Futbolda olduğu kadar, basketbolda da son 10 yılda dev adımlar attı İspanya. En son 2000 Sydney Olimpiyatlarında dokuzuncu olan İspanya, 2000 yılından itibaren iki altın, iki gümüş ve bir bronz olmak üzere toplam 5 madalya aldı. FIBA'nın yaptığı sıralamada şuan üçüncü durumda bulunan İspanya, turnuvanın favorilerinden olarak gösteriliyor.
2006 yılında Japonya'da düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonasında kazandıkları altın, daha önce 2003 yılında Stockholm'de düzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonasında aldıkları gümüş madalyanın ve 2001'de ülkemizde düzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonasında kazandıkları bronz altının tesadüf olmadığını kanıtladı.
En önemli yıldızları Pau Gasol'un Saitama'da ki turnuvada NBA'de geçirdiği sezon yüzünden katılmamış olması ve 2009 Avrupa Basketbol Şampiyonasında Sırbistan karşısında finalde sakatlığı sebebiyle forma giymemiş olması, onların basketbolun temel ruhu olan takım oyununa ne kadar bağlı olduklarının göstergesi. Bu büyük turnuvaya yine katılamayacak olan Gasol'un eksikliğine rağmen favoriler arasında gösterilmelerinin sebebi bu.
Oyuncularının büyük bir çoğunluğu İspanya'da forma giyiyor. Turnuvaya katılamayacak Gasol ve Calderon hariç iki oyuncusu daha NBA'de forma giymekte. En büyük avantajları ise savunmada ki inanılmaz güçleri. Son 10 yılda yapılan hamleler, ülkenin kulüp düzeyindeki performanslarını da çok büyük oranda etkiledi. Son dönemde Euroleague'de başarılı sonuçlar alınırken, geçtiğimiz sezon final four'da Partizan'ı yenerek şampiyon olan Barcelona ve yine başarılı sonuçlara imza atan Real Madrid ülke basketbolunun lokomotifi durumunda.
BURAYA NASIL GELDİLER?
2009 yılında Polonya'da düzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonasında, finalde Sırbistan'ı yenerek şampiyon olan İspanya, turnuvaya direkt olarak katılma hakkı kazandı.
HEDEF
Son dört turnuvada final oynamış İspanya'da hedef yine final oynama başarısı göstermek. Özellikle Amerika'nın eksik kadro ile gelecek olmaları İspanyolların iştahını bir hayli kabartmış durumda.
ANTRENÖR
Takımın koçluğunu Avrupa basketbolunun son dönemdeki en önemli isimlerinden Sergio Scariolo yapıyor. Henüz 29 yaşındayken Pesaro'yu İtalya şampiyonu yapmış koç, İspanya'da Tau Ceramica, Real Madrid ve Unicaja Malaga'yı çalıştırdı. Bu takımlardaki başarısı ona Bc Khimki'nin yolunu açtı. Savunmaya son derece önem veren koç, İspanya Milli Takımının bu denli başarılı savunma yapmasının mimarlarından birisi.
KISA KISA KADRO
Ricky Rubio
Henüz 15 yaşında iken İspanya'da DKV Joventut takımıyla sahaya çıkarak "oynayan en genç oyuncu" ünvanını aldı. Daha sonra 2006 senesinde 16 yaş altı Avrupa Basketbol Şampiyonasının MVP'si seçildi. 2007 Yılında ülkesinin en iyi genç oyuncusu seçildi. Aynı sene içinde FIBA 2008 ve 2009 yıllarında olacağı gibi onu Avrupa Basketbolunun En İyi Genç Oyuncusu seçti. NBA 2009 Draftlarına katılan Rubio, Timberwolves tarafından seçilmesine rağmen kulübü Joventut'un 6.8 milyon euro bonservis istemesi üzerine draft haklarını bir sonraki seneye devrettiler. Bu sırada devreye giren Barcelona oyuncuyu bonservisiyle aldı. Önümüzdeki sezonun ardından NBA'de forma giymesi muhtemel oyuncu, inanılmaz saha görüşüyle bir adım öne geçiyor. Neredeyse bütün scoutların Pepe Sanchez'e benzettiği oyuncunun birebirlerdeki üstünlüğü ve boy avantajı iyi bir skokrer olmasını sağlıyor. Şutları nispeten kötü bir oyuncu olan Rubio, bütün bu ofansif özelliklerine rağmen çok iyi bir savunmacı. Dikkatli olmazsanız elinizdeki top bir anda Rubio'nun eline gidiyor. Özellikle izlenmesini tavsiye ettiğim bir oyuncu.
Sergio Llull
Türk basketbol severler onu 12 Eylül 2009 Türkiye İspanya maçında Ömer Aşık'tan yediği blok sayesinde hatırlıyorlar. Real Madrid forması giyen genç oyuncunun NBA draft hakları Houston Rockets'da bulunuyor. Korkusuzluğu ve inanılmaz atletikliği sayesinde İspanyol basketbolunun önemli genç yeteneklerinden birisi. Rubio'nun tersine şutlarını durdurmak ise son derece zor. Özellikle uzun mesafelerden, yüksek yüzdeli atabiliyor. Combo bir guard olarak oynadığı İspanyol Milli Takımında hem oyun kurucuya yardımcı oluyor, hemde skora katkı yapıyor. Scariolo'nun en çok güvendiği isimlerden.
