TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Avrupa Yüzme Şampiyonası Ardından

Ahmet Bozada 16 Ağustos 2010

Kendine has renkli görüntüleri ve kulağımızda kimine göre hoş kimine göre nahoş sada bırakan vuvuzela seslerinin ardında bir dünya kupasını geride bıraktık. Henüz üzerinden 1 ay geçmişken gözlerimiz yeni adıyla Spor Toto Super Lig'e fokuslanıyor; kalplerimiz ise evsahipliğini yapacağımız Dünya Basket Şampiyonası için atıyorken dünya üzerinde farklı spor organizasyonları da tüm hızıyla sürüyor elbet. Bunlardan biri, göz ucuyla kadrajımıza giren 30. Avrupa Yüzme Şampiyonası. 4-15 Ağustos tarihleri arasında Macaristan'ın başkenti Budapeşte'nin evsahipliği yaptığı turnuva üzerine sıcağı sıcağına söyleneceklere bir göz atalım.

Öncelikle şunu söyleyelim; Yüzme şampiyonası muhteviyatı 4 farklı disiplinden oluşuyor: Swimming, Diving, Synchro ve Open Water. Elbette daha çok ilgi ve bilgi sahibi olduğumuz Swimming üzerine yazıp çizeceğiz keza diğer disiplinleri -biraz Diving dışında- takip etme şansım olmadı. 9 Ağustosa kadar Synchro (bildiğimiz tabirle senkronize yüzme) ve Open Water (5-25 km arasında değişen uzun mesafe yüzme) müsabakaları yapıldı. Senkronize yüzmede beklendiği gibi Rusya dominasyonu mevcuttu ve şampiyonayı 4 altın ile bitirdiler. Uzun mesafede ise 2 altın 4 gümüş 2 bronz ile İtalya'nın liderliği söz konusu.

Gelelim en renkli ve çekişmeli yarışların olduğu kısa mesafelere. Fransa 8 altın ile madalya sıralamasında lider olurken, 7 altın ile Rusya ve 6 altın ile Büyük Britanya Fransa'yı takip ettiler. Bireysel erkekler yarışlarında Fransa'nın büyük üstünlüğü var. Merakla beklenen 100 m serbestte Alain Bernard 48.49'luk derecesiyle altın madalyaya uzanırken, hemşerisi William Meynard ise bronz madalya almayı başardı. Yine erkeklerde Almanya adına etkileyici bir performans sergileyen Paul Biedermann'a değinmek gerek. Biedermann, 200 m serbestte altın, 400 m serbestte ise gümüş madalya kazanmayı başardı. Ayrıca 4x200 m serbest takım yarışlarında Almanya ile kazandığı gümüş madalya da mevcut. Evsahibi ülkenin en büyük umudu olan 200 ve 400 m bireysel karışık dünya rekoru sahibi Laszlo Cseh ise yine bu kategorilerde liderliği kimseye bırakmadı ve ülkesine 2 altın madalya kazandırdı. Rus'ların kısa mesafe tek altın madalyası 200 m sırtüstünde Stanislav Donets ile geldi. 100 m serbestte Yevgeny Lagunov ve 200 m serbestte Nikita Lobintsev gümüş madalya kazandılar. 800 ve 1500 m sırtüstünde duble yaparak 2 altın kazanan Fransız Sebastien Rouault da turnuvada parlayanlar arasındaydı. Ve tabiki Camille Lacourt.. Yine göz kamaştırıcı bir performansla 50 ve 100 m sırtüstünde altın madalyaları kimseye bırakmadı. 52.11'lik 100 m derecesiyle elde ettiği Avrupa Rekoru ne kadar formda olduğunun göstergesi. Son olarak takım bayrak yarışlarında yine Rusya hakimiyeti mevcuttu. 4x100 ve 4x200 m serbestte altın madalya, 4x100 m karışıkta gümüş madalya (Fransa'nın ardından) kazandılar.


