Abartı yapmayı o kadar çok seviyor ki basınımız... Transfer döneminde artık ne yazsak da yaratıcılığımız biraz zorlansa diye düşünüyor sanırım birçoğu. Ağustos gelip de Edirne'den içeri girme potansiyeli olan oyuncular netleşince işin sürprizi azalıyor tabii. Hal böyle olunca ya aynı haberi farklı cümlelerle abartarak yazacaklar, ya da farklı gündemlere yönelecekler.
İkinci duruma bir örnek geldi bugün. Adebayor'un bırakın Beşiktaş'ı, herhangi bir Türk takımına gelme ihtimalini gülümseyerek okuyoruz bir süredir. Milliyet'in
haberine göre meğer henüz 16 yaşındayken (2000 yılında) Beşiktaş'a gelmiş ama Daum kendisini beğenmemiş. Togolu, Alman'ın işine yaramazmış... Daha önceden benzer haberler görmüştük. Mesela Gaziantep Kaka'yı herkesten önce keşfetmiş ama sözde 5 milyon Euro'yu verememiş. Aynı şekilde Shevchenko da Trabzon'a denenmeye gelmiş fakat kendini beğendirememiş. Bildiğimiz gibi Appiah da daha kariyerinin başlarındayken Galatasaray tarafından reddedilmişti.
20'li yaşlarına gelmemiş bir futbolcu çok yetenekli olabilir. Youtube'da izlenme rekorları da kırar, Facebook'ta hayran sayfası da açılır. Olur da olur... Ancak yukarıda bahsi geçenlerin hepsi dahil tüm önemli futbolcular, o andan sonra ileri adım(lar) atabildikleri için adlarını duyurdu. Bunu da, o cevheri görmeyi ve daha önemlisi işlemeyi bilen teknik adamlara borçlular çoğunlukla. Bizim medyaya kalsa Adebayor, Wenger olmadan da bugünlere gelirdi zaten. Neden? Çünkü o bir yetenek. Sanki Türkiye'de Wenger gibileri çok var ama Adebayor'lar çok az olduğu için futbolumuz gelişemiyor. Aynı şekilde Anadolu'muz Lobanovski'lerden geçilmiyor (!) ama Shevchenko gibi yetenekler nerede?
Örnekler daha çoğalır. Kim bilir? Belki de şu anda Bucaspor'un deneyip evine geri yolladığı genç bir Afrikalı, gün gelecek ve Milan'ın yeni Weah'ı olacak. Ve bu durum ileride Türk basınının yeni oyuncağı olacak. Ancak yetiştirmekten çok hazıra konmaya odaklı düşünce yapımız devam ettikçe bu gereksiz hayıflanmaları daha uzun uzun duyacağız. Bizim geliştiremediğimiz onlarca 'Mesut Özil', daha uygun koşullarda rahatlıkla filizlenecek. Medyamıza da önce tu kaka etmek, sonra hayıflanmak düşecek.
Özetle, bu topraklarda Adebayor olma potansiyeli taşıyan on binlerce genç olabilir. Ancak hepimiz biliyoruz ki hiçbirinin kaderi Togolu'nunki gibi olamayacak büyük ihtimalle. Üç Büyükler'de yola başladıysa 23'üne kadar kalacak, sonra kadroya giremediği için Anadolu turuna çıkacak. Eğer Anadolu'da parladıysa da kısa sürede İstanbul'a kapağı atacak ama birkaç yıl içinde orada eriyecek. Baskıya dayanamayacak. Arda gibi kimlik bunalımına giriverecek.
On binlerce Adebayor mu? Ona çok gerek yok da, en azından sadece 1-2 tane Wenger olsaydı farklı olmaz mıydı?
0 yorum