TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Neler Oluyor Bize?

Cengiz Bahadır Özdemir 22 Temmuz 2010 ,

Sezona fırtına gibi giren ve beş kez birincilik kürsüsüne çıkan, iki kez de duble yapan Red Bull Racing'te sular durulmuyor. Takımdaki ''birinci belli değil, ikinci kim'' kavgası haftalar geçtikçe büyüyor. Aslında sezon başında bazı şeylerin patlak vereceği düşünülüyordu. Vettel'e büyük yatırımlar yapan Red Bull, Webber'i ikinci pilot olarak görüyordu. Ancak Webber aldığı sonuçlarla takıma mesaj veriyordu. Takım patronu Chris Horner da durumun farkına varmasına rağmen Webber'i açıkça desteklemiyordu. Ama İstanbul'daki kazadan sonra yaşananlarla duruma açıkça el koymak zorunda kaldı. Gelin, İstanbul Park'taki olayı ve sonrasında yaşananlara şöyle bir göz atalım:


İstanbul'daki kazadan sonra Vettel, önce el hareketiyle takım arkadaşı Webber'e bir şeyler yapmış, sonradan kafasını sallayarak Red Bull alanına gitmişti. Burada hemen gizlice bir görüşme yapılmış ve Vettel birkaç dakika sonra dışarı çıkıp takım sorumlusu Chris Horner ve diğer teknik ekiple tokalaşmıştı. Hatta bu sırada Horner'ın Vettel'in kulağına bir şeyler söylediğini de kameralar göstermişti. Ardından Vettel yaptığı açıklamada, kendisinin içeriden takım arkadaşını geçmeye çalıştığını söylemişti. Webber'e ise bir suçlamada bulunmamıştı. Bu olaydan sonra takım içinde huzursuzluk olmaması gerektiğini de sözlerini eklemişti.
Bu açıklamadan birkaç saat sonra Webber de çeşitli açıklamalarda bulunmuştu. Kazanın sorumlusu olarak Vettel'i göstermiş ve Alman pilotun hızının iyi olduğunu ancak çabuk dönmeye çalıştığını ve bunun da kazayı getirdiğini belirtmişti.
Chris Horner ise pilotların hangisinin hatalı olduğunu söylemek için erken olduğunu ifade etmişti. O daha fazla takımla ilgili açıklamalarda bulunmuş ve bu kazanın çok önemli puanları götürdüğünü söylemişti. Ancak yarışçıların birbirlerini geçerken biraz daha dikkatli olması ve birbirlerini sıkıştırmamaları gerektiğini de eklemişti. Böylece iki pilota da bundan sonraki yarışlarda mesajını iletilmiş oldu.
Ertesi gün, Webber ve Vettel'in ufak bir toplantı yapacağı söylenmişti. Webber'in, Avustralya'daki bir gazeteye verdiği demeçte bu toplantının yapılması gerektiğini ifade etmişti. İki tarafın da görüş farklılığı olmasının önemli olmadığını ve bu konuda orta bir yol bulunabileceğini de eklemişti. Ardından Red Bull'un internet sitesinde yaptığı açıklamalarda takım olarak birlikte olduklarını ve bu kazanın aralarını bozmayacağını söylemişti. Chris Horner da bu görüşü destekleyip iki pilotun arasında sorun olmaması gerektiğini ve bunun için ufak bir görüşme yapabileceklerini belirtmişti. Takım olarak bu yarışı kaybettiklerini kaydeden Horner, Webber'i suçlamanın gereksiz ve yanlış olduğunu eklemişti. Birkaç gün sonra Chris Horner, teknik ekipten Adrian Newey ve Helmut Marko'nun eşliğinde Vettel-Webber görüşmesi yapılmıştı. Bütün detayların konuşulduğu bir toplantı olduğu söylendi. Vettel ''Red Bull bizim için çok önemli işler yapıyor ve takımın kaybetmesinde payım olduğu için çok üzgünüm'' demişti. Webber'le her zaman çekişeceklerini ekleyip birlikte çalışmalarının bu rekabeti engellemeyeceğini vurguladı. Webber de benzer şeyler söyleyerek Kanada GP'sine odaklanmaları gerektiğini ifade etti.

