TAŞRA BASKISI

İSTANBUL VE TAŞRA BASKILARI AYNI ANDA ÇIKAN BLOG


Bugün İstanbul’da olmak, Tunuslu oyuncular için tam anlamıyla bir rüyanın gerçekleşmesi. Her ne kadar Afrika elemelerinde kritik maçları son saniyelerde kazansalar da, Dünya Şampiyonası’na gelmeleri kesinlikle şans değil. Aksine, küçük bir ülkenin Adel Tlatli gibi önemli bir lider yönetiminde, uzun dönemli bir planın sonunda, her Tunuslu basketbolcunun alın teriyle kazanılmış büyük bir başarı.

Adel Tlatli, 2001’de başına geçtiği ulusal takımda köklü değişikler yapmaya 2004’ten sonra başladı. Tunus Basketbol Federasyonu Başkanı’nı ulusal takımın her şeyden önde tutulması konusunda ikna eden Tlatli, her 6 haftada bir kamp düzenlemeye başladı. İlk başlarda ulusal ligin bu kamplar nedeniyle duraklaması çatlak seslerin çıkmasına sebep olduysa da, bu vasıtayla ilerleme kaydeden ulusal takımın Afrika Şampiyonası’nda bronz madalya kazanarak tarihinde ilk kez Dünya Şampiyonası’na katılması herkesi memnun etti. Özverili çalışmalar meyvesini oldukça çabuk vermişti.

Tunus 2010 Dünya Şampiyonası’na da aynı reçeteyle hazırlandı. Sık yapılan kamplar ülke dışında oynayan oyuncular için problem çıkarsa da, çoğunluğu yerel oyunculardan oluşan kadroyla kamplar aksatılmadı. Tunus Başbakanı Ben Ali’nin yaptığı maddi destek ile Federasyon’un Fransa ve ABD’de düzenlediği 15 maçlık hazırlık kampı da, yakaladığı takım birlikteliği ile başarıya ulaşan Tunuslu oyuncular için Şampiyona öncesinde oldukça verimli oldu.

Dünya basketbolunu yakında takip eden ve devamlı takımını bir adım ileriye taşımak için çalışan Adel Tlatli yönetiminde, Amine Rzig çevresinde kurulan Tunus ABD, Brezilya, Hırvatistan, Slovenya ve İran ile yer aldığı B Grubu’nda, sergileyeceği mücadeleyle emin olun çok keyifli maçlar izlememizi sağlayacak.

BURAYA NASIL GELDİLER?
2009 Afrika Şampiyonası başlarken hiç kimse Tunus’un Dünya Şampiyonası’na katılma hakkı elde edebileceğine ihtimal vermiyordu. Hele de ön eleme turunda zorlu D Grubu’nda bir önceki şampiyonanın bronz madalya sahibi Yeşilburun Adaları’na (Kap Verd) 19 sayı farkla yenildiklerinde. Ancak bu yenilginin ardından Tunus, diğer rakipleri Fas ve Ruanda’yı farklı skorlarla mağlup ederek gruptan çıkmasını bilirken, Yeşilburun Adaları ise sonuncu olarak elenecekti.

Bir sonraki turda ise Tunus F Grubu’nda, Orta Afrika Cumhuriyeti’ni Amine Rzig'in bitime dört saniye kala attığı sayı ile 76-75 ve Kamerun’u da Parfait Bitee’nin son saniyede attığı üçlüğü kaçırması sonucunda 68-66 yenerek aldığı iki dramatik galibiyet ile çeyrek finale çıkıyordu.

Çeyrek finaldeki Mali maçı da sıradan bir maç olamazdı; olmadı da. Bitime 1 saniye kala Tunus 74-72 öndeyken Mali’de Amara Sy kazanılan iki serbest atıştan ikincisini atamayınca maç 74-73 Tunus galibiyeti ile sona ererken, yarı finaldeki rakip ise belli olmuştu: Angola. Maçın hiçbir bölümünde mücadeleden kopmasa da skor olarak devamlı Angola’nın gerisinde kalan Tunus maçı 79-69 kaybetti ve Dünya Şampiyonası’na katılma umudunu zorlu Kamerun maçına bıraktı.

Özellikle ilk ve son çeyrekte olmak üzere maç boyunca Kamerun’a karşı üstünlük kuran Tunus, Amine Rzig'in muhteşem 20 sayı ve 5 asistlik oyunuyla maçı 83-68 kazanarak bronz madalyayı boynuna takarken, sonuna kadar hak ettiği Türkiye biletini de cebine koydu.

HEDEF
Hem koç Adel Tlatli, hem oyuncular hem de Tunuslu basketbol severler adına takımın tarihinde ilk kez Dünya Şampiyonası’na katılması oldukça büyük bir gurur kaynağı. 2001’den beri başında olduğu Tunus’a bu gururu yaşatan Tlatli, gerçekçi hedefin zorlu grupta İran karşısında alınacak bir galibiyet olduğunu söylüyor. Ama onun da ötesinde Tunus için asıl hedef, her maç taktik disiplinden kopmadan sonuna kadar mücadele etmek olacaktır. Gruptan çıkmaları zaten imkansız, ama kim bilir, belki de bu öz verili oyunları ile hiç beklenmedik sonuçların çıkmasına sebep olurlar.

