Lübnan, basketbol dünyasında çok önemli bir yere sahip değil. Ancak Asya kıtasında kendine bir yer edinmiş durumda. Kendi kıtasında Lübnan, Çin ve İran’ın ardından üçüncü sırada yer alıyor. Son dört Asya Şampiyonası’nda ilk dörde girmeyi başardılar. 2001, 2005 ve 2007 yıllarında finalde kaybederek ikinci olurlarken, 2003 ve 2009’da dördüncü oldular. Kendileri için ilginç bir istatistik, bu son dört şampiyonada yarı finale gelene kadar hep 70 sayı ortalamasının üstünde oynamaları ancak yarı final ve sonrasında 70 sayıya hiç ulaşamamış olmalarıdır.
Dünya Şampiyonaları’na şimdiye kadar üç kez çıktılar. 2002’de Türkiye ile birlikte Brezilya ve Porto Riko’yla aynı grupta yer aldılar. Ancak -deyim yerindeyse- averaj takımı oldular ve şampiyonada hiç galibiyet alamadılar. Gruptaki üç mağlubiyetten sonra klasman maçlarından da yenilgiyle ayrıldılar.
2006’da ise büyük bir sürprize imza attılar. Grupta Arjantin, Fransa, Sırbistan&Karadağ, Venezuela ve Nijerya ile yer aldılar. Grubun zayıf halkası Venezuela dışında, Fransa’yı da yendiler ve turnuvanın sürprizini yaptılar. Ancak başka maç kazanamadılar ve gruptan çıkamadılar. Klasman maçları yapılmadığı için sadece averaja bakılarak yapılan sıralamada 18. oldular.
Takımın en önemli silahı, kaptan Fadi El Khatib olacak. Tecrübeli oyuncunun kısa süreli bir NBA macerası olmasının dışında, milli takım performansı çok etkileyici. 2006’daki Fransa maçında göstermiş olduğu muhteşem performans hala akıllarda. Ancak şu sıralar sakatlıkla uğraşıyor. Eğer düzelmezse işler zora girebilir.
Onun yokluğunda Roney Fahed ve Matt Freije açığı kapatmaya çalışacaktır. Lübnan çok hırslı bir ekip ve başlarında da Tab Baldwin gibi tanıdık bir koç var. Gruplarında İspanya, Fransa ve Litvanya gibi güçlü takımlar var. Kanada ve Yeni Zelanda ile mücadele etmeye çalışacaklar. İlk üç maçları kritik önem taşıyor. Şansları az ama bu sefer şeytanın bacağını kırıp gruptan çıkabilirler.
BURAYA NASIL GELDİLER?
Lübnan, wild-card uygulaması ile buraya geldi. FIBA Asya organizasyonu olan Stankovic Cup’ta ise şampiyon olmayı başardılar. 7-15 Ağustos tarihlerinde oynanan turnuvada Lübnan, Katar, Ürdün, Filipinler ve Suriye’nin olduğu grupta yenilgisiz bir şekilde lider oldu. Katar’ı uzatmalarla geçerken, Suriye ise maça çıkmadı. Yarı finalde Filipinler’e karşı son 1:30 dakikada yenik durumdayken maçı son saniyelerde kazanmayı bildiler. Finalde ise Japonya’ya karşı rahat bir oyun sergilediler ve turnuvanın şampiyonu oldular.
HEDEF
Turnuvada takım oyununu en iyi şekilde uygulamayı hedeflediklerini açıkladı koç Baldwin. Gruptan çıkma şansları olarak Yeni Zelanda ve Kanada maçlarını gösteriyor. Kanada’nın tecrübeli ama uyumsuz, Yeni Zelanda’nın ise sert olduğunu söylüyor. Gruptaki bu iki takımla mücadele edebileceklerini ve ikinci tura da ancak bu şekilde çıkabileceklerini ifade ediyor. Yani pek çok kişinin düşündüğü şeyi tekrarlıyor. Kanada karşısında oynayacakları ilk maçı merakla bekliyorum. Eğer maçtan galibiyet ile ayrılırlarsa o rüzgarla birlikte gruptan dördüncü olarak çıkabilirler. Sonrasında ise Yunanistan veya Türkiye ile karşılaşma ihtimalleri yüksek olacak. İkinci tura çıkmak da onlar için yeterli.
