TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Değişim Ve Zaman

Onur Saygın 3 Eylül 2010 ,



Fenerbahçe taraftarı uzun zaman sonra transfer döneminde yapılan hamlelerin büyük bir çoğunluğundan mutlu. Bazı transferlerin zamanlaması dışında belirli bir plan içinde yapıldığı belli oluyor.Avrupa kupalarından elenme takım içinde bir dalgalanma yaratsada geçtiğimiz sezon şampiyonluğu son maçta kaçıran kadronun iskeleti korunurken eksik olarak gözüken bölgelere önemli hamleler yapılması bazı sorunların şimdilik göz ardı edilmesini sağladı.

Fenerbahçe'nin en önemli transfer dönemi hamlesi Daum ile yolların ayrılması ve zaten bir sezondur takımla beraber çalışan Aykut Kocaman'ın takımın başına geçirilmesi oldu. Daum'un durağan oyun yapısının tam tersi bir oyun felsefesi olan Aykut Kocaman Fenerbahçe taraftarlarının beklediği bu değişim süreci Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi macerasının kısa sürmesine neden olsada istenilen oyun sisteminin Fenerbahçe'nin yıllardır uyguladığı yavaş futbol üzerine böyle biri kazaya neden olması makul görülebilir.

Kadroda şişkinlik yaratılan oyuncuların takımdan uzaklaştırılması ve yabancı kontenjanının artmasıyla Aykut Kocaman'ın önünde geniş bir hareket alanı oluştu. Yıllardır süren stoper rotasyonundaki sorunlar İlhan Eker ile çözülmeye çalışılsa da belki de Fenerbahçe adına en soru işaretli transfer hamlesi oldu. Anadolu-İstanbul takımları arasındaki stoper transferleri genelde pek başarılı hamleler olarak aklımızda yer etmedi. Kapalı savunma ve orta sahaya çıkan savunma anlayışları arasındaki farklılıklar nedeniyle adapte olmakta genelde zorluk çektiler. İlhan performansı ile de bu adaptasyon sorununu çektiği ispatlar gibiydi.



Gökçek Wederson'un takımdan ayrılması ile sol bek alternatifi kalmayan Fenerbahçe bu eksikliğini geçen sezonu Galatasaray'da kiralık olarak geçiren Caner Erkin'i kadrosuna katarak kapatmaya çalıştı. Çalıştı diyorum çünkü Hakan Balta'nın bu kötü performansına rağmen hiç bir Galatasaraylı taraftarın neden Caner Erkin takımda tutulmadı şeklinde bir soru sorması yeterli açıklama olmuştur sanırım. Orta saha çizgisin iki tarafında gündüz ve gece kadar farklı oynayan Caner sol açık için iyi bir alternatifken sol bek için son tercih olması daha mantıklı olurdu.

Fenerbahçe transferin son günü yedek kaleci sorununu da bonservisi elinde olan Serkan Kırıntılı ile gidermeye çalıştı. Şahsen Serkan Kırıntılı'nın ne Volkan Demirel'i ne de Mert Günok'u takımdan kesebilecek bir kaleci olduğunu düşünmüyorum. Üçüncü kaleci olarak düşünüldüyse bonservisi olmayan ve 1. lig tecrübesi olan Serkan iyi bir tercih olarak durmakta.

Kadroya katılan Türk oyuncular yedek kulübesi için iyi transferler olurken ilk 11 oynatılmak zorunda kalınırlarsa Fenerbahçe taraftarları pek memnun olmayabilirler.



Rıdvan Dilmen her ne kadar Hollanda ligi ölçü olmaz dese de Miroslav Stoch yaş/potansiyel olarak Franck Ribery sonrası Türkiye Ligi'ne gelen en iyi futbolcu. Yüksek gol potansiyeli ve çabukluğu Fenerbahçe taraftarının uzun zamandır hasret kaldığı hızlı kanat oyuncusu eksiğini kapatıcak gibi duruyor. Sakatlık yaşamazsa Fenerbahçe'yi Alex bağımlısı oyun yapısından kurtarabilir. Tek handikapı fiziksel yapısının Türkiye'nin sert oyunu tekme atmak olarak algılayan defans oyuncuları karşısında çok çabuk yıpranacak olması.

