2010 FIBA Dünya Şampiyonası öncesinde bizim de son provayı yapacağımız Efes Pilsen World Cup’ın açılış maçında Arjantin, Kanada'yı 79-64'lük skorla devirdi. Maç sonundaki fark 15 olsa da maçın neredeyse tamamı kafa kafaya, hatta büyük çoğunluğu Kanada'nın üstünlüğünde geçti. Skorun yakın seyrettiği ve sık sık el değiştirdiği bir maçta, ilginç bir şekilde iki takım da sürekli 8-9 sayılık seriler buldular. İki takımın da dağınık başladığı ilk periyodun sonlarına doğru, 8-1 ile bu serilerden ilkini yakalayan Kanada 10 dakikayı 20-16 ile önde geçti.
İkinci periyodun başlamasıyla, savunmaya önem veren Arjantin, Kanada’nın hücum ritmini bozmayı başardı ve rakiplerinin üst üste kaçan atışlarını, dengesiz yakalanan savunmaya ceza keserek değerlendirdiler. 9-1’lik seri yakalayan Arjantin 6:25 kala öne geçmeyi başardı ve Kanada’yı mola almaya zorladı. Moladan sonra Prigioni ve Delfino’nun kenara gelmesini iyi değerlendiren Kanada skor üstünlüğünü bir kez daha ele geçirdi. Bunun üzerine aslarını tekrar oyuna sokan Hernandez'in hamlesi, Kanada'nın son saniyede bulduğu şans basketinin de yardımıyla devreye 6 sayılık üstünlükle 35-29 önde girmesini engelleyemedi.
İlk yarıyı Kanada’nın önde bitirmesinin başlıca sebebi serbest atışlar oldu. Kanada 14 denemede 10 isabet bulurken Arjantin çizgiye sadece bir kere Jasen’la gidebildi ve 2’de 1 isabet buldular. Öte yandan ilk beşin kenarda olduğu bölümler başta olmak üzere yapılan 10 top kaybı da Kanada’nın işini kolaylaştırdı. Kanada’dan Denham Brown’ın yaptığı 3 basit top kaybı olmasa Kanada soyunma odasına çok daha avantajlı bir skorla gidebilirdi.
3. periyodun başında bir aydınlanma yaşayan Arjantin, pota altında Scola gibi bir opsiyonları olduğunu hatırlayınca, üst üste hücumlarda ya sayı bulmaya ya da faul almaya başladılar. Periyot boyunca etkinliğini sürdüren Scola'ya Delfino ve Kammerichs de katkı sağlayınca Arjantin, 4:22 kala 45-45 beraberliği sağladı ve 3:09 kala da Prigioni’nin üçlüğü 48-45 ile uzun bir süre sonra öne geçmelerini sağladı. Kalan sürede skor avantajını ellerinde tuttular ve 3. periyodu 51-49 önde geçtiler.
Final periyoduna aslarını saklayarak başlayan Arjantin'in skoru tutması için sadece Delfino'nun oyunda olması yetti. Toplamda 26, son 10 dakikada 13 sayı kaydeden Delfino, müthiş bir şut ritmi yakalayarak arkadaşlarının dinlendiği sırada takımını ayakta tutmayı başardı. Periyodun ortasına doğru Hernandez yavaş yavaş ilk beşini oyuna monte etmesi ve yorulan Kanada'nın oyundan düşmeye başlamasıyla, Arjantin'in oyunda mutlak bir üstünlük kurdu. Bir daha da Kanada'nın oyuna dahil olmasına izin vermeden giderek farkı açtılar ve 79-64 ile Efes Pilsen World Cup'ın ilk gününü kayıpsız atlattılar.
Açıkçası daha yeni Yunanistan'dan 74 sayı fark yiyen Kanada'nın bu kadar iyi bir mücadele sergilemesini beklemiyordum. Tabii ki bunda Arjantin'in ilk beşini bolca dinlendirmesinin de katkısı oldu ancak Arjantin adına bu durumun işaret ettiği bir tehlike var. Görünen o ki, Arjantin belli isimler sahada olmadığı sürece sıradan bir takıma dönüşüyor. Şampiyonluğu giden yolda 9 maç oynaması gereken bir takımın bu maçları 6-7 oyuncuya bel bağlayarak kazanması mümkün değil. Zaten çeyrek finalde muhtemelen İspanya ile karşılaşacaklarından şampiyonluk favorilerim arasında değillerdi ama özellikle ilk 35 dakikadaki performansları beklentilerin çok daha altında kalabileceklerini işaret ediyor.
0 yorum