Kadınlar yarışlarında hiç şüphesiz Britanya kadın takımı tarihinin en başarılı turnuvasını geçirdi. 1989-1991 doğumlu genç jenerasyondan 3 isim (Hannah Miley, Elisabeth Simmonds, Francesca Halsall) ve nispeten daha tecrübeli şampiyonları Gemma Spofforth ile çok başarılı bir turnuva geçirdi Britanya takımı. Özellikle hem bireysel yarış performansıyla hem de sempatikliğiyle Francesca Halsall'a -resimde görüldüğü üzere- hayran kaldım. Halsall henüz 20 yaşında ve gelecekte isminden çok söz ettirecek diye düşünüyorum. Halsall 100 m serbestte altın, 50 m serbestte bronz, 100 m kelebekte gümüş madalya kazandı. Simmonds, 100 m sırtüstünde gümüş, 200 m sırtüstünde altın madalya kazanan bir diğer Britanya'lı. Genç Hannah Miley ise, 200 m bireysel karışıkta bronz, 400 m bireysel karışıkta altın madalya kazanarak ülkesinin gurur kaynağı oldu. Elbette şampiyonada gözler 200 m serbestin kraliçesi güzel İtalyan Federica Pellegrini'deydi. Beklenen oldu ve 200 m serbestte Pellegrini 1:55:45'lik derecesiyle Şampiyona rekoru kırarak altın madalyayı kazandı. Ayrıca 800 m serbestte bronz madalyayı boynuna takmayı başardı. 800 m'den bahsetmişken Danimarka'lı Lotte Friis'ten bahsetmemek olmaz. 800 ve 1500 m serbestte duble yapan ve altın madalyayı boynuna takan genç Danimarka'lı performansıyla izleyenleri şaşırttı doğrusu. 100 ve 200 m sırtüstünde 2 İngiliz yer değiştirdiler. Spofforth 100 m serbestte altın, 200 m'de ise gümüş madalya aldı. Simmonds ise 100 m'de gümüş, 200 m'de altın madalya kazandı. Aslında 200 m serbestte Spofforth'un altın alması bekleniyordu ancak sürpriz bir son 50 m performansıyla Simmonds vatandaşını geride bırakmayı başardı. Bireysel kadın performanslarında son olarak Therese Alshammar'dan bahsetmek istiyorum. 33 yaşında ve artık son demlerini oynuyor. 2000 Sidney Olimpiyatların'daki 50 ve 100 m serbest performanslarını hatırlıyoruz hemen. 2 gümüş madalya kazanmış ve İsveç'in en iyi turnuva performansı göstermesine ön ayak olmuştu. Alshammar 50 m serbestte altın, yine 50 m kelebekte altın ve 100 m kelebekte bronz madalya kazanmayı başardı. Bu kadar genç ve gelecek vaadeden yüzücülerin arasında.. 100 m kelebekte vatandaşı Sarah Sjöström'ün altın madalya kazandığını da hatırlatalım. Almanların, yıldız yüzücüleri Britta Steffen'in (kendisi halen 50 ve 100 m serbest dünya rekorunu elinde tutuyor) katılmadığı turnuvada -2011 Dünya Şampiyonası'na hazırlanıyor sanırım- kadınlarda en büyük başarısı 4x100 m serbest bayrak yarışında kazandıkları altın madalya oldu.

Son olarak kadrajı kendimize çevirirsek... Eleme serilerini geçip yarı finale kalan tek yüzücümüz hepinizin tahmin ettiği gibi Derya Büyükuncu. Derya 200 m sırtüstü yarı final yarışlarında serisinde 7. olarak finale kalamadan turnuvaya veda etti. Diğer genç yüzücülerimizden Buse Günaydın 50 m kurbağalamada klasmanda 24. olarak yarı finale kalmayı başaramadı. 50 m serbestte yarışan Burcu Dolunay 35. sırada kaldı ve elendi. Yine 50 m serbestte yarışan Kaan Tayla yarı finale kalamadan elenerek turnuvaya veda etti. Üzerinde hep ısrarla durduğumuz amatör branşlarda bir devlet politikasına sahip olamama, bu tür sonuçların normalliğini kabul etmemiz anlamına geliyor. 34 yaşına gelmiş olmasına rağmen inatçı ve azimli bir tavır sergileyen Derya emekli olup havuzları terkettikten sonra kimin ismini anacağız merak ediyorum.

Şimdi gözler Şangay'da yapılacak 2011 Dünya Yüzme Şampiyonası'nda olacak...

0 yorum

Yorum Gönder