Juan Carlos Navarro
İspanyol Milli Takımının en güvendiği isim Gasol'un yokluğunda. Bir süre NBA'de forma giymesine karşın aradığını bulamamış ve ülkesine geri dönmüştür. Halen Barcelona forması altında rotasyonun kilit oyuncularındandır. En önemli özelliği, uzaktan yolladığı üçlükler. O kadar yüksek yüzdeli bir şutu var ki, topu aldığında gözünüzü dahi kırpamıyorsunuz karşısında. Topu hemen potaya yollayabiliyor. İspanyol Milli Takımının en tecrübeli oyuncularından birisi olduğu için, son topları genelde o kullanıyor ve bunlarda büyük olasılıkla başarılı oluyor. Savunmada da önemli bir oyuncu olan Navarro takımın sayı yükünü sırtına alma konusunda da bir hayli istekli. Serbest atışlarda da inanılmaz başarılı bir oyuncu olan Navarro, serbest atış çizgisine göndermek isteyeceğiniz en son oyunculardan. Tek eksi yanı ise, çenesi. Her pozisyonda itiraz etmesi başını çoğu zaman derde sokabiliyor.
Rudy Fernandez
NBA'de Portland forması giyen süper atlet, Rubio gibi basketbola başladığı Joventut takımında 7 sezon boyunca ter döktü. NBA'de ki çaylak sezonunda 159 üçlük atarak bu alanda rekor kırdı. Tanımayanlar bu rekoru okuduktan sonra onu şutör olarak düşünebilir fakat kendisi inanılmaz bir smaçör. NBA'de 2009 All-Star etkinliği çerçevesin de yapılan Slam-Dunk etkinliğine katılan oyuncu, çoğu yazara göre hakkı yenilerek elendi. Korkusuz bir şekilde potaya gitmesi onun en önemli özelliği. Fast breaklerde neredeyse durdurulamayan oyuncu, rakip savunmacılara korku salıyor. Bu sezon takımında genellikle benchte oturması, onun için ya eksi hanesine yazılacak yada oynama isteği sayesinde artı hanesine.
Fernando San Emeterio
Caja Laboral Vitoria forması giyen oyuncu, İspanya'nın en çok sıkıntı çektiği 3 numarada oynuyor. İki numara oynama özelliği de bulunan oyuncu birebirlerde çok etkili. Hızlı ve agresif oyun yapısı ve ribaundlara yaptığı katkı ona milli takımın yolunu açtı. Çok iyi bir sezon geçiren Emeterio bakalım bu performansını Dünya Şampiyonasında da gösterebilecek mi?
Alex Mumbru
Bizkia Bilbao için ter döken forvet, Real Madrid ve Joventut formalarını da giydikten sonra Bilbao'ya transfer oldu. 13.3 sayı ortalaması ile oynayan oyuncunun diğer forvet oyuncuları gibi işi çok zor. Milli takım formasını daha önce pek çok kez giymiş oyuncunun, madalyaları da bulunuyor. En önemli özelliği Rubio hariç diğer her oyuncuda olduğu gibi üçlük atma yeteneği. Ribaund toplama konusunda da bir hayli istekli olan tecrübeli oyuncu, savunma bilgisini de her maç gösteriyor. Nispeten yavaş bir oyuncu olması ise onun en önemli eksisi.
Victor Claver
1988 doğumlu genç oyuncu İspanya Ligi takımlarından Valencia forması giyiyor. 2007 ve 2009 Avrupa Şampiyonlarında milli takımın rotasyonu içerisinde bulunan Victor, sonunda Dünya Şampiyonasında da forma giyebilecek. 2.07 olan boyuna rağmen çembere gidişleri oldukça etkili. Şutları da oldukça iyi olan Victor şuanda Valencia'nın en önemli silahı. Draft haklarını elinde bulunduran Portland onun bu yükselişini keyif içinde izliyor. Özellikle perdenin arkasından çıkarak attığı şutlar çok etkili. Bunun yanı sıra İspanya'da Slam-Dunk yarışmasını 2007 yılında kazanmış olması, ne kadar atletik bir yapısı olduğunu kanıtlıyor. Dezavantajları ise yaşı ve savunmadaki nispeten başarısız duruşu.
Jorge Garbajosa
Kadronun en tecrübeli ismi olan Garbajosa, basketbol severlerin iyi bildiği bir isim. Avrupa basketbolunun önemli oyuncularından olan Garbajosa, Pau Gasol'un sakatlandığı 2009 Avrupa Basketbol Şampiyonası final maçında 20 sayı ve 10 ribaund alarak İspanya'nın altın madalya kazanmasını sağlamıştı. Toronto Raptors, Khamki gibi takımların formalarını giyen oyuncu, şuanda Real Madrid için ter dökmekte. En önemli artısı oyunu okuma özelliği. Bunun yanına üçlük atma becerisi, hızı ve atletikliği eklenince durdurulması zor bir oyuncu oluyor. Bir diğer artısı ise koç Scariolo'nun oyununu çok iyi bilmesi. Unicaja ve Khimki'de forma giydiği yıllarda koç Scariolo'nun vazgeçemediği isimlerden olan Garbajosa, milli takım içinde vazgeçilmezler arasında.
