TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Yönetilemeyen Kulüp Galatasaray

Efe Yılmaz 2 Eylül 2010 ,


UEFA Avrupa Ligi'nden elenmemize özel bazı problemler de eklenince, kendime bir nevi kafa izni verdim. İşim dışındaki zamanlarda ne sporla fazla ilgilenmedim, bloga ise eskisi gibi yazdım.Çünkü transfer sezonunun bitemeyişinin ortaya çıkardığı karmaşa benim için mide bulandırıcı bir hal aldı. En sevmediğim futbol mevsimi, şu transfer işlerinin olduğu dönem. Hele Galatasaray gibi yönetilemeyen bir kulübe aşıksanız acıyı sürekli hissediyorsunuz çünkü sevdiğiniz kulübün bu kadar kötü yönetildiğini görmek insanı üzüyor.

Geçen Mayıs ayından beri dünya üzerinde en nefret ettiğim kişilerin ilk iki sırasını Adnan Polat ve Adnan Sezgin paylaşıyor. Eski blogumda ve burada anlatmaya çalıştım bu nefretin sebeplerini. Sportif başarı ise en son kriter bu nedenler içinde.Mali anlandaki yapılanma masalları ile girildi yaza. 2012 önemli olduğundan bahsedildi. Ben rahmetli Özhan Canaydın zamanında hep "İleride büyümek için şimdilik biraz küçülmemiz lazım" tadında cümleler bekledim. Özkaynaklara dönüleceği hayallerini kurdum. Bu yüzden bu sezonki garip transfer politikasına bile temkinli gittim hep. Uğur Uçar üç kuruşa satılıp yerine vasıfsız Ali Turan geldiğinde (ki kendisini 3 maçtan fazla izledim bazı gerizekalılara duyurulur) içim acımıştı. Sonrasında Keita giderken bu hamle bana mantıklı gelmişti taa ki Aydın Yılmaz'ın Kolombiya şubesine milyon avrolar verilinceye kadar. Sonuçta maddi sıkıntısı olan bir takımın göle maya çalmaya verecek avroları olmaması gerekirdi. Cana transferi biraz yüreklere su serpti. Kewell'ın ise takımda kalması yüzümü güldüren en güzel haberdi bu yaz aldığım. Düşünün böyle önemli bir adama bile sözleşme teklif ederken ne kadar işi uzattı bizim süper yönetimimiz. Ama takımın en büyük sorunu çözülmemişti henüz. Muhteşem üçlü adını verdiğim Ayhan, Barış ve Sarp mecburiyetten hala ilk onbirde bu takımda. Cana'nın üçünü birden kesmesi beklenemeyeceğinden, bunun yaşanması normaldi. Fakat Galatasaray yönetiminin bu sorunu 2009-2010 sezonunda yeteri kadar idrak edememiş olacak ki, yeni sezona bu üçlü bile başlamakta bir sakınca görmedi. Bunun bedeli olarak yıllardır övündüğümüz Avrupa Fatihi takımımız bu sezon Anadolu turnesine mahkum edildi.

Takım yıprandı, oyuncular soyunma odasında "İmparator geliyor" naraları attı, biz sevdiğimiz adamlara şüpheyle bakmaya başladık, her sabah Rijkaard gitti haberi görmediğimiz için dualar ettik, kısacası paranoyak-şizofreni olduk hepimiz. Biz taraftar bu halde iken, Mehmet Helvacı takımın iyi yolda olduğunu söyledi. Adnan Polat ise yüreklere biraz ferahlık verecek cümleler kurmadı. Kendisi gibi basiretsiz birisinden farklısını beklemek zaten hataydı. Sonunda 30 ağustos geldi çattı. Galatasaray tarihinin en azından benim şuurlu olarak 20-21 senelik tarihimin, 8-0'lık şikeden sonra yaşanan en rezil günü yaşandı. Prekazi'nin kalbi kırıldı.

Ayrıntılarını hepimiz bildiğimiz için uzatmaya gerek yok. Bu ülkenin futbol tarihinin değişmesinde en önemli paya sahip adamlardan birisinin, babamların, mahalleden abilerimin sevgilisi; benimse çocukluk kahramanım olan adamın kalbi kırıldı. Ve bunu yapan utanmaz adamlar hala o koltuklarda oturuyor. Ülkemizin yozlaşmış futbol düzeninde, bu yüzsüz yönetimin o çok sevdikleri koltuklarından ayrılmalarını beklemek belki benim hatam. Düşünün şirketler birleşti, stat açılacak ve biz sezona sportif kepazelikle başlıyoruz. Aslında çok değil bir iki mantıklı ve zamanında hamleyle yeni stada huzurlu geçebilirdik. Hepsinden vahim olan olan ise idare edilmediğimiz için Prekazi'nin kalbini kırıyoruz. Dünya takımı, Avrupa Fatihi olalım derken, kalp kıran adi bir takım oluyoruz.


Umarım Galatasaray'ın iki Adnan'ından biran önce kurtuluruz. Çünkü ben onlara her baktığımda Prekazi'nin kırılan kalbi gelecek aklıma. Bu kulüpte umarım huzurlu ve mutlu bir günleri bile olmaz ve bir kupa sevinci bile yaşamak nasip olmaz bu onursuz yönetime. Taraftar görünümlü, başarı ve skorseverlerden ise bir ricam olcak. Misi ve Insua faydalı transferler ama ne olur bu sefer bu yavşakların götlerini kurtarması için yeterli olmasın. Ne olursa olsun artık bazı gerçekleri siz de görmeye başlayın. Ortada benim sevdiğim bu takıma ait ne bir gelenek ne bir güzellik bıraktılar. Bu aşkı kirletenlere artık siz de destek vermeyin.

0 yorum

Yorum Gönder