Geçen sezonun en mutsuz tribünleri kuşkusuz Beşiktaş'a ait olanlardı. Fakat ligin bitmesi ve transfer sezonunun başlamasıyla en mutlu taraftarlar onlar oldular. Defansif futbolu ile canlarını sıkan Mustafa Denizli gitti, yerine hücumcu Bernd Schuster geldi. Peşinden Ricardo Querasma ile sevindiler. En son transfer Guti ile adeta çıldırdılar.
Bu ruh hali içinde göreve geldiği günden beri topa tuttukları başkanlarına bile büyük bir sevgi gösterdiler. Her şey iyi gidiyordu. Sadece gönderilecek yabancılarda sıkıntı vardı. Şu günlerde ezeli rakipleri bizimkiler kimi alacak diye kara kara düşünürken, Siyah-Beyazlılar kendi aralarında keyifle kimi göndersek tartışması yapıyorlar. "Lig yarın başlasın mı?" diye sorsak hiç düşünmeden evet diyeceklerine de eminim.
En az onlar kadar bende Beşiktaş'ı sahada görmek istiyorum. F.Bahçe taraftarı olmama rağmen Beşiktaş maçlarına gitmekten hep keyif almışımdır. Bunun nedeni Beşiktaş'ın her çıktıkları maç coşkuyla oynamaları. Kadrosu iyi veya kötü farketmiyor. Kolayı zor, zoru kolay yapmayı karşılaşmalara heyecan katmayı başarıyorlar. Ligi şöyle bir analiz ettiğimizde şampiyonluk yolundaki en iyi kadro onlarda. Bunu nasıl zora sokarlar diye düşünürken Yıldırım Demirören kendini hatırlattı. Seçildiği ilk günden bu güne standartını bozmadığı tek konu olan demeçleriyle.
Beşiktaş Dergisi'ndeki tarihinin en iyi kadrosunu kurduk diyerek başladığı yazısında Türkiye dışında da bir kupa hedeflediklerini de belirtiyor. Bunları belirttikten sonra üzerine pek fazla yorum gerekmiyor aslında. Sadece şunları söylemek istiyorum. Yeni antrenör gelmiş, yeni bir sistem oturtulmaya çalışılıyor. Portekiz dışında bir türlü istikrar yakalayamayan Quresma alınmış. Kariyeri boyunca ilk kez İspanya dışına çıkmış Guti ile anlaşılmış. Ve bu yıldızların baskısını kesinlikle hissedecek geçen sezonu 4. bitirmiş bir takım. Bu takıma zaman vermek, destek olmak gerekirken nedir bu çıkışın sebebi. Nedir bu çıtayı en yükseğe koyma sevdası.
Kredisi çoktan tükenmiş olan başkan bana göre aksi sonuçlara karşın erkenden tampon bölge oluşturuyor. Bunu başka türlü açıklayamıyorum. Biliyor ki işler birazcık kötü gitsin oklar ona dönecek en sivri halleriyle. En iyisi ben şimdiden kendimi sağlama alayım. Ben elimden gelen her şeyi yaptım lafının an ve an altını çiziyor. Önüne kalemi kağıdı koyduklarında da Beşiktaş tarihinin en iyi kadrosunu kurduk cümlesini yazmaktan çekinmiyor.
Yanlış biliyorsam Beşiktaşlılar beni düzeltsin lütfen. Benim bildiğim en iyi Beşiktaş kadrosu: Engin, Bako, Recep, Gökhan, Kadir, Ulvi, Rıza, Şenol, Walsh, Mehmet, Halim, Zeki, İsmail, Turan, Saffet, Metin, Ali, Feyyaz'dan oluşan kadroydu. Ve daha iyisi de henüz kurulamadı...
0 yorum