TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Rafa In & Fedex Out

Ahmet Bozada 2 Temmuz 2010 ,

Wimbledon 2010 Erkekler yari final mücadelelerin sonunda finale yükselen isimler, Andy Murray'i 3 sette zorlanmadan geçen Rafael Nadal ve Novak Djokovic'i aynı skorla geçen 2010'un parlayan raketi Tomas Berdych oldu. Geçen seneyi bir kenara bırakırsak (sakatlığının etkisiyle verimsiz bir yıl geçirdi) Rafa son 5 yıl içinde 4. Wimbledon finalini oynayacak. Bu, toprak kortların efendisi olarak bildiğimiz İspanyol tenisçiler için bir milat olsa gerek. Keza, Rafa'nın 2006'da oynadığı ilk Wimbledon finalinden tam 40 sene önce 1966'da bir İspanyol tenisçi (Manuel Santana) final oynamış ve şampiyon olmuş. Bahsettiğimiz dönem open era (profesyonel tenisçilerin de amatörlerle birlikte büyük turnuvalara kabul edildiği dönem) öncesine tekabul ediyor. Kısacası modern teniste bir İspanyol'u çim kortta buralarda görmek göz yaşartıcı. Berdych'e gelirsek... 2010 onun yılı diyebiliriz rahatlıkla. Önce Roland Garros'ta oynadığı yarı final ve şimdi de Wimbledon finali. Kariyeri için bundan iyisini düşünemezdi herhalde.


Günün ilk maçı 3 numaralı seribaşı Djokovic ile 12 numaralı seribaşı Berdych arasındaydı. Kısaca yarı finale gelene kadar neler yaptılar göz atalım. Djokovic turnuvaya tutuk başladı aslında. İlk turda seribaşı olmayan Rochus'la yaptığı ve 5 set sonunda turu atlayabildiği dişe diş mücadele sonunda yıprandı Sırp raket. Sonrasında 4. turda Hewitt karşısına çıkana dek istikrarlı bir çizgi yakaladı denebilir. 2. turda Taylor Dent, 3. turda Montanes'i 3'er sette yenmeyi başardı. 4. turda 15 numaralı seribaşı eski şampiyonlardan (bknz. 2002) Hewitt karşısında zorlanmadı ve 3-1'le çeyrek finali gördü. Çeyrek finalde süpriz bir isim, dünya sıralamasında 82 numara Tayvan'lı Lu'yu da rahat geçti ve yarı final kapısını araladı. Berdych için de turnuvaya şanslı başladı diyebiliriz. Zira çeyrek finale kadar karşısına hiç bir seribaşı raket çıkmadı. İlk turda Golubev, sonra sırasıyla Becker, (Boris değil :) Istomin ve Brands'ı Roland Garros'tan taşıdığı formuyla rahat geçti. Çeyrek finaldeki rakip ise Federer! Federer seribaşı olarak karşısına bir çıktı pir çıktı! Berdych'in...Dile kolay... 2003'ten bu yana üstüste 7 final oynayıp 6'sını kazanan bir efsane vardı karşısında.. Wimbledon sözüyle yenilmez armada. Berdych'in yükselen formundan mı, Fedex'in hafiften sendeliyor oluşundan mı bilinmez; Çek raket çok sıkıntı yaşamadan ulaşıyordu yarı finale.

Maça gelirsek... 2. set dışında Djokovic pek direnç gösteremedi Berdych karşısında. Maç sonu istatikleri de bunu doğrular şekilde. Toplamda 22 puan fazla kazanan Berdych, az basit hata ile de maçı götürünce Djokovic için veda kaçınılmaz olmuştu.


Yarı finalin diğer yakası... Su götürmez bir gerçek ki Nadal şu an dünyanın en iyisi.. Bunu sadece 1 numara olduğu için söylemek yetersiz kalabilir. Arkasında kısa profesyonel geçmişinde genç yaşında yakaladığı müthiş başarılar ve sakatlıkla geçen 1 yılı hariç bırakırsak istikrar abideliği... Bu bilgiler ışığında hiç te kolay başlamadı aslında Nadal için turnuva. İlk turda Nishikori'yi geçtikten sonra gemisi fırtınaya yakalandı genç İspanyol'un. 2. ve 3. turlarda ecel terleri döktüğü korttan 5 set sonunda çıkmayı başarabildi. Murray karşısına yorgun çıktı demek geliyor insanın içinden ancak motoru hiç soğutmayan Nadal'dan bahsedince duraklıyoruz. 4. turdayız. Rakip Mathieu. Kolayca 3 sette kazanılan bir maç. Çeyrek final. Rakip hiç yabancı değil! Henüz 1 ay önce Roland Garros finalinde bir sene öncenin intikamını aldığı "big bird" Soderling. İlk seti kaybediyor Nadal ancak öldürücü "spin" forehandleriyle alt ediyor İsveç'liyi.
Murray'e bakalım.. Çeyrek finale kadar zorlandığı söylenemez. Sırasıyla Hajek, Nieminen, Simon'u geçiyor ve 4. turda son dönemin dikkat çeken Amerikan'ı Querrey'i karşısında buluyor. Amerikan İskoç'la baş edemiyor ve 3 sete razı geliyor. Çeyrek finalde rakip 10 numaralı seribaşı Fransız'ların umudu Tsonga. İlk seti kaybederek acaba mı dedirtiyor Murray... Sonra toparlanıp evsahipliğini gösteriyor. (3-1)


İşte yarı finaldeyiz... Murray için gerçek sınav başlıyor. Kortta dominasyondan sorumlu devlet bakanı Nadal aynı tarifeyi uygulayabilecek mi? İlk set 9. oyuna kadar başa baş gidiyor ancak tam yeri tam zamanında Nadal servis kırıyor; seti 6-4 alıyor. İkinci sete seyircinin itici gücüyle iyi başlıyor Murray ve hemen setin başında servis kırıyor. Nadalın cevabı gecikmiyor ve set tekrar at başı gidiyor! Sonuç; tie-break. Murray zorlanıyor ama kendisini maçta tutan ace'leri yardımıyla 2 kez set sayısı kullanıyor; değerlendiremiyor. İnatçı Nadal işbaşında. Set tie-break sonunda Rafa'nın. Son sette de durum değişmiyor. Her maçta rakiplerine dert olan bitirici ve olabildiğince derin "baseline" forehandlerine devam ediyor ve maçı da alıp götürüyor. Maç sonu istatistiklerine bakarsak rakamlar denk neredeyse. Bu maçın 3 sette bittiğine inanmak zor. Ancak Rafa'nın rakamları alt edecek oyun için etkinliği, hırsı ve enerjisi var.. Bu da her maç bizleri ekran başına kitleyen sihrin habercisi olsa gerek...

0 yorum

Yorum Gönder