Hepsi bu hastalıklı fikrin ürünü. Bunun benzeri ise Fenerbahçe’de var. Üst üste üç sene şampiyon sözü veren Aziz Yıldırım, ne var canım sezonu Galatasaray’ın önünde kapattık diyor. İki takımda bu çarpık yönetimlerle birbirinden beslenir oldu artık. Zaten normal bir futbol ülkesine göre yozlaşmış olan yönetim anlayışı, bu iki büyük takım için daha da beter bir hal aldı. Taraftarların bile, rakiplerinden nefret etme duyguları takımlarına ve futbola olan sevgilerinden daha büyük bir hale geldi. Sonuçta ‘Ezeli Rekabet’ adı altında mastürbasyon yapılıyor yönetimler ve camialar tarafından.
Geride kalan beş hafta sonunda Bursaspor, Beşiktaş ve Trabzonspor’u kendisine rakip olarak görmeyen bir bakış açısı en basit ifadeyle vahimdir. Kulüp yöneticileri futboldan anlamak zorunda değiller belki ama bu kadar karışıyorlarsa futbola, bu kadar cahilce yorumlarda yapmamaları lazım. Ekranlara çıkıp, insanlara tek rakibimiz Fenerbahçe dememeliler.
Daha vahimi ise, Lig TV spikerine “Sana bu takıma transferi hangi bölgeye yapalım diye sorsam, zorlanırsın” cümlesi. Takımın yıllardır sağ beki yok. Tamam Sabri günahıyla sevabıyla yapıyor bir şeyler. Neill’ın yanındaki Servet savunmanın ve Rijkaard’ın en önemli sorunu. Ayhan, Barış ve Mustafa’yı toplasan bir adam etmiyor. Forvette hala Baros’a alternatifin yok. Tabii spiker kibar bir insan olduğundan bozmuyor Adnan Polat’ın bu söylemini ama eğer bu takımın teknik direktörü Rijkaard olacaksa ve o aklındaki futbolu oynatacaksa maalesef bu takımın hala eksikleri vardır. Bunu görmek lazım.
Sonuç olarak Fenerbahçe ve Galatasaray’ın yozlaşmış bir ilişki içinde olmasından çok sıkıldım artık. Kendilerinden başka takımları küçümsemeleri ise acizliklerinin en utanç verici kısmı. Bu hastalıklı ilişki yüzünden iki takımda yıllardır çok şey kaybediyor ama ikisi de görmüyor bunu. Eğer amaç sadece diğerinden iyi olmaksa Aziz Yıldırım ve Adnan Polat’a bir tavsiyem var. Gitsinler birer kamyon alsınlar ver arkası “Tek Rakibim THY” yazdırsınlar. Bu zihniyetlerinin en güzel özeti bu.
0 yorum