Kadrosunda hali hazırda 4 gol kralı bulunan her hangi bir takımın forvet transferi yapmaması üzerinden eleştirilmesi başka takımlarda saçmalık olarak algınabilecekken Fenerbahçe taraftarının en umutlu bekleyişi halini aldı. Guiza, Gökhan Ünal ve Semih Şentürk forvet hattı yeterli gibi gözüksede verimli olmayışı Niang transferine itti Fenerbahçe'yi. Niang'ı için ben ne yazsam saçma olucak. Kendisi zaten son yıllardaki performansı ile neler yapabileceğini gösterdi. Önemli nokta Fenerbahçe'ye uyum sağlayabilmesi. Yoksa ne Kezman yeteneksizdi, ne de Güiza. Kendisini kanatlardan destekleyecek Stoch, Dia gibi oyuncuların takıma oturmasıyla sezonun 2. haftasında yanlız kalıyorum mesajı veren Niang'ın bu yalnızlığına çare olacaktır.

Kazım'ın kişisel sorunları, Mehmet Topuz'un hücum anlamında çok eksik kalması Fenerbahçe'yi sağ kanat transferine yöneltti. Issiar Dia Miroslav Stoch gibi fizik olarak ufak tefek ve onun kadar hızlı bir oyuncu. Çok zor durumlarda Niang'ı da yedekleyebilecek yetenekleri var. Benzetme ne kadar doğru olur bilemiyorum ama oyun stili Giovanni Dos Santos ile benzerlik taşıyor. Fenerbahçe'nin ihtiyacı olan dinamizm ve kanatlar arası değişikliği becerebilen yapısıyla Dia Aykut Kocaman'ın istediği oyun sistemine uyan bir futbolcu.



Fenerbahçe aslında bana göre ilk yapması gereken hamleyi transferin son gününe bıraktı. Bilica'nın bırakın futbolculuğunu zaman zaman yaptığı hareketlerle pek şeyini sorgulattığını düşünürseniz Lugano'nun yanında oynayacak stoper ihtiyacı daha da ortaya çıkyıor. Merseyside derbisinde Everton'ı tercih eden şahsımın Yobo'nun ezeli rakibime transfer olmasını pek mutlulukla karşıladğım söylenemez. Fenerbahçe'nin topu oyuna sokma zaafiyetine çözüm olması zor olsada Bilica sonrası Ertem Şener tabiriyle çölde bir vaha gibi gelicektir Fenerbahçe taraftarlarına. Asıl katkısı duran topların şampiyonu belirlediği ligimizde ofansif olarak olucaktır. Lugano-Yobo ikilisi gariptir ki pek çok Anadolu takımının forvetinden daha fazla gol potansiyeline sahipler.

Sözün özü giden oyuncuların boşaltığı kadroya yedek kulübesi için yapılan 3 yerli oyuncu transferi ve ilk 11 için yapılan 4 yabancı oyuncu transferi ile kapattı bu transfer dönemini. Beşinci oyuncu olarak Lugano'nun yeri kesin olarak gözükürken altıncı oyuncu seçimi belki de Fenerbahçe'nin şampiyonluk yürüyüşüne damga vuracak. Alex, Christian ve Dos Santos altıncı oyuncu olmaya en yakın adaylar. Fakat Aykut Kocaman'ın Alex'i rotasyon oyuncusu yapmak istemesi, Dos Santos'un tatilden göbekli olarak dönmesi seçenekleri azaltıyor. Fakat isim olarak yapılan transferler her ne kadar güzel olsa da Young Boys ve PAOK maçları öncesi transferin bitirilememesi Fenerbahçe Yönetimi'ne eksi puan olarak yazıldı.

1 Yorum

  1. çok haklısın

     

Yorum Gönder