TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Üstyapı Çürük! Peki Altyapı?

Kemal Mardin 26 Temmuz 2010 ,

Benzema, Ben Arfa ve Nasri, 2004 U17 Avrupa Şampiyonası şampiyonluğunu kutlarken.
Fransızlar, Güney Afrika'da yaşadıkları rezilliği herhalde uzun süre unutamazlar. Domenech yüzünden baba figüründen, Zidane'ın yerini dolduramadıkları için de ağabey figüründen yoksun çıktıkları kupa maratonuna daha ilk metrelerde veda etmek zorunda kaldılar. Aslında 2006'da Zidane, ağızlarına bir parmak bal çalmasa şu an 12 yıllık bir fetret döneminden bahsediyor olabilirdik ama ufak çaplı bir peri masalı belki de bir finalin birçok finale mal olmasına sebep oldu. Peki A takım seviyesinde yerlerde sürünen Fransa, altyapılarda ne durumda. Yoksa perşembenin gelişi çarşambadan belliydi de biz mi göremedik?

U21 Avrupa Şampiyonası: Bu seviyede ilk ve son şampiyonluklarını 1988'de. Yakın tarihte, 2002'nin finalinde Çek Cumhuriyeti'ne penaltılarla boyun eğdiler. Sonraki şampiyonaya katılamadılar. 2006'da ise yarı finaldeydiler ama Huntelaar'lı Hollanda'ya 3-2 yenildiler. Ardından gelen iki şampiyonaya da katılamadılar. 2011 elemelerinde ise şu an maç eksiği ile 2. sıradalar. Son 7 şampiyonanın yalnızca ikisine, kupayı kaldırdıklarından beri düzenlenen 11 şampiyonanın ise dördüne katılmışlar. Katılım konusunda istikrarsızlar ama katıldıklarında da en az yarı final yapıyorlar.

U19 Avrupa Şampiyonası: 2002'den beri her sene düzenlenen ve şu sıralarda da oynanmakta olan şampiyonaya ilk defa üst üste iki yıl katılmayı başardılar. Daha önceki dört katılımlarında iki üçüncülükleri ve Lloris'li, Diaby'li, Gourcuff'lu kadroyla bir şampiyonlukları var. Yani U21'deki manzara burada da benzer. Katılırlarsa can yakıyorlar. Şu an kendi evlerinde oynanan şampiyonada da gruplarda iki galibiyet ve bir beraberlik alarak yarı finale kaldılar. Yarın Hırvatistan'la final mücadelesi verecekler.

U17 Avrupa Şampiyonası: Katılım ve madalya kazanma sıklığı olarak en başarılı oldukları organizasyon bu. Aslında, 2002'ye kadar U16 olarak düzenlenen şampiyonada, hiç şampiyonluk yaşayamamışlar. İki kere ikincilikleri, biri kendi evlerinde olmak üzere iki de üçüncülükleri var. U17'ye geçildikten sonra ise işler biraz değişiyor. İlk yıl ikinci olmalarına rağmen ertesi yıl finallere gidemiyorlar ama üçüncü senede bu yaş grubundaki ilk şampiyonluk geliyor. Kadrodan göze çarpan isimler, Ben Arfa, Nasri ve Benzema. Diğer yaş gruplarından alışık olduğumuz Fransa geleneği burada da görülüyor ve sonraki iki yıl finallere gidemiyorlar. Ardından ise bir üçüncülük ve son dişe dokunur başarı olarak 2008'de Türkiye'deki ikincilik geliyor.

U20 Dünya Kupası: 1977'den beri her iki yılda bir düzenlenen turnuva, açık ara Fransa'nın en başarısız olduğu altyapı organizasyonu. Bugüne kadar sadece üç defa katılabildiler ve çıkabildikleri en yüksek tur çeyrek final. Bunu 1997 ve 2001'de iki kez başarıp ikisinde de elendiler. 2001'den beri de katılamıyorlardı. Şimdi önlerinde, halen oynanmakta olan evlerindeki U19 Avrupa Şampiyonası'nda gruplardan çıkarak katılım hakkı elde ettikleri 2011 Kolombiya var. Bakalım Kolombiya'da makus talihlerini yenebilecekler mi?

U17 Dünya Kupası: Bu organizasyonda da epey başarısızlar. 11 kupanın sadece ikisine katılabildiler. Ancak bu ikisinden birinde şampiyonlukları var. 2001'de Iniesta, Fernando Torres, Mascherano, Tevez, Maxi Lopez gibi isimleri sahip olan İspanya ve Arjantin'in arasından şampiyon olabilmeleri oldukça büyük bir başarı aslında ama şampiyon kadrodan şu an dünya futbol sahnesinde adından söz edilen hiçbir futbolcu olmaması ilginç bir nokta.

Genel tablo şöyle oluşuyor. Son 2006 Dünya Kupası finalinden beri geçen 4 yıllık dönemde katılmak için mücadele ettikleri 13 organizasyonun 7'sinde boy gösterebilmişler ama hiçbirinde şampiyonlukları yok. Hatta finale bile sadece Türkiye'deki 2008 U17 Avrupa Şampiyonası'nda çıkabilmişler. Zaten U17 karnelerini diğerlerinden ayırırsak ortaya vahim bir tablo çıkıyor. Geriye kalan yaş gruplarında katılım oranı sadece yedide iki.

Görünen o ki, Fransa'nın A takımdaki sıkıntısı sadece baba ve ağabey figürlerini kaybetmeleri değil. Altyapılarda da kanayan bir yara var gibi. İsyankar tayfaya neşteri vurduktan sonra, bu konuya da bir el atmak lazım sanki.

0 yorum

Yorum Gönder