ANTRENÖR
Adel Tlatli, Tunus ulusal takımının başına geçtiği 2001’den devamlı üstüne koyarak Tunus’u bugün turnuvanın en ilgi çeken takımlarından biri haline getirdi. Ülkede başlattığı sık aralıklı mini kamplarla ve Orta Doğu, Avrupa ve ABD’de olabildiğince maç oynayarak, oyuncuların hem kişisel hem de bir takım olarak gelişmesini sağladı. Yerel tüm koçlarla beraber çalışarak sadece ulusal takımın değil, kulüp takımlarının da ilerlemesine yardımcı oldu. Bireysel yeteneklere değil takım oyununa dayalı, sert defans – hızlı hücum temeli üstüne inşa edilen, Tunuslu oyuncuların genel yapısına uyan bir sistemin oturması için çalıştı. Sonunda da Afrika Şampiyonası’nda bronz madalya ve ülke tarihinde ilk kez bir Dünya Şampiyonası’na katılma hakkı kazanarak çalışmalarının karşılığını aldı. Adel Tlatli bundan sonra da Tunus’ta basketbolun daha da gelişmesi, başarıların kalıcı olması yönünde önemli işlerin altına imza atacaktır.

KISA KISA KADRO

Amine Rzig
Takımın en önemli oyuncusu ve skoreri olan Rzig, aynı zamanda kadrodaki ülke sınırları dışında da basketbol oynamış 4 oyuncudan biri. 2009 Afrika Şampiyonası’nda All-Star takımına en iyi forvet olarak seçilen 30 yaşındaki basketbolcu, Tunus’un tarihinde katıldığı ilk Dünya Şampiyonası’nda kaptan olma gururunu yaşayacak.

Marouan Kechrid
Takımın beyni olarak ilk beşte oyuna başlayan oyun kurucu, Tunus’u hem defansta hem de hücumda organize eden en önemli oyuncu. 2001-2004 yılları arasında JS Kairounan’da koç Tlatli ile beraber iki lig şampiyonluğu da yaşayan Kechrid, aktif basketbol hayatını daha önce IRT Tanger ile iki kez lig şampiyonluğu yaşadığı Fas’ta sürdürüyor.

Mohamed Hadidane
FIBA Afrika U-20 Şampiyonası’nda kendini gösterdikten sonra 2005 yılında da Nike Hoop Summit Dünya Karması’na seçilen Hdidane, 4 yıllık kolej hayatını tercih etmeyerek ülkesine döndü. Tunus’ta kahraman olarak görülen ve topla çok iyi oynayabilen Hdidane için bu şampiyona kendini tekrar dünyaya göstermesi için önemli bir fırsat olacak.

Marouan Laghnej
Takımdaki 3. guard konumunda olan Laghnej, 2007’deki Afrika Şampiyonası’nda oynadığı 5 maçta sergilediği %25’lik isabet oranı ile hayal kırıklığı yaratmıştı. Koç Tlatli, 2009 Afrika Şampiyonası’nda yer almayan oyuncusundan daha fazlasını bekliyor.

Nizar Knioua
Top çalmada çok başarılı bir oyuncu olarak defansta rakip guardların korkulu rüyası olan Nizar Knioua, iyi şutları ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile de takıma değer katan bir oyuncu.

Radhouane Slimane
Tam bir asi olan Slimane, 2007’de ulusal takımı bırakmıştı. Ülke dışında Suudi Arabistan, Dubai ve Portekiz liglerinde de oynayan tecrübeli oyuncu tekrar ulusal takıma döndü, ancak yeteneğine rağmen sert oyunuyla takıma ne derecede katkı verebileceği soru işareti.

Naïm Dhifallah
Özellikle uzun mesafeli şutlarıyla etkili olan deneyimli oyuncu, oyunun her anında katkı koyabilecek bir isim. 2009 Afrika Şampiyonası’nda da her maçta dakika aldı ve 8 sayı ortalamasıyla oynadı.

Atef Maoua
Peş peşe 6 Dünya Şampiyonası’nda oynayan tecrübeli oyuncu, geçen sezon İspanya’da CB Huelva ile ilk Avrupa deneyimini de yaşadı. İspanya’da aldığı az dakikalara ve düşük sayı yüzdesine rağmen, 2009 Avrupa Şampiyonası’nda kenardan gelerek 9,2 sayı ortalaması tutturdu ve takım için önemini gösterdi.

Hamdi Braa
Özellikle reboundlardaki başarısı ve pota altından takımı ileriye taşıyışı ile takımdaki en önemli 4 numara yedeği olma potansiyeli taşıyan Braa, kritik zamanlardaki kırılgan yapısıyla riskli bir oyuncu. 6 dakikada 5 faul alarak oyundan atıldığı 2009’daki bronz madalya maçı da bunun bir göstergesi.

