TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Maç Öncesi: Gana-Uruguay

Efe Yılmaz 1 Temmuz 2010 ,


Futbolun tatminsiz ukalalarına göre en renksiz çeyrek final eşleşmesi bu. Çünkü onlar bu eşleşme yerine, kendi favorilerinin en azından kadrolarında bulunan futbolcuları Dünya Kupası'ndan önce tanıdıkları takımları tercih ederlerdi. Ama iki takımda turnuva başladığından beri iyi mücadele edip buraya kadar geldiler. Gelin maç önesi bu iki takımı değerlendirelim ve yarın ki maçın havasına girmeye başlayalım.

Fransa, Güney Afrika ve Meksika'yla aynı grupta başladı turnuvaya Uruguay. Fransa'nın rezalet futbolunu tahmin etmediğinden olacak ki, ilk maça defansif bir anlayışla başlamıştı Uruguay. Maç'ın son 10 dakikasında bir kişi eksik mücadele ettiler. Gruptaki son iki maçta ise biraz daha dişine göre ekiplerle karşılaştı Uruguay ve kendi futbolunu oynayarak kazandı. 2. turda da Güney Kore'yi usta golcüleri ile geçti. Bu 4 maçta nasıl bir Uruguay vardı peki ?

Birincisi , dürüst bir takım Uruguay. Son maçta Meksika ile berabere kalsa ikiside gruptan çıkardı rahat rahat. Ama o Amerika kıtasının diğer temsilcisine kıyak yapmadı ve Almanya-Avusturya sınıfına girmedi. Saha içindeki oyuna bakınca 4 4 2 - 4 3 3 karışımı bir oyun görüyoruz. 4lü defans hattı özellikle merkezde çok sağlam. Lugano yanındaki partnerleri değişse bile aynı şekilde organize ediyor defansı. Ama önceki 6 oyuncunun yerleşimine göre onların işi bazen kolaylaşıyor, bazen zorlaşıyor. Fransa maçında oyuna 4 4 2 ile başladılar, geri kalan 3 maçta ise 4 3 3 ile. Orta üçlü bu karşılaşmalarda Arevalo Rios, Perez ve Pereira şeklinde kuruldu hep. Bu orta saha özellikle Güney Kore maçında çok zorlandı. Güney Kore'nin pasa dayalı orta sahası, Suarez'in muhteşem golüne kadar, Uruguay orta sahasını çok rahat geçti. İleri üçlü Cavani, Forlan ve Suarez ne kadar etkili hücum oyuncusu olsalarda, onlardan defansif anlamla bir şey beklemek büyük hata. Zaman zaman Cavani karşısında oynayan bekle geriye gelişler yapmsada, bu konuşularda eskortluktan öteye geçemiyor.

Eşleşmenin diğer takımı Gana ise, gruplarda Almanya, Sırbistan ve Avustralya ile mücadele etti. Gana özellikle Sırbistan ve Avustralya maçlarında rakip kaleye gitmekte fazlasıyla zorlandı. Zaten gruplardaki iki golününde penaltılardan bulması bu eksikliklerinin en büyük ispatı. Uruguay karşısında en büyük avantajları, tahmin edilebilir bir taktiklerinin olmaması. 4 maçta farklı defans ve orta saha dizilişleri ile çıktılar sahaya. Gana'nın anlayışındaki değişmeyen iki notka ise, Kevin Prince Boateng'in ataklara şekil verdiği, ve Gyan'ın takımın en önemli forvet oyuncusu oluşu. Defansif kurguları 10 kişilik Avustralya ve ikicni turda Amerika karşısında çok zorlandı.

İki takımın turnuvadaki durumları bu. 1930 - 1950 arası Dünya Kupası tarihinin önemli takımlarından Uruguay, geçmişindeki gibi bir başarı yakalamak istiyor. Gana ise yarı finale kalan ilk Afrika takımı olmanın peşinde. Yazı bitmeden ufak bir komplo teorisine yer vermek lazım. 2002 Dünya Kupası'nda sanırım herkes hatırlıyordur, Güney Kore ile İspanya arasında oynanan maçta yaşanan hakem felaketini. Umarım gene FIFA pis ellerini futbolun içine sokmaz.

0 yorum

Yorum Gönder