Bunlardan sonra Red Bull, Mark Webber ile sözleşmesini 1 sene daha uzattı. Böylece Vettel-Webber ikilisi bir sene daha birlikte yarışacaklardı. Sözleşmeyle ilgili Barcelona GP'sinden beri konuştuklarını ifade eden Webber, yeni sözleşme imzaladığı için çok mutlu olduğunu söyledi. Bütün takımla çok iyi anlaştığını da eklemeyi unutmadı. Chris Horner da anlaşmayla ilgili olarak Vettel'in ve Webber'in birlikte yarışmasından mutluluk duyduğunu ifade etti. Bu anlaşmadan birkaç saat sonra Vettel de açıklamalarda bulundu. Takımdaki birinci pilot konusunda belirli bir şey olmadığını ve takımın da Webber'le olan çekişmesini desteklediğini ifade etti.
Valencia'daki yarışta, Webber'in kazasından sonra Red Bull'daki sürücüler kavgasının ikinci boyutu ortaya çıktı. Kazanın ardından Webber için yeni şasi üretileceği söylendi. Ancak daha sonra alınan bir kararla Webber'in yeni aracına, Vettel'in eski şasisinin ekleneceği bildirildi. Monaco'daki yarıştan sonra Vettel o şasiyi kullanmamıştı. Bu olayın ortaya çıkmasıyla yeniden pilotların arasının açılacağı söyleniyordu. Webber ise yaptığı açıklamada bunun önemli olmadığını ve eski şasisinin düzeltildiğini söyledi. Böylece pilotlar arasında oluşabilecek yeni bir kavgaya alet olmuyordu. Takım patronu Horner da olayın büyütülmemesi gerektiğini ve bu durumun normal olduğu ifade etti.

Silverstone yarışı gelmiş, çatmıştı. Pole pozisyonunu alan Vettel aracından memnun olduğunu söylerken, Webber ise ikinci olmasına rağmen araçtan memnun olmadığını ifade etmişti. İşte burada tekrar çatlak oluşmuştu. Çünkü Webber, aracının ön kanadından şikayetçiydi. Sıralama turlarında ön kanadını değiştiren ve İngiltere'ye getirilen iki ön kanadı da kullanan Vettel durumun abartılmaması gerektiğini söylüyordu. Webber ise bu durumdan fazlasıyla rahatsızdı. Bu rahatsızlıkla Silverstone yarışına girecekti.
Yarışta Webber, Vettel'i daha ilk turda geçip liderliği bırakmayınca bir zafer daha kazanmış oldu. Ancak zaferini kutlarken takıma telsizden verdiği ''İkinci pilot için hiç de fena olmayan bir zafer'' mesajı bir anda soğuk duş etkisi yaratmıştı. Webber için söylenebilecek tek şey ''Adam haklı beyler'' olmalı. Çünkü aracındaki ön kanadın çıkarılıp Vettel'e takılması ve pozitif her yeniliğin önce Vettel'in aracına uygulanması, Avustralyalı pilotu çileden çıkarmıştı. Aylardır Horner ''Takımda ayrım yok'' dese de ne kadar büyük bir ayrımın olduğu gün gibi aşikardı. 33 yaşındaki Webber'le uzun süreli bir plan yapmayı düşünmüyor olabilirlerdi. Ancak bu işin bir etiği, kuralı olmalıydı. Horner ise bu etikten habersiz bir şekilde oyalama taktiklerine devam ediyordu. Yarıştan sonra yaptığı açıklamada her şeyin üstesinden gelineceğini ve durumun düzeltileceğini söylüyordu. Vettel ise ihtiyatlı konuşuyordu. Sonuçta bu kavga, onun başarısız sonuçlarını gölgede bırakıyordu. Takım içindeki durumun çok iyi olmadığını ve bunun düzeltilmesi gerektiğini söylüyordu. Yani Horner'dan farklı bir şey demiyordu.

