TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

BAM BAM

Onur Saygın 14 Eylül 2010 ,


Flintstones adlı çizgi filmdeki sevimli çocuktan bahsetmiyorum. Galatasaray'ın muhteşem orta sahasına Galatasaraylı taraftarlarca takılan lakaptan bahsediyoruz. Gerçi sadece BAM olarak adlandırılıyorlar ama olsun. BAM BAM olunca daha bi etkili oldu sanki. Belki en azından rakip takıma kimmiş yahu bunlar diye düşündürürüz

Gaziantep maçına BAM'dan yoksun olarak çıktı Galatasaray. Barış olmayınca kısaltma pek hoş olmuyor Ayhan-Mustafa Sarp ikilisi için. Dünya üzerinde belki de tek oyun kurucudan bozma yaşlandıkça box to box oyuncuya evrilen topçu olan Ayhan Akman ve hala profesyonel futbolcu lisansını 10.000 dolara soruları satın alıp elde ettiğini düşündüğüm Mustafa Sarp ikilisi göbekte sabitlerdi. Önlerindeki hücum hattı CV olarak türk futbol tarihinin en üst düzey üçlüsü iken forvette Baros varken Galatasaray'ın ilk yarıdan koparması beklendi maçı. Ama Aydın Yılmaz'ı kenarda görünce taraftarları sevindirecek bir performans sergileyen Elano ile takımla çıktığı antreman sayısı çift haneli sayılara ulaşmayan Misimoviç'in uyum sorunu bunun gerçekleşmesini engelledi.

Ali Turan hakkında daha fazla bir şeyler yazmak gerçekten istemiyorum. Stopere alternatif olabilir ama bek alternatifi olarak kullanılacaksa Serkan Kurtuluş neden takımda tutuldu anlam veremiyorum. En sevmediğim futbolcu övgüsü ama iyi niyetli çok koşuyor yetenekleri kısıtlı üçlüsünün hepsi her maç sonu kendisi için dillendiriliyor. Bu üç olgunun hepsi inanın Türkiye'de binlerce futbolseverde var. Ben şahsen para almadan sadece o formayı giyebilmek için de yapabilirim.

Insua Ferhat Öztorun'dan sonra ilk defa devşirme olmayan sol bek olduğu için ben de kredisi sonsuz. Bu maçta da hata yapmayan ve bek savunmasını bilen yapısıyla krediye ihtiyaç duymayacağını gösterdi.

İkinci yarıya sağ kanat tamamen değişerek başladı Galatasaray'da. Ali Turan ve Elano Blumer yerlerini patlama yapması beklenen Aydın Yılmaz ve Dikkat Sabri Sarıoğlu'na bırakınca Galatasaray iki kanadınıda etkili kullanmaya başladı. Emre Güngör'ün üstündeki formadan bağımsız olarak yaptığı maç yakan hatalarından biri ile kazanılan penaltıyı Harry Kewell kalecinin ikramı ile gole çevirebildi. Elyasa Süme saçları normale döndükçe futbolu da klasik tekme atan stiline geri döndüğü için Kewell ile aralarında çıkan gerginlik sonrası kazanan taraf oldu ve Rijkaard Kewell'ı oyundan aldı. Juan Pablo Pino tam olarak Pini Balili tipi önde girilen son 10 dakikada rakip takımı az yakalamanıza yardım edicek futbolcu gibi geldi gözüme. Kapalı savunmalara karşı ne yapabileceği hala meçhul, umarım Dos Santos gibi ''ulan kaç kişi var karşımda geç geç bitmedi'' psikolojisine sahip olmaz. Ama hala Aydın Yılmaz'dan da Serdar Özkan'dan da daha yetenekli olduğu tartışılmaz.

Bu gidişle Elano ve Harry Kewell rotasyon oyuncusu olacak gibi gözükmekte. Takımda Baros, Neill ve Insua'nın yerlerinin kesin olduğu düşünülürse geriye 3 yabancı hakkı kalıyor Galatasaray'ın. Misimoviç ve Pino şu an için mevkilerinde birinci tercih olması gereken oyuncular. Pino sağ açık olarak oynayabilecek ve oynaması gereken tek oyuncu. Geriye sadece Elano-Kewell-Cana kalıyor. Bu üçlüden sadece birinin sahada olabileceği ve bununda Cana olması gerektiğini düşünüyorum. Kewell'ı her ne kadar sevsem de kenardan gelecek Kewell-Elano değişikliği hem saha içindeki oyuncuların yerim garanti düşüncesine girmesini engeller hem de kötü geçen bir maçın seyrini tamamen değiştirebilir. Cana-Elano orta sahası her ne kadar güzel gözüksede menejerlik oyunları dışında kullanılabilirliği yok. Ama Elano form tutar beklenen orta saha defans bağlantısı ve orta sahada alan daraltma işini iyi becerirse denenebilir. Fakat bu durumda da sağ açık olarak ya Aydın Yılmaz ya da Serdar Özkan oynamak zorunda.

Özet geç be diyenler için Rijkaard'ın elinde yetenek olarak geçen sezondan daha kısıtlı bir kadro var fakat bu sefer kadrodaki herkes farklı pozisyonlarda oynayabiliyor. Belki de bu özellik muhtemel sakatlık problemini kapatabilecek tek olay.

0 yorum

Yorum Gönder