Herkes gibi ben de beraberlik bekliyordum maçtan. İkinci tur öncesi iki takımın da sakat ve cezalı vermeden kol kola üst tura çıkacaklarından emindim neredeyse. Başlama düdüğü ile beraber herkes gibi bende yanıldığımı anladım. Biz günü düşünürken onlar ileriye bakıp muhtemel bir Arjantin eşleşmesinden kaçmayı planlamışlar.
Amerika kıtasından olmaları dışında Uruguay ve Meksika'nın oynama iştahları, hızlı çıkışları gibi birçok benzer özelikleri var. Az olan farklarından en göze çarpanı ise gole gidiş yöntemleri. Hızlı gelişen atakları ceza sahası yakınlarında Uruguay şut ile bitirirken, Meksika ekstra pas ile yaklaşmayı seçiyor. Uruguay 15 şut, 315 pas; Meksika 11 şut, 595 pas girişiminde bulunmuş.
Bu girişimlerde pek başarılı olamadılar bugün. Uruguay her çektiği üç şuttan birinde hedefi bulabildi maç boyu. Ayrıca kaleyi bulan beş şutun ikisi kafa ile atılmış ve gol de bu ikisinden birinin ağları bulması ile gelmişken, '%33' hızlı gelip golü, erken şutla arayan bir takım için iyi bir oran değil.
Diğer tarafta Meksika tehlikeli bölgeye geldiğinde Gio, Guardado, Blanco ve Franco'nun pas trafiği üzerinden netice almak istedi. Maçı 128 pas ile tamamlayan bu dörtlü birbirlerini sadece 29 kere görebilince plan başarısız oldu. Yani attıkları her beş pastan dördü tehlikeli alanın dışında kalmış, bir de buna iki forvet Blanco ve Franco'nun paslaşamadan maçı bitirmeleri eklenince günü golsüz geçmeleri kaçınılmaz oldu. Uruguay ve Meksika'yı üst turlarda göreceksek eğer bu, birinin şut, diğerinin paslarının daha isabetli olması durumunda gerçekleşecek. Tabii bu benim gibi rakamlara inanan birinin sözleri.
Bir de Aguirre neden geride kalan maçlardan hiçbirinde Gio, Guardado, Hernandez ve Vela'yı bir arada denemedi anlamıyorum. Bugün çok açıkça görüldü ki ne Blanco ne de Franco ile Meksika dalgası daha fazla büyüyemeyecek…
blanco eskiden ayaklarının arasında top kıstırıp zıplayarak iki kişi geçerdi ama yaşlanmış artık. bi' esprisi kalmamış. tecrübeden yiyor.