TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Avustralya Açık'ta İlk İki Gün

Cengiz Bahadır Özdemir 20 Ocak 2011 ,

İşlerden dolayı Avustralya Açık'a yeterli ilgiyi gösteremiyorum ama 10-14 arasındaki maçları iki gündür, büyük bir keyifle izliyorum. Bir-iki kelam edip dükkanı kapatalım. İlk tur maçlarından David Nalbandian-Lleyton Hewitt maçı müthişti. Soluksuz bir şekilde izletti kendini bu iki veteran. Veteran diyoruz ama 5. setteki performansları adeta eski günlerine selam yollar nitelikteydi. Ev sahibi olarak mücadele eden Hewitt her ne kadar servislerinden daha fazla sayı çıkarmış olsa da Nalbandian'ın file önünde daha etkili olduğunu gördük. Ama her şey bir yana, iki kere maç sayısını kaçıran Hewitt kritik hatalar sonunda maçı kaybetti. Bizse 5 saatlik bir şölenle ekrandan ayrıldık.
İlk turda Sam Querrey, Nikolay Davydenko gibi seribaşı isimlerin elenmesi ise sürpriz oldu. İkinci turda izleyebildiğim ve heyecan dolu geçen bir diğer maç ise Gilles Simon-Roger Federer arasındaydı. Geçen sene burada çeyrek final gören Fransız raket, Federer'in de en büyük belalısıydı. Daha önceden iki kere karşılaşmışlar ve ikisini de Simon kazanmıştı. Maçın ilk iki setinde Federer'in büyük üstünlüğü vardı. Ancak ne olduysa bundan sonra oldu. Simon durumu 2-2 yaparak oyunu 5. sete getirdi. 5. sette de oyunu kolay kolay bırakmadı Fransız raket. Federer'in maç puanını almasını defalarca engelledi. Ama o da bir insan ve karşısındaki de Federer (yani insanın biraz daha gelişmişi). Yorgunluk ağır bastı ve Simon elenmekten kurtulamadı. Ama Federer de epey yoruldu. Bakalım ilerideki maçlara nasıl yansıyacak? İzleyemediğim ama ilginç maçlardan biri de Tipsarevic-Verdasco maçıymış. Tipsarevic iki kere öne geçmesine rağmen maçı 5 set sonunda Verdasco'ya vermiş. Zaten 5. setteki 6-0'lık sonuç da Tipsarevic'in nefesinin yetmediğinin bir göstergesi. Verdasco da şaşırtmak üzereymiş.
Djokovic-Dodig arasındaki maçta da beklendiği gibi büyük bir mücadele vardı. Djokovic elbette kazanacaktı ama Dodig kolay pes etmedi. Maç 1-1'e geldiğinde blog yazarlarından Alican Keser ile birlikte "Acaba?" dedik. Der demez de Djokovic lafı ağzımıza tıktı ve 6-0, 6-2'lik setlerle maçı 3-1 kazanmayı bildi. Özellikle son sette Djokovic'in rakibini ezen vuruşları vardı.
Kadınlarda seribaşı raketler yollarına devam ediyorlar. Genel olarak bir sürpriz yok. İlk turda 17 numaralı seribaşı Rezai'yi, ikinci turda da Jelena Dokic'i eleyen Çek Barbora Zahlavova Strycova üçüncü turda Na Li ile oynayacak. İki tenisçi de formda ve zevkli bir maç bizleri bekliyor. İlk turda elenen Ana Ivanovic ise birçok kişiyi üzdü. Ekaterina Makarova karşısında ilk seti alan Sırp raket, ikinci seti kaybedip final setinde bitirici hamleyi yapamayınca ilk turdan turnuvaya veda etti. Elbette sakatlığının da etkisi vardır ama Ivanovic'in ilk turdan elenmesi büyük kayıp.

İkinci tur maçlarında Marion Bartoli, elemelerden buralara kadar gelmeyi başaran Rus Vesna Manasieva'ya 2-1 yenilerek büyük bir sürprize imza attı. Bir diğer seribaşı Wickmayer de Letonyalı Sevastova'ya 2-0 yenilerek veda etti. Wozniacki-Williams-Schiavone-Henin gibi sporcular ise yollarına dolu dizgin devam ediyorlar. Yarın da kalan ikinci tur maçları oynanacak ve üçüncü tur maçları belirlenecek. Dananın kuyruğunun kopacağı yer de burası. Artık daha fazla sürpriz ve daha uzun süreli setler izleyebiliriz.

0 yorum

Yorum Gönder