TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Kaybolan Yıllar by NYK

Eray Kaş 13 Temmuz 2010 ,


Bir şehir düşünün ki ABD’nin en büyüğü, en popüleri, en zenginlerinin yaşadığı, hani taşı toprağı altın derler ya öyle... Ve o şehrin bir de NBA takımını hayal edin. İnsan ne bekler? Tarihi başarılarla dolu, en az beş yılda bir şampiyonluğa oynayan, başarısızlığı hiçbir zaman hazmedeyen bir takım değil mi?

İşte o New York şehri, iş basketbola gelince her konuda başarısızlığın tamamıyla dibine vurmuş durumda. ABD’nin en büyük şehrinin takımı New York Knicks, tam 37 yıldır şampiyon olamıyor. Biraz düşünmek lazım sanırım bu konuda. 37 yıldır bir İstanbul takımının, bir Londra takımının şampiyon olamadığını düşünmek mi? Dalga geçiyoruz sanırım birbirimizle... İşte NYK, öyle bir takım. Patrick Ewing, 2000 yılında New York’u bıraktıktan sonra Knicks, play-off’ta hiç tur geçemedi. Daha da komik olanı son altı sezondur play-off’a dahi giremedi.

İşte bu yaz herşey değişecekti. O kara yıllar artık mazide kalacaktı. 2010 yazındaki büyük transfer sezonu için planlamalar daha 2008 yazında başlamıştı. Takımın genel menajeri değişmiş, koçu değişmiş, eldeki yüksek ve uzun kontratlı oyuncular birer birer elden çıkarılmaya başlamış. Kısacası herşey yoluna girmeye başlamıştı. Hazır gibiydi bütün şehir cümbüşe...

Herşey hazırdı fakat ufacık bir şey unutulmuştu New York’ta. Hani Frank Rijkaard’ın bir felsefesi var ya ‘Sorunlar çözülmez, zamanla unutulur’ diye. Belki de şehir hep bu felsefeyle yaşamaya çalışıyor. Ama geçen zaman onlara daha çok acı vermeye başladı artık. Şehirde sanki herkesin iliklerine kadar işledi başarısızlık. Olmuyor ne yapsalar olmuyor. 2 yıldır LeBron’la yatıp LeBron’la kalkan koca şehir, kontratı haricinde dünyaları verse de bu adamı getiremedi. Sebep ne? Tabi ki sözde kral James’in korkaklığı da ağır basıyor. Ama olay şehrin ruhani boyutlarında saklı biraz da. Galatasaray, Fenerbahçe’yi niye yenemiyorsa aynı şey burda da var sanki. NBA’de bir takımı ne kadar kötü yönetirseniz yönetin, kurallar size bir zaman sonra mutlaka başarılı olma imkanı verir.

Şimdi New York’ta yeni hedef seneye Carmelo Anthony’i, ondan sonraki sene de Chris Paul’u almakmış. Ne diyelim? Umut fakirin ekmeği sonuçta. Ben artık şuna inandım Space Jam filmindeki o yaratıklar gelse bile olmayacak gibi ya. Biraz da üzülüyor insan...

NOT: Bu yazıyı yazdığım sıralarda şehrin beyzbol takımı New York Yankees’in 37 yıldır sahibi olan George Steinbrenner’in hayatını kaybetmesi de beni şehrin ruhani boyutlarından korkutmadı da değil hani...

1 Yorum

  1. Amare'nin gelmesi bir şeyleri unutturdu bu sezon için Knicks'e. Seneye Carmelo Denver'dan kesin olarak ayrılacak. Bu onlar için dönüm noktası olur işte. Tabi ki David Lee'nin elden kaçırılmış olması, Eddie House ve skor yükünün zıplamakta bile güçlük çeken T-Mac'e kalmış olması, 2-3 maç içinde taraftarlara sorunları hatırlatır. T-Mac iyi gelir ise, playoff yapmaları yüksek bir ihtimal, hatta plase olarak 1. turu geçmeleri gösterilebilir.

    Güzel yazı olmuş Eray, tebrikler.

     

Yorum Gönder