TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Bir ''Umut''tur Trabzon'u Öldüren

Cengiz Bahadır Özdemir 20 Ağustos 2010 ,

Liverpool: 1  Trabzonspor: 0

''Bir umuttur insanı yaşatan'' lafını severim. Genelde ezik edebiyatı ile bağdaştırılır ancak buna katılmam mümkün değil. Dün akşam izlediğim maçın ilk yarısının son dakikasına kadar bu umut içimde oldu. Daha önceki yıllarda görmüşümdür; ufak bir takım çıkıp büyük takıma sürpriz yapar ve maçı kazanır. Ancak uzun zamandır bir Türk takımının bunu başardığını görmemiştim. İşte Trabzonsporlu oyuncular, dün akşam, yaklaşık 35 dakika bu takımlar gibiydiler. Çıktılar, takır takır toplarını oynadılar. Liverpool'u katı savunma yaparak değil, orta sahada pres yaparak durdurmaya çalıştılar. Kazandıkları topları da ayaklarında tuttular. Böylece maçın temposunu ayarlama imkanı buldular.

Ancak ne olduysa 35. dakikadan sonra oldu. Özellikle ileri uç elemanları oyundan düştü. Orta sahadan çıkan toplar, doğrudan rakip savunmaya geçti. Umut-Teofilo-Colman-Burak dörtlüsü top almakta zorlandılar. Aldıkları topları da saniyesinde rakibe verdiler. Böyle olunca da Liverpool baskısı daha da arttı. O ana kadar fazla ileri çıkmayan savunma da orta sahaya gelince Trabzonspor pozisyon bulmakta zorlandı ve kendi yarı alanına çekildi. Tam ilk yarı kazasız belasız atlatılıyor derken savunmanın hatası geldi. Glawocki'nin yükseldiği ve vurduğu top, Ceyhun'un sırtına çarpıp sekti ve bir anda Babel'in önünde kaldı. O ana kadar etkisiz gözüken Babel de bulduğu ilk fırsatı değerlendirdi ve duraklama dakikalarında takımını 1-0 öne geçirdi.
İngiltere deplasmanında, oynaması gerektiği gibi oynayan Trabzonspor'un, ikinci yarıda disiplinden kopmaması gerekiyordu. Ancak korkulan gerçekleşmişti. Liverpool baskıyı arttırmış ve Trabzonspor'u sahaya hapsetmişti Ard arda gelen atakları savuşturmakta zorlanıyorlardı. Egemen'in ceza sahası içinde yaptığı net faulü görmeyen hakem, bir dakika sonra Serkan Balcı'nın benzer hareketini görüp penaltıyı çalıyordu. O ana kadar iki kritik kurtarış yapan Onur, bir kez daha kalede devleşti ve Joe Cole'ün penaltısını kurtardı. Bu noktada Cole'e de değinmek gerek. İlk resmi maçında kırmızı kart görüp, ikinci resmi maçında penaltı kaçırmak kolay olmasa gerek.

Penaltıdan sonra bir pozisyon daha veren (Jovanovic'in karşı karşıya kaldığı pozisyon) Trabzonspor ilerleyen dakikalarda dengeyi tutturdu. Ancak bunun için 25-30 dakika geçmesi gerekiyordu. Bu denge sağlandığı sırada Umut'un kaçırdığı akıl almaz gol pozisyonu ise tüm Trabzonspor destekçilerini yıkıyordu. Umut'un gol kaçırmadaki üstün yeteneklerini biliyorduk. Ancak böylesi bir maçta, böylesi kritik bir pozisyonda topu kaleciye nişanlaması inanılır gibi değildi. O pozisyon dışında başka bir şey olmadı ve maç 1-0 Liverpool üstünlüğü ile sona erdi.
Peki Liverpool zorlandı mı? Kesinlikle. Hodgson, ikinci maçta Kuyt-Gerard-Torres gibi oyuncularını oynatacaktır. Çünkü hafife alınmayacak bir takım olduğunu gösterdi Trabzonspor. Şenol Güneş ise Colman'ın bu kadar kötü oynayacağını tahmin etmiyordu herhalde. Arjantinli oyuncu iki pası bir arada yapamadı. Burak'ın zaten ne oynadığı belli değil. Umut ise bu takımda yedek olarak oturmaya devam etmeli. Hocanın çift forvetli, korkusuz sistemi güzeldi. Ancak ikinci maç daha farklı bir kadro gerekecek. Alanzinho-Yattara ikilisinin olduğu ve Colman-Selçuk-Ceyhun ile desteklenecek bir takıma ihtiyaç var. Ayrıca Gabric konusu açıklığa kavuşmalı. Adam sakat değilse neden kafilede yer almaz? Sakatsa, nasıl bir sakatlığı var ki haftalardır ortalarda görünmüyor? Neticede ikinci maçta ''Umut'' yoksa gruplara kalma umudu vardır.
Not: Trabzonspor taraftarı için ayrı bir yazı yazmak gerekir. Anfiel Road'u, Avni Aker'e çevirdiler. Tebrikler.

1 Yorum

  1. maç çok güzeldi gerçekten beklediğim gibi geçti fakat yediğimiz gol her şeyi alt üst etti...alanzinho'nun da oyuna girmesi gereksizdi bence...direk yattarayı oyuna sokması gerekirdi...umarım Trabzondaki maçta istediğimizi alırız..

     

Yorum Gönder