ANTRENÖR
Tab Baldwin, Türk basketbolseverlerin yakından tanıdığı bir isim. Banvit ve Kepez Belediyesi gibi takımlarda antrenörlük yaptı. Özellikle Banvit’te büyük bir başarıya imza attı ve takımı play-off yarı finalinde oynatmayı başardı. Banvit’ten sonra PAOK ve Cluj takımlarında aynı başarıyı gösteremedi. Kepez’de de kısa bir süre kaldı. Baldwin’in en önemli özelliği, gittiği takımlara önce bir felsefe aşılamaya çalışması. En temel kuralları oyuncularına anlatıyor ve bunun üzerinden oyuncularının kendilerini geliştirmelerini bekliyor. Lübnan’daki ilk açıklamalarında da bu var. Önce arkadaşlık ve yardımlaşma olgusunu takıma yerleştirmek istediğini belirtmişti. Turnuva öncesinde gruptan çıkmayı hedeflediklerini söylemişti. Baldwin elindeki kadronun farkında. Eğer mücadeleci Lübnanlı oyuncuları, belli bir disipline sokabilirse gruptan da çıkabilir.
KISA KISA KADRO
Jean Abdel-Nour
Kariyeri boyunca Lübnan’da oynamış önemli bir isim. İki ve üç numara oynayabiliyor. Oynadığı bölgeye göre çok iyi ribaund aldığını söyleyebiliriz. Özellikle, geçen seneki Asya Şampiyonası’nda, Çin’e karşı 14 ribaunt kapmış olması dikkat çekiciydi. En önemli özelliği, savunmadaki ısrarcılığıdır.
Jackson Vroman
Takımın en tecrübeli oyuncularından. Pota altında takımın en etkili ismi. Oynamadığı zamanlarda takımın hem skor hem de ribaunt gücü düşüyor. Kendi pozisyonunu hazırlayamaması en büyük dezavantajı. Geçen seneki Asya Şampiyonası’nda 17.1 sayı ortalaması ile takımın en skorer oyuncusu olmuştu.
Ali Mahmoud
Takımın yedek guardı konumunda. Üstün bir sayı yeteneği yok. Ancak savunmadaki gayretiyle takımın alternatif isimlerinden biri olacaktır. Oyundan çabuk kopabiliyor. Bu da alacağı süreyi etkileyecektir. Eğer bu problemini de aşarsa takıma fayda sağlayacaktır.
Rony Fahed
Takımın en skorer oyuncularından. Dış atışlarda tehlike yaratabilecek çapta. Geçen seneki turnuvada en çok üçlük deneyen ikinci oyuncuydu. Ancak bu tehdit, takımı adına ters tepebiliyor. Bazen aşırı şut atma sevdası yüzünden takımın oyununu engellediği görülmüştür.
Elie Rustom
1987 doğumlu ve ilk kez böyle bir turnuvada yer alacak. Forumlarda, iyi bir ribaund alıcı olduğu ve sert savunma yapabildiği söyleniyor. Bu turnuvada tecrübe kazanması yeterli olacak. Baldwin, genç oyuncudan mutlaka yararlanacaktır.
Elie Estephane
İyi bir sezon geçirdiği söylenemez. Muhtemelen guard mevkinde üçüncü tercih olacaktır. Eğer aldığı süreleri iyi kullanırsa takımın ikinci tura çıkmasına yardım edebilir. İlk büyük turnuvası olması en büyük şanssızlığı.
Ali Kanaan
Bu sene sonunda NCAA’den Lübnan’a dönen forvet, geçtiğimiz Asya Şampiyonası’nda az süre aldı. Hücumda çok etkili. Ayrıca ribaunt konusunda da takımı adına önemli işler yapacaktır. Hem dört hem de beş numarada oynuyor. Takımın Faris ile birlikte parlamaya hazır ikinci oyuncusu olarak göze çarpıyor.
