Sorun kelimesinin ne demek olduğunu biliyoruz hepimiz. Birde sorunsal var, çok fazla kullanılmayan günlük dilde. Türk dil kurumu sorunsalı şu şekilde tasvir ediyor; "çözümü belli olmayan."
İşte aradığımız kelime bu Güiza ile ilgili... Çözümü belli olmayan!
2 sene önce büyük umutlarla, ödenen bir hayli yüksek bonservis bedeliyle gelmişti Fenerbahçe'ye. İlk sene akıl almaz goller kaçırdı, karısıyla sorunlar yaşadı, Semih onun yüzünden oynayamadı falan filan. Sene sonu geldiğinde Fenerbahçe aldığı rakama satabilirdi Güiza'yı ama satmadı. Aziz Yıldırım "Hey, bu adam İspanya gol kralı, milli takımın forvetlerinden birisi, bu bir geçiş dönemiydi, seneye patlama yapacaktır" dedi. 2009-2010 senesi başlamadan önce hazırlık kampında fırtınalar estirdi. Hazırlık maçlarında "bu sene benim senem olacak" dedi. Umutlandı haliyle Fenerbahçe taraftarları. Sezon açıldığında ilk maçta 2 gol attı. Bizde"gerçekten toparlandı herhalde" diye düşündük. Sonra düşüş başladı tabi ki. Özel hayatı arap saçını kıskandıracak cinsten. O kadar karışık bir özel hayatı var ki, takip etmek için özel bir klasör açıp, bütün haberleri arşivlemek gerekiyor. Eee insanın özel hayatı bu kadar karışık olunca, topta ayağına dolaşıyor haliyle. Olan Fenerbahçe taraftarına oluyor. Kaçan şampiyonluktan sonra gönderilmesine kesin gözüyle bakılan 2 isimden birisiydi Güiza. Birinci isim olan Daum, zorla da olsa gönderildi. Fakat Güiza'nın durumu o kadar basit değil... Dedik ya, "çözümü belli değil."
Satabiliyor musunuz? Hayır. Çünkü kimse 5 milyon euro'nun üstünü vermiyor. Sizinde 15 milyon euro verdiğiniz bir oyuncuyu o fiyatlara satmanızın imkanı olmadığına göre elinizde kalıyor. Kiralayabiliyor musunuz? O da hayır. Hiçbir takım 4 milyon euro'ya varan ücretini ödemek istemiyor. Kulübede oturtabiliyor musunuz? Şaşırmadınız biliyorum ama, hayır. Oturduğu anda sorunlar çıkıyor, senede 4 milyon alan bir adam süs bitkisi gibi neden kenarda oturuyor diye insanlar soruyor haklı olarak. Takasta kullanabiliyor musunuz? Gülmek istemiyorum ama, gülerek cevap veriyorum, yine ve yeniden hayır. 15 milyon euro verdiğiniz bir adamı kafa kafaya takas edemiyorsunuz çünkü. Bonservisi 10 milyon euro olan bir oyuncu için, Güiza + para istiyor takımlar. Kendisi de gitmek istiyor, düşük bir bonservis bedeli ile. Bunun için sakatım diyor antrenmanlara çıkmıyor, takım arkadaşlarına el kol hareketleri yapıyor, yani yine bir sorun çıkartıyor. Öyle bir hal aldı ki durumu, nefes alsa Fenerbahçe'ye zarar artık. Bugün sakat olduğu (!) için Belçika'da ki hazırlık kampına götürmeme kararı aldı Fenerbahçe Güiza'yı. Aykut Kocaman'ın "sakat değil" sözlerine rağmen. İstanbul'da tesislerde çalışacakmış, okçu Güiza. Çalışsın tabi, çalışmak güzeldir.
Peki ne olacak bu durum? Nasıl sona erecek? Aldığı paranın üçte birine göndermek zorunda kalacak Aziz Yıldırım onu. Tabi ülke imajı İspanya'da bir hayli zedelenecek. Güiza "medya peşimi bırakmadı, Aziz başkan şekerimi çaldı!" tarzı açıklamalar yapacak, As gazetesine, Marca gazetesine. Biz buradan sallasak ne olur? Gönül isterdi ki, başarılı olsun Güiza. Olmadı, olamadı. Yolun açık olsun Güiza, okları hep 12 den vurasın. Gerçi ne kadar zor olsa da bu güzel dileklerimi gerçeğe dönüştürmen, özellikle de geçirdiğin iki seneden sonra, bizimkisi adetten işte. Yolun açık olsun Güiza, güle güle git ama dönme!
0 yorum