Eski günlerini aratsa da G.Saray halen ligimizin en avrupai takımı. Formayı kim giyerse giysin kodlanmış gibi benzer performansları sergilemeyi başarıyor. Dün buna en güzel örneği Mustafa Sarp gösterdi. Tribünler tarafından gösterdiği performans beğenilmeyen orta saha oyuncusu sahanın en iyisi olmayı başardı OFK Belgrad karşısında. Geçen sezonu benzer bir performansla açtıktan sonra ilerleyen haftalarda hayal kırıklığı yaşatsa da bugünkü maçın en iyisiydi. Attığı gol ve kazanıp Kewell'ın önüne servis ettiği top ile turun kolaylanmasını sağlayan oyuncu oldu.
Kewell'ın da Sarp'a eşlik edişi ve Aykut'un yardımları ile turu farklı bir skorla geçmeyi bildi G.Saray. Transferi biraz da mecburiyet ve taraftarı mutlu etmek için yapılmış olan Kewell attığı gol, yaptırdığı penaltı ve rakibi eksik bırakmasıyla ondan vazgeçmeyen tribünleri haklı çıkarttı. Aykut'un işi Avustralyalı oyuncuya göre biraz daha zordu. Bir türlü alamadığı "1" numaralı forma ve üzerinde dönen yabancı kaleci transferi yetmezmiş gibi kötü bir gol yiyerek başladığı maçı, skor 2-1'ken yaptığı kurtarışlarla kredisini arttırmış olarak kapadı.
Çok eleştirtirdiğim Rijkaard'ın da hakkını vermem lazım. İlk maçın ardından elenme korkusu yaşaması muhtemel takımını sahaya rahat ve stresten uzak çıkartmayı başarmış. İstanbul'da cehennemi yaşadıktan sonra Belgrad'da cenneti bulmuş olarak dönüyor G.Saray. Sarı-Kırmızılı takım konsantrasyonun düştüğü dakikalar dışında 90 dakikayı hazırlık maçı tadında oynadıysa, futbolcularına bu ortamı oluşturan Hollandalı teknik direktörü kutlamak gerekli. Rijkaard, "Elenirseniz tarihe geçeceğinizden haberiniz var mı?" diye soran gazeteciye basın toplantısını terk ederek cevap vermemişti. Bugün takımı oynadığı futbolla soruyu da onun adına yanıtlamış oldu.
Ve bitirirken Arda'yı konuşmazsak olmaz. İçeride dışarda, çimde kumda kazanmak için her şeyi yapan kaptan yine çok etkiliydi. Artık iyi futboldan fazlasını oynaması beklenen Arda maçtaki duruşu ve maç sonrası açıklamları ile bir kez daha farkını ortaya koydu. Bazen Türkiye'de yetiştiğine inanamıyorum. Sanki Almanya'da futbolu öğrenmiş de ülkeye geri dönmüş gibi geliyor bana. Topu ayağında daha az tutması ve doğru anlarda oyunu forse etmesi sezon başında benim gördüğüm en büyük artısı. Cana'nın ektraya kaçmadan sadece işini yaptığı, sonradan oyuna giren Pino'nun güzel asisti ve Mehmet Battal'ın golü de dünün akıllarda kalan performanları oldu.
0 yorum