TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG

Karşıyaka 1 - 1 Gaziantep Bld.

Kemal Mardin 23 Ağustos 2010 ,


Alsancak Stadı'nda tıklım tıklım tribünler önünde, Karşıyaka maça fırtına gibi girdi. Sakin ve ayağa paslar, kendinden emin bir duruş ve hiç beklemeden rakip sahaya yıkılan bir oyun. İlk 10 dakikası böyle geçen bir maçın geri kalan 80 dakikasıyla bu kadar alakasız olacağını kim tahmin edebilirdi ki?

Gaziantep Belediye, ortayı doldurmaya başladıkça Karşıyaka afallamaya başladı. Geçen seneye göre dizilişte bu denli farklılık olmasının sebebi, Tiago, Kıvanç, Roni , Erhan Kavak ve Bilal Kısa gibi eksiklerin olması mı yoksa Erdoğan Arıca'nın kafasındaki sistem bu mu olacak bilemiyorum ama oyuncuların yerlerinden huzursuz olarak sürekli alan değiştirmeleri yüzünden 4-1-3-2 ile baklavalı 4-4-2 arasında gidip gelen bu dizilişin Karşıyaka'nın oyununu epey kısıtladığı aşikar. Özellikle orta sahanın göbeğindeki mücadeleci oyunuyla öne çıkan Taha'nın sol kanada hapsedilmesi, hem onu hem de sol kanadı bitirdi. Belediye'nin ortadan geçit vermeyeceğinin belli olmasıyla da Karşıyaka'ya tek opsiyon olarak sağ kanat kaldı ama burada da gözler, Okan Öztürk'ün yanına çekilen Erçağ'ı aradı.

Yeni transferlerden Feridun'un umut verdiği, Baykal ve Gökhan'ın ise vasatı aşamadığı ilk yarıdan akıllarda kalan en önemli pozisyon Gurur'un altı pasta önünde kalan topu, boş kale yerine auta attığıydı. Bu pozisyon gol olsa, o ana kadar kontra ataktan başka bir şey düşünmeyen Belediye'nin oyun planında yapmak zorunda kalacağı değişiklikler maçı bambaşka bir yere getirebilirdi. Bu noktada Belediye'nin de hakkını teslim etmek gerek. Kontra atak konusunda gerçekten başarılıydılar. Her ne kadar girişimlerinin çoğu ofsaytla tamamlanmış olsa da ilerde yakalanan Karşıyaka defansının yaşayacağı bir anlık konsantrasyon kaybının faturası ağır olabilirdi.

İkinci yarıda ise 2 gole rağmen uyutan bir futbol vardı. Zaten iki gol de şansın yardımıyla gerçekleşti. Belediye giderek oyuna ortak olsa da çok fazla tehlike yaratabilecek beceriyi gösteremediler. Garip dizilişinde ısrar eden Karşıyaka'da ise işler her geçen dakika daha da kötüleşti. Son dakikadaki Okan'ın kafasına kadar ah vah dedirtecek bir pozisyona giremediler. Takımın toplu halde yorgunluk emareleri göstermesine rağmen 3. değişiklik hakkının kullanılmaması ilginçti. Tabii bunda, eksik kadro yüzünden Arıca'nın kozlarının azalmasının da payı var.

Sonuç olarak haftanın modasına uyan iki takım birer puanla yetinmek zorunda kaldı. Belediye istediğini alırken Karşıyaka sahadan üzgün ayrıldı. İlk elin günahı olmaz derler. Yeşil Kırmızılılar bugünkü futbollarıyla kırık not alsalar da önümüzdeki haftadan itibaren takıma monte edilecek futbolcularla bambaşka bir takıma dönüşecekler. Çaykur Rizespor maçında 11'den en az 4 oyuncu değişecek. İdeali sahada yan yana görüp bir daha yorum yapmak lazım. O zaman daha net bir tablo çizebiliriz.

0 yorum

Yorum Gönder