Omar El Turk
Takımdaki guard tercihleri içinde en az şansı olanı. Savunmada takımına bir şeyler katması yeterli olacak. Onun dışında, fazla bir şeyler beklemek yanlış olur. Eğer skor anlamında çok sıkışıklık olursa oyuna girip takımını ateşleyebilir.
Fadi El Khatib
Takımın yıldız oyuncusu. 2002 ve 2006 Dünya Şampiyonaları’nda takımı adına çok büyük işler başardı. Çok yetenekli ve tecrübeli bir isim. Açıkçası takım, onun eline bakacaktır. Eskisi kadar olmasa da hala atletik ve güçlü. 2006’daki efsanevi Fransa maçı galibiyetinden sonra ‘’Kaplan’’ lakabı takılmıştı. Yaşlanmış olsa da skor yükünü çekmeye çalışacaktır.
Brian Beshara-Feghali
El Khatib’in arkasında kalmış olsa da takımın en iyi şutörlerinden biri. Üç ve dört numaralarda oynayabiliyor. Savunma yapmayı bilen bir isim ve takımın en çok top çalan oyuncularından. Geçen seneki Asya Şampiyonası’ndaki şut yüzdesinden biraz daha iyi bir oran tutturursa takım için önemli bir isim olur.
Matt Freije
NBA ve Avrupa tecrübesi olan önemli oyunculardan. Geçen seneki Asya Şampiyonası’nda, skor olarak dokuz maçın sekizinde çift haneli sayılara ulaşmıştı. Üç numarada daha etkili olan oyuncunun en büyük sorunu fiziksel olarak rakipleriyle baş edememesi. Bu yüzden de dört numara oynaması beklenmiyor.
Bassel Bawji
İlk önemli turnuvası olacak. NCAA’den Lübnan’a geri döndü. Fazla süre alması beklenmiyor ancak pota altında etkili olabilecek yapıda. Tek sorunu savunmasında. Eğer bu yönünü de geliştirirse Lübnan için önemli bir alternatif olacaktır.
Ahmad Ibrahim
1992 doğumlu ve gelecek için önemli bir isim olarak göze çarpıyor. Gerek fiziksel olarak gerekse şut gücü olarak takımına çok şey katacaktır. Oynayış tarzı Hidayet Türkoğlu’nu andırıyor. Görev verildiği takdirde burada yıldızını parlatacaktır. İlk büyük turnuvası olacak.
Daniel Faris
6. Adam bölümünde kendisinden bahsettim. Kenardan gelip takımını ateşleyecek yapıya sahip. Taraftarın kendisinden beklentisi büyük. Geçtiğimiz sezon Hollanda Ligi’nde ortalama 20 dakika süre alıp 10 sayı, 5 ribaunt ile oynamıştı.
Roy Samaha
Takımın pota altında en güvendiği isimlerden. Müthiş bir ribauntçu. Geçtiğimiz seneki Asya Şampiyonası’nda 17,1 sayı ve 8,4 ribaund ortalamaları ile oynadı. Faul problemine girmediği takdirde pota altını rakip oyunculara karartabilir.
6. ADAM
Lübnan’ı çok yakından takip ettiğimi söyleyemem. Ancak gerek hazırlık maçlarından gerek Lübnan taraftarlarınca konuşulanlardan anladığım, Daniel Faris’in kenardan katkı yapabileceğiydi. Dört numarada oynayan oyuncunun en önemli özelliği orta mesafe şutları olarak gözüküyor. Kendisini savunan oyuncuyu pota altından uzaklaştırabilir. Fiziksel mücadeleden kaçmayan Faris sırtı dönük oynamayı da seviyor. En önemli eksisi ise boyunun kısalığı ve serbest atışlardaki kötü yüzdesi. 2.05 boyunda olması, özellikle savunmada, rakipleriyle eşleşmesinde sorun yaratacaktır. Kısacası, oyuna girdiği vakit takımın direncini ve sayı gücünü arttıracaktır. Ancak savunma düzeninde aksaklıklar çıkarabilir. 2009 yılındaki Asya Şampiyonası’nda 4.8 sayı ve 4 ribaund ortalaması ile oynayan Faris, Lübnanlı basketbolseverlerin büyük umutlar beslediği bir oyuncu.
BU ADAMA DİKKAT
Matt Freije takımın en önemli skor güçlerinden biri olarak göze çarpıyor. Hem üç numara hem de dört numarada oynayabilen Lübnanlı oyuncunun en dikkat çekici özelliği düzgün şutları. 2009 yılındaki Asya Şampiyonası’nda dokuz maçın sekizinde çift haneli sayılara ulaştı. Takımda, NBA ve Avrupa tecrübesi olan iki oyuncudan biri (diğeri Jackson Vroman). Eğer şutunu daha rahat kullanacağı üç numarada oynarsa takımı adına çok yararlı işler yapabilir. Ancak dört numarada görev verilirse, pota altında rakip oyuncular tarafından etkisiz hale getirilebilir. Kararı koç Baldwin verecektir.
BU TAKIM NEYİ İYİ YAPAR - NEYİ YAPAMAZ?
Roy Samaha
Takımın pota altında en güvendiği isimlerden. Müthiş bir ribauntçu. Geçtiğimiz seneki Asya Şampiyonası’nda 17,1 sayı ve 8,4 ribaund ortalamaları ile oynadı. Faul problemine girmediği takdirde pota altını rakip oyunculara karartabilir.
6. ADAM
Lübnan’ı çok yakından takip ettiğimi söyleyemem. Ancak gerek hazırlık maçlarından gerek Lübnan taraftarlarınca konuşulanlardan anladığım, Daniel Faris’in kenardan katkı yapabileceğiydi. Dört numarada oynayan oyuncunun en önemli özelliği orta mesafe şutları olarak gözüküyor. Kendisini savunan oyuncuyu pota altından uzaklaştırabilir. Fiziksel mücadeleden kaçmayan Faris sırtı dönük oynamayı da seviyor. En önemli eksisi ise boyunun kısalığı ve serbest atışlardaki kötü yüzdesi. 2.05 boyunda olması, özellikle savunmada, rakipleriyle eşleşmesinde sorun yaratacaktır. Kısacası, oyuna girdiği vakit takımın direncini ve sayı gücünü arttıracaktır. Ancak savunma düzeninde aksaklıklar çıkarabilir. 2009 yılındaki Asya Şampiyonası’nda 4.8 sayı ve 4 ribaund ortalaması ile oynayan Faris, Lübnanlı basketbolseverlerin büyük umutlar beslediği bir oyuncu.
BU ADAMA DİKKAT
Matt Freije takımın en önemli skor güçlerinden biri olarak göze çarpıyor. Hem üç numara hem de dört numarada oynayabilen Lübnanlı oyuncunun en dikkat çekici özelliği düzgün şutları. 2009 yılındaki Asya Şampiyonası’nda dokuz maçın sekizinde çift haneli sayılara ulaştı. Takımda, NBA ve Avrupa tecrübesi olan iki oyuncudan biri (diğeri Jackson Vroman). Eğer şutunu daha rahat kullanacağı üç numarada oynarsa takımı adına çok yararlı işler yapabilir. Ancak dört numarada görev verilirse, pota altında rakip oyuncular tarafından etkisiz hale getirilebilir. Kararı koç Baldwin verecektir.
BU TAKIM NEYİ İYİ YAPAR - NEYİ YAPAMAZ?
Bu takım çok mücadele eder. Kendini göstermek isteyen oyuncuların sayısı fazla. El Khatib gibi bir liderleri var. Onun da muhtemelen son Dünya Şampiyonası olacak. Bu açıdan da performansında bir yükseliş bekleyebiliriz. Baldwin disiplinini de eklediğimizde ‘’Lübnan’ın seyir zevki yüksek