TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Futbol "Q7" ile Güzel

Atilla Nesipoğlu 17 Ağustos 2010 ,


Beşiktaş hazırlık maçlarına devam ediyormuş gibi geliyor. Bir türlü kurtulamadım bu havadan. Schuster'in geniş kadroyu ve bol yabancılarını değiştire değiştire kullanmasının da bunda payı var. Bugün Ekrem'i, İsmail'i, Cenk'i ve Hilbert'i daha fazla izleme şansı bulduk. Gözümüzü Quaresma'dan ayırabildiğimiz anlarda tabii.

Oyuncuları değerlendirmeden önce takıma bakarsak, Beşiktaş'ın geçen sezonlardan farkı ne Q7 ne Guti. Yepyeni bir takım oldular Schuster'le. Savunmayı orta sahaya kadar çıkartan, kaybettikleri toplara bile ön alanda basan bir takım. Guti ve Quaresma'yı geçen yılın takımına koysanız yine fark yaratırlardı fakat bu kadar etkili olabileceklerini sanmıyorum. Savunmayı devamlı öne çıkartıp, oyunu 40 metrede oynama arzusunu alkışlamamak elde değil. Zaman geçtikçe daha iyi olacaklarını söylemek içinde futbol alimi olmaya gerek yok.


Futbolculara geçecek olursak öncelik Quaresma'nın. Onu tenkit etmenin haddim olmadığını düşünüyorum. Bu topraklara fazlaymış gibi geliyor. (Bu fazlalıktan İsmail faydalanırda milli takımın sol bek sıkıntısı da çözülür.) Attığı golü tekrar tekrar izlemek lazım Q7'nin. Daha fazlasını da izlettirecektir bize. Top hep onun ayağında kalsın istiyor insan izlerken. Attığı muhteşem golü sonrası malzemeci Süreyya'ya koşması da ayrı bir güzellikti.

Guti'nin hazır olmadığı her halinden belli. 3. viteste oynadı bugün. Sadece oyun zekası ile götürdü işi. Bu haliyle bile yeterli olabiliyor. Hilbert golünü attı, çok koştu, aralara kaçtı ama... İşte o "ama"dan beni kurtaramıyor nedense. İsmail günün en çok bindirme yapan ismiydi. Fakat çok fazla faul yaptı. Rakibini çıkartmadan prese başlayan Beşiktaş'a çok zarar verdi bu savruk halleri. Yeteneklerinin çok altında üretken olabildi. Diğer tarafta Ekrem bildiğimiz görüntüsünden uzak. Taktiksel yapıdan da olabilir ama çok fazla çıkmadı ileri. Beşiktaş'ın en zayıf bölgesi burası gibi gözüküyor şu an.


 Bu kadar yabancı ve pahalı transferler yaparken Beşiktaş önce Necip'i şimdi de Cenk'i sundu bizlere. Direğe yaslanıp çekirdek çıklatsa garipsemeyeceğimiz bir maçın 90. dakikasında rakip forvetle karşı karşıya kaldı. Doğru zamanda doğru yerde olmayı başardı. Bir kaleci için en önemli özelliklerden biri olan konsantrasyona sahip olduğunu kanıtladı bizlere.

Güzel bir gece geçirmiştir maçı izleyenler. İnönü Stadı'nın çimleri biraz rahatsız etti bizleri o kadar. Tribünler canlı takım hareketli ve bu sıcakta bile arzulu. Taraftarlarına keyif verdiği boyutta rakiplerine de korku saldı Beşiktaş. Biz keyfini çıkartacağız, gerisini onlara karşı sahaya çıkacak antrenörler düşünsün

1 Yorum

  1. Tabata çok kötü. Kesinlikle yabancılar içinde en zayıf halka. Bugün ilk gol olana kadar Guti, ikinci gol olana kadar da Hilbert sahada yoktu. Ama goller geldikten sonra bir anda vites yükselttiler.

    Yalnız Beşiktaş bu kadar yavaş oynarsa kendine ihanet eder. Hazırlık paslarıyla rakibi açmak yerine, ileri doğru çapraz paslarla karşı takımı zorlamalıydılar. Bunu da ikinci yarıda Guti yaptı. Takımın hızlı oyuna ve hızlı düşünmeye alışması lazım.

    Bir de Robinho doğruysa Hilbert-Holosko-Robinho fazla olacak. Üstelik Nihat alternatifi de var. Hilbert'in golünden sonra başkanın yüzü biraz asıldı gibi. O da kalacak diye sanırım :) Şu anda Tabata eğer takımdan ayrılmaz da başka bir yabancı giderse çok büyük bir haksızlık yapılmış olur.

     

Yorum Gönder