Korkmayın Serdar Ortaç yeni albüm çıkarmadı, sadece Aziz Yıldırım aynı filmi vizyona soktu. 2005-06 sezonunun son haftasında şampiyonluğu Denizli'de bırakmıştı Fenerbahçe. 2. tamamladığı sezonda Şampiyonlar Ligi ön elemesinde de Dinamo Kiev'e elenmişti. Aradan geçen sezonlardan sonra benzer travmanın belki daha ağırı bu sene yaşandı. Önce Kadıköy'de giden şampiyonluk ve ardından gene Kadıköy'de giden tur. Yönetmen farklı, oyuncular farklı ama yapımcı Aziz Yıldırım aynı. Devam filmlerinin çoğu başarılı olmamakla eleştirilir ama Aziz Yıldırım gerilim dalında Oscar'ın güçlü adaylarından bence.
Evet Aykut Kocaman dün başarısız bir teknik direktörlük performansı sergilemiştir. Oyuna müdahaleleri, hatta belki transfer öncelikleri yanlıştır. Hatta Alex'in olduğu bir takımı hızlı oynatma sevdası toptan yanlıştır. Bunların hepsini kabul ederim ama bu kadar insafsızca Aykut Kocaman'ı eleştirmek için bence erken. Hele ki Aziz Yıldırım'ın bu kadar az eleştirildiği bir ortamda, bütün suçu Aykut Kocaman'a yüklemek gereksiz. Ben futbola sonuç odaklı bakan birisi değilim. Dün Young Boys'u izlerken içimden geçen "Keşke Galatasaray'da böyle futbol oynasa, şampiyonluk, kupalar falan önemli değil" düşüncesiydi. O yüzden kendimce anlayabiliyorum Kocaman'ın yapmak istediği devrimin zorluğunu. O eğer günü kurtarmak isteyen birisi olsa, geçen seneki oyun düzenini hiç bozmaz yıllardır alışılmış yavaşlatılmış 4 5 1'i oynatırdı. Alex'i oyundan çıkarmaz hatta en yakın silah arkadaşı olarak kendisine Alex'i seçerdi.
Gelelim olayın diğer boyutuna. Daha öncede değinmiştim bir yazıda, ben Bülent Korkmaz, Uğur Tütünekeri Prekazi gibi efsaneler yüzünden Galatasaraylı oldum, mahalledeki Fenerli arkadaşlarım yaptığımız maçlarda Oğuz, Aykut ya da Rıdvan oluyordu, Beşiktaşlılar ise ya MAF oluyordu ya Rıza. Biz bu ülkede çoğu efsane isimlerin, koltuklarına yapışmış başkanlar tarafından kullanıldıklarına şahit olduk. Ben de biliyorum Bülent Korkmaz'ın, Rıza Çalımbay'ın ya da Ertuğrul Sağlam'ın yaptığı hataları. Ama ben hepsinden önce şunu biliyorum ki, ülkemizde ne zaman bir yönetimin yapacak hamlesi kalmasa, son kurşun olarak taraftarın sevgilisi bu efsane isimlerden bir tanesini kullanıyor. Önce bu köhne zihniyet gitsin, bizim kahramanlarımıza dokunan onları kullanmaya cesaret eden futbol katilleri ellerini bu güzel oyunun üzerinden çeksin. Sonra biz oturup konuşalım Alex çıkarmıydı, Lincoln küstürülür müydü? Sonuçta bu bir oyun ve bence dünyanın en güzel oyunu. Bize bu oyunu sevdiren kahramanlarımıza sahip çıkmadığımız sürece, bazıları onları kullanma aymazlığından vazgeçmeyecek.
Aziz Yıldırım 2006'da da önce kendisini düşünüp istifa saçmalığıyla takıma çok fazla zaman kaybettirmişti. O yüzden de Dinamo Kiev maçlarına Can Arat'la, Kerim'le çıkmıştı...