Felipe Reyes
Real Madrid forması giyen Reyes, sezon içerisinde sakatlıklarla boğuştu. Pau Gasol'un yokluğunda önemli bir rol üstlenmek zorunda kalacak olan Reyes'in dış şutları oldukça tatmin edici. Onu önemli kılan özelliği ise pozisyonuna göre çabuk bir oyuncu olması ve mental özellikleri. Alçak post oyunlarında oldukça iyi olan Reyes, kazanma hırsını asla kaybetmiyor. Diğer dört numaraların aksine takımını ateşleyici özellikleri çok fazla. Özellikle savunmada aldığı ribaunlar ve hemen boş oyuncuyu bulması sayesinde fast breake hızlı bir şekilde çıkartıyor takımını. Geçirdiği sakatlıklar ne kadar mazide kalsa da şampiyonada onu etkiler mi, bunu maçları izledikçe öğreneceğiz.
Fran Vazquez
Kariyeri boyunca tam 7 takım değiştiren Vazquez uzun rotasyonunda Gasol'un yokluğu yüzünden oldukça önemli oyunculardan birisi. Oldukça tanınmış bir oyuncu olmasına karşın milli takımlardaki hatırlanan tek sezonu 2005 Avrupa Şampiyonası. Barcelona forması giyen Vazquez Euroleauge performansını bu turnuvada da gösterebilirse İspanya adına önemli işler yapabilir. Zaman zaman durdurulamaz bir oyuncu olan Vazquez, özellikle pota altında inanılmaz etkili bir oyuncu. Kolları o kadar uzun ki, smaç yapmak istediği zaman onu durdurmak çok güç. Ayrıca fiziğine rağmen rakip potaya oldukça hızlı bir şekilde gidiyor. Hırsını ve savunma bilgisini birleştirdiğinde ise rakip pota altı oyuncularının hücumda etkili olmalarını engelliyor. Oldukça atletik bir oyuncu olduğundan, turnuvanın izlemesi en keyifli pivotlarından birisi olacağı kesin.
Marc Gasol
Pau Gasol'un küçük kardeşi Marc hep abisinin gölgesinde kaldı. Oldukça benzer yapıda olduğu abisinden eksikleri daha fazla. Fakat bunları çalışarak kapatmaya çalışıyor. Memphis Grizzlies forması giyen oyuncu, her geçen gün oyununu daha yukarıya taşıyor. Abisinin yokluğununda pota altında en önemli oyuncu olarak gösterilen Marc, özellikle bu sene geliştirdiği orta mesafe şutlarıyla da çok can yakacak gibi duruyor. Pota altında durdurulması çok zor olan oyuncu, savunmada da bir o kadar başarılı. Aldığı ribaunlar ile takımını rahatlatırken, yaptığı bloklarla rakip oyunculara pota altını karartıyor. Eksi yönü ise agresifliğini maç içinde kaybetmesi.
6. ADAM
Jose Calderon sakatlanmasa Ricky Rubio kesinlikle 6. adamları olarak yazılırdı. Fakat Rubio artık ilk 5 başlayacağına göre, 6. adam olma konusunda yarışacak iki oyuncu kaldı, "Felipe Reyes" ve " "Fran Vazquez". Uzun rotasyonunun bu önemli iki oyuncusu, takımları adına benchten önemli katkı verecektir. Hangisi öne çıkıyor derseniz, Felipe Reyes biraz daha şanslı.
BU ADAMA DİKKAT
Ricky Rubio. İzlemesi oldukça keyifli olan Rubio, bu Dünya Şampiyonasında Calderon'un yokluğunda ilk 5 başlayacak. Takımını hızlı bir şekilde hücuma çıkartabilen ve fast breaklerde Rudy Fernandez ile birlikte durdurulamayacağını düşündüğüm Rubio, İspanya şampiyon olursa, turnuvanın en değerli oyuncusu bile olabilir.
BU TAKIM NEYİ İYİ YAPAR - NEYİ YAPAMAZ?
Özellikle çok iyi savunma yapar. Pota altını etkili kullanır ve dış şutlarda oldukça başarılıdır. Hızlı bir şekilde karşı potaya geçebilirler. Atletik özellikleri ise bir hayli fazla. Paslaşmaları da oldukça başarılı. Rubio sayesinde top çalma oranları da bir hayli yükselecektir.
Peki bu takım ne yapamaz? 3 numara üzerinden sayı bulamaz ve nispeten 3 numaraları savunamaz. En iyi yapamadıkları şey ise, çenelerini tutamazlar. Her pozisyonda sürekli itiraz ederken görebilirsiniz onları. Bu da İspanyol Milli Takımını bir hayli itici yapar.
0 yorum