Salah Mejri
2,16’lık boyuyla takımın en önemli pivotu olan Mejri’den hem koçun hem de takım arkadaşlarının beklentisi büyük. Kendini devamlı geliştiren oyuncu, reboundlardaki başarısıyla da umut vaat ederken, faul problemine de çözüm bulduğunda takıma daha fazla katkı verebilecek bir oyuncu.

Makrem Ben Romdhane
Amine Rzig’in yedeği olan oyuncu 2009 Afrika Şampiyonası’nda sadece 3 maçta görev alabildi. Özellikle defansif reboundlarıyla göze çarpan genç oyuncu, yine de 2 yıl önce vaat ettiği oyunu sergilemekten uzak.

Mokhtar Ghyaza
Yakın mesafeden yüksek yüzdeli şutları, reboundlardaki başarısı ve aldığı her dakikayı efektif kullanışıyla Mokhtar Gyaza, takımın en etkili kenar oyuncusu konumunda.


6. ADAM
Adel Tlatli, “Sadece 4 oyuncumuz tam anlamıyla profesyonel. Bu oyuncuların biri Fas’ta, biri İspanya’da ve diğer ikisi de Mısır’da forma giyiyor. Tunus’un diğer tüm oyuncuları yarı profesyonel” derken, bu takımın “6. Adamı”nı seçmek zor görünebilir. Ancak 2009 Afrika Şampiyonası’nda kenardan gelerek ortaya koyduğu performans ile bu sıfatı hak eden bariz bir isim var: Mokhtar Ghyaza. İyi bir yedek pivot olarak reboundlar da gösterdiği başarı ve 3-4 metreden attığı yüksek isabetli şutlar ile Ghyaza mükemmel bir kenar oyuncusu. Özellikle ne zaman ve nereden şut atacağını çok akıllıca seçiyor. Afrika Şampiyonası’nda yakaladığı %64 şut isabeti ve bronz madalya maçında Kamerun karşısında sergilediği 7’de 7 isabetli şut, 5 rebound, 2 blok, 2 asist ve 2 top çalmalık muhteşem performansıyla, neden mükemmel bir 6. Adam olduğunun da cevabını veriyor.

BU ADAMA DİKKAT
Eğer rakibiniz Tunus ise, dikkat etmeniz gereken oyuncu da Amine Rzig’dir. Adel Tlatli onun için “Takımın Kalbi” diyor. 10 sene boyunca doğduğu yerin takımı Stade Nabeulien’de oynadıktan sonra 2009’da Mısır’ın Talaa Jaiech takımına giden ve play-offlarda 21 sayı 8,7 rebound ortalaması ile oynayan Rzig, takımın tarihinde ilk kez ilk dörde girmesinde etkili oldu. 2005’ten beri Dünya Şampiyonaları’nda ülkesini temsil eden 30 yaşındaki tecrübeli oyuncu, 2005’te yaşadığı ciddi sakatlığa rağmen sıkı bir şekilde çalışarak geri dönmesi ve oyununu geliştirmesi ile takdir topladı. Şut etkinliğini arttıran, daha çok faul kazanmaya başlayan Rzig, tam anlamıyla büyük maçların adamı. 2009’daki Afrika Şampiyonası’nda bronz madalya maçında tam 40 dakika oyunda kalırken 20 sayı ve 5 asist üretti. Aynı şampiyonada 9 maçta da 17 sayının altına inmezken, asıl takdiri üç sayılık atışlarını nasıl geliştirdiğini gösteren 28’de 12 dış şut isabeti istatistiği ile topladı. Şampiyona’nın All-Star takımına en iyi forvet olarak seçilen Amine Rzig, Türkiye’de takımın kaptanı olarak Tunus’un gurur kaynağı olacak.

BU TAKIM NEYİ İYİ YAPAR - NEYİ YAPAMAZ?
Tunus’un fizik, boy ya da yetenek olarak diğer hiçbir takıma karşı bir üstünlüğü yok. Ancak hem hızlı bir takımlar, hem de taktiksel oyunu iyi oynuyorlar. Dolayısıyla Adel Tlatli’nin yıllardır oturtmaya çalıştığı şekilde iyi ve sert defans yapar, hızlı hücumlarla da sayı bulurlar. Tlatli’ye göre Afrika Şampiyonası’nda en zayıf noktaları pota altıydı. Hatta pota altını domine edemedikleri için, hızlı oynamak ve defansta iyi tercihler yapmak zorunda olduklarının altını çiziyordu tecrübeli koç. Aslında 2,16’lık Salah Merji’nin göstereceği başarılı bir performansla bu sorunu büyük ölçüde çözebilirler. Afrika Şampiyonası’nda kenardan girerek verdiği katkıyla umut verdiğini söyleyebiliriz. Benim Tunus’tan beklentim İran’ı yenmeleri ve istisnasız her maçı, mücadeleci ve hızlı oyunları ile keyifli bir hale getirmeleri. Ayrıca zaten buraya kadar gelerek çok büyük bir iş başardılar, şimdi bunun biraz da keyfini çıkarma zamanı.

0 yorum

Yorum Gönder