Türkiye’deki futbolcuların ezici çoğunluğu bariz bir şekilde kültürsüz. Birçoğu bırakın üniversiteyi, liseyi bile zoraki bitirmiş halde. Bunların da önemli kısmı, okul sonrası kendini kültürel ve sosyal anlamda geliştirmekten uzak. Hal böyle olunca mikrofon karşısında saçma sapan cümleler akıyor ağızlarından. Hele şimdiki gibi sezon öncesi demeçlerde biraz da ‘gaz’ etkisiyle demeçler iyice zıvanadan çıkıyor.
Eğer kulübünüzün ezeli bir rakibine transfer olduysanız dikkat edin! Zira yeni renklerinize bukalemun misali uyum sağlamanız gerek. O yüzden saçmalama potansiyeliniz de artıyor. Hele “ben zaten çocukken XX taraftarıydım” demeyeni dövüyorlar! Bunun en son örneği Caner Erkin’den geldi. Önce bu klişeyi aynen uygulayan Caner, ardından açık ara şampiyon olacaklarını belirtti. Ve yeni kulübünün her anlamda Türkiye’nin en büyüğü olduğunu da vurguladı. Ülkede fikir özgürlüğü var, tamam. Ama bir sezon boyunca anlayamadığı (!) bu olguyu İstanbul’un karşı yakasına geçince nasıl birkaç haftada kavradı acaba Caner?
Takım arkadaşından etkilenmiş olacak ki, bu sefer Özer Hurmacı döktü içindekileri. Dünya üzerinde mevkisinin en iyisi olduğunu, Iniesta’nın kendisinden sonra geldiğini söyledi mikrofonlara. Hep beraber güldük… Tabii bu noktada İbrahim Üzülmez’in geçen sezonki açıklamalarını da unutmamak gerek. Maldini’den eksiği olmadığını, hatta tam tersi, fazlasının bulunduğunu ima etmişti “Deli İbo”. İşte onun rolünü bu sezon Özer üstlendi. Şimdilik…
Neyse ki şu an için Galatasaray cephesinden abartılı yorumlar çıkmıyor. Beklenen transferlerin henüz olmaması, yönetim içindeki çalkantılar, Rijkaard – Adnan Sezgin uyumsuzluğu gibi etkenler bunu engelliyor belki de. Onlar sessiz kalsa da mikrofon görünce dayanamayan nice Bülent Uygun’lar, Ümit Özat’lar, Emre Belözoğlu’lar var bu ülkede. Her anlamda ‘renkli’ bir sezon bizleri bekliyor kısaca.
0 yorum