Çok önce yazılması gereken bu yazı bugüne kaldı işin özü. Blogu tekrar hareketlendirme salvoları atarken haberi okuyunca bu topa girmek gerektiğini düşündüm. Sondan başlamak gerekirse finale kalan üç Barcelonalı'dan her hangi birinin kazanması da değiştirmezdi düşüncelerimi. Messi, en hak etmeyeniydi bunu da ekleyelim. Evet süper bir sezon geçirdi Barça ile La Liga'da tıpkı Xavi ve Iniesta gibi, yeterli bir Şampiyonlar Ligi performansı sergiledi yine Xavi ve Iniesta gibi ve çok kötü bir Dünya Kupası yaşadı Xavi ile Iniesta'nın aksine. Özet geçersek gözleri yormadan Xavi ve Iniesta ondan daha çok hak etmişti ama unutulmasın bu isimlerden de daha çok hak eden biri vardı.
Adaletin çoktan terk ettiği Zurich'deki FIFA organizasyonu Altın Top ödülünü Messi'ye verirken 2009-2010 yılının en iyi futbolcusu Wesley Sneijder'i sadece sezonun onbirine seçmekle yetindi.
Inter ile İtalya Ligi, İtalya Kupası ve Şampiyonlar Ligi kazanıp ardından da Dünya Kupası'nda Hollanda'yı finale taşıyan Sneijder'i yeterli görmemişti. FIFA final için bile. Aynı başarıları elde eden Mourinho'yu ise Messi kadar başarı kazanan Guardiola'nın önüne koydular. Ödül kriterlerini de kendisine benzetti FIFA. Son olarak yılın onbirine gelelim. Balık baştan kokar ya hani daha kaleci de bitirmiş olayı sevgili FIFA. Julio Cesar dururken Casillas'a verilmiş kale ki Valdes'i de alabilirlerdi beterinde beteri var dedirtmek için bize. Savunmanın soluna bir bek bulamamış yaşlı amcalar ki bende bulamadım o yüzden buradan vuramıyorum kendilerine. Ama her takımın defansif orta sahası kadar konuştuğu günümüz futbolunda bir tane isim akıllarına gelmediğinden ve yılı kupasız hatta finalsiz kapatan Ronaldo'yu kürsüye çıkartıp Forlan ve Milito'yu es geçmelerinden yeteri kadar suçlayabilirim kendilerini. Neyse yazının başındaki öfkem sona yaklaşınca biraz dindi. Sonuçta bu ödül bizleri değil de sponsorları tatmin etmek için yapılan bir organizasyon olduğundan üzerine bu kadar kelime dökmek bile anlamsız geldi noktayı koyarken. TARAF = )
0 yorum