muktedirliği konusunda bir fikir verecektir.) Devlet otoritesini, usulü adabı ne ölçü de bilip uyguladığı konusunda bir şüpheye yer bırakmaz bu CV. Peki tüm bunları okuyunca nerede edepsizlik ettik biz şimdi Sayın Başkan'a pazar günü maçın 63. dakikasında.
Klasik senaryo yine sahne almıştı. Hakeme itirazlar, sahaya atılan maddeler, fiziksel zarar gören hakem basın toplantısında söylenenler, televizyonlar da konuşulanlar ve konuşulacaklar...
Sen Bizi Bağışla
Evet bize ancak özür dilemek düşecek. Vefatının haftasında, gıyabında duyulan saygı duruşlarına inat, biz hiç rahat durmadık ve bu gidişle de durmayacağız da! Ama sen bizi yine de affet ve rahat uyu Sayın Başkan!...
*Röportaj: Atilla Türker, Hürriyet Ankara Gazetesi (gencler.org’dan alınmıştır)
0 yorum