İlerleyen günlerde ise Webber, avantajlı konumunu bozmaya başlamıştı. Önce ''Bilseydim sözleşmemi uzatmazdım'' diyerek eksi puan aldı. Ardından ''Bu şekilde kazanmak zaferimi daha güzel hale getirdi'' diyerek sanki olumsuz havanın oluşmasından zevk aldığını belirtir bir açıklama yaptı. Webber'e de tepkiler gecikmedi. Takım arkadaşı Vettel bile bu sefer açık bir şekilde açıklamaların yanlışlığından ve sorunun takım içinde halledilmesinden bahsetti. Haklıydı da. Çünkü ne kadar çok spekülasyon yaratılırsa, takım da o denli zarara uğrar. Takımın zarar uğraması da iki pilotun da işine gelmez.
Ardından yine bir toplantı yapıldı. Bu sefer Horner-Webber arasında gerçekleşti toplantı. Bu toplantı sonunda işler daha da ilginçleşti. Webber, Silverstone'dan sonra çok fazla konuştuğunu ve takım içinde kalması gereken meselenin dışarıya çıkmasına sebep olduğunu ifade etti. Horner da durumun düzeltildiğini ve artık fazla büyütülmemesi gerektiğini söyledi. Ancak ağzındaki baklayı da çıkarmak zorunda kaldı: ''Webber'le en fazla iki sene daha birlikteyiz ama Vettel'le daha 10 yıl beraberiz''. Bu açıklamanın üstüne yapılacak fazla bir yorum kalmıyor. Webber her ne kadar ''Şu anda önde olan pilot benim, bundan sonra ben öncelikli olacağım'' diye düşünse de takımın ne gibi hesapların peşinde olduğu belli.

Ancak görüşmeden sonra en sert açıklamalar sportif direktör Helmut Marko'dan geldi. Şampiyonada önde olan pilotun ön kanadı almasının normal olduğunu söyleyen Marko ''Webber iki sene önce neredeydi, şimdi nerede? Bu takıma çok şey borçlu olduğunu bilmeli'' diyerek adeta Avustralyalı'ya ayarın kralını veriyordu. Bunun ardından Vettel de meseleye tekrar dahil olarak Webber'le çok iyi bir ikili olmadıklarını ama birlikte yarışmak zorunda olduklarını belirtti. Yani bu alanda kim geri adım atıyorsa, onun üstüne daha fazla gidiliyor. Webber biraz geri adım attığı anda takımda istenmeyen adam oluyor. Oysa hakkını aradığı vakit takımın geri kalanı alttan alır bir davranış içine giriyor. Bir F1 takımına yakışmayacak durum bu. Zaten bu rezilliği gören Red Bull'un patronu Dietrich Mateschitz olaya son noktayı koydu: ''Bu takımda birinci veya ikinci pilot yoktur. Silverstone bir istisnadır''. Hani ağanın sözünün üstüne söz söylenmez derler ya, bu da öyle bir açıklama işte. Başkan olaya el koydu ve konu kapanmış oldu.
Ben Webber tarafındayım. Evet, Vettel önde olan pilot ve form olarak Webber'e göre daha iyi. Ancak bu kadar kritik bir karar verilirken bazı şeyleri de düşünmek gerek. Vettel henüz çok genç ve bu tip avantajları gördüğü müddetçe Webber'e olan saygısında azalmalar meydana gelir. Webber belki iki sene önce bu kadar önemli bir pilot değildi -ki buna da katılmıyorum- ama artık büyük bir takımda ve istenileni yerine getiriyor. Kalkıp bu adama, Ferrari zamanlarındaki Barrichello muamelesi yaparsanız yakışık almaz. Üstüne de ''Bizde pilot ayrımı yok'' derseniz, insanlar ağızlarıyla gülmezler. Ayrıca bunun bir de diğer takımlara yansımaları da var. Diğer takımlar da bu kavgadan nemalanmak isteyip sürücülerin konsantrasyonunu bozmaya çalışacaklardır. Horner ve ekibi artık takımı ayakta tutmaya çalışmalı. Vettel'e bu kadar imtiyaz vermek ve onu bu derece şımartmak takıma yarar sağlamaz.

0 yorum

Yorum Gönder