2010 FIBA Dünya Şampiyonası'nın ardından kısa bir süre durulan basketbol gündemi yeniden hararetlenmek üzere. Önümüzdeki hafta sonu oynanacak Türkiye Kupası Grup Maçları ile sezonu resmen açacağız, ancak öncesinde, bu hafta, bir çok takım için sezonun en ciddi sınavlarına sahne olacak olan 6. Geleneksel Banvit-TÜBAD Turnuvası var. Ben de görev icabı, turnuvayı takip etmek için dünden beri Bandırma'dayım. Cumartesi günkü final maçına kadar, fırsat buldukça son gelişmeleri ve analizleri sizlerle, buradan paylaşmaya çalışacağım.
Turnuva öncesi birkaç kelam etmek gerekirse, önce Bandırma'dan başlamak lazım. Bandırma maalesef sosyal olanakların kısıtlı olduğu bir yer. Bu yüzden de basketbol ciddi anlamda sahiplenilmiş. Turnuvanın afişlerini ilçenin her yerinde görebiliyoruz. Ayrıca gezici araçlarla da herkesin haberdar olması sağlanıyor. Bugünden itibaren de ücretsiz servislerle, basketbolseverler salona taşınacak. Bu çabalara da Bandırmalılar'ın kayıtsız kalmadığını, çoğu maçta salonu doldurduklarını biliyoruz zaten.
Salon demişken, Banvit Kara Ali Acar Spor Salonu, güzel ama ciddi manada küçük bir salon. 10 kişinin ancak sığabileceği bir basın tribünü var örneğin. Şu an için yeni bir salon yapımını önermek hovardalık olur, ancak Banvit istikrarlı bir şekilde yukarılara oynamayı başarır ve Türkiye dışında da adını duyuracak bir konuma gelirse, kesinlikle böyle bir konuyu gündeme almak gerekir.
Dönelim turnuvaya. Banvit-TÜBAD Turnuvası, Avrupa'da da önemli bir hazırlık turnuvası olma yolunda ilerliyor. Ev sahibi Banvit bu sene, son Türkiye şampiyonu Fenerbahçe Ülker, yeniden yapılanan kadrosuyla kara bulutları dağıtmayı hedefleyen Türk Telekom, tecrübeli oyunculardan kurulu kadrosuyla bu sezon daha üst sıraları zorlayacak olan Aliağa Petkim ve ligin dişli takımlarından Tofaş'ın yanı sıra, en önemlisi son Euroleague finalisti Olympiacos'u konuk edecek. Çok zevkli ve çekişmeli bir turnuva olacağına şüphe yok. Favoriler belli: Olympiacos ve Fenerbahçe Ülker. Diğerlerinin amacı da bu takımlara karşı kendilerini test etmek ve sürpriz aramak olacak. Bu amacı Orhun Ene, "Turnuvayı değil, maçları kazanmak için oynayacağız" şeklinde dile getirdi ve özellikle gençlerin burada neler yapacağını çok merak ettiğini söyledi. Bu noktada Banvit'in genç kadrosuna da değinmeden geçmemek lazım. Tam 5 tane 1990 veya aşağı doğumlu, ciddi süreler almaya aday oyuncuları var. Bu durum, Banvit'i kağıt üstünde, belki de ligin geleceği en parlak takımı yapıyor. Başlarında da Orhun Ene'nin olduğu düşünülürse, kağıt üstündeki bu durumun realiteye dönüşmemesi için hiçbir sebep yok.
Şimdilik burada noktalayalım. Vakit bulabilirsem bu gece, olmazsa yarın, günün özetinde buluşmak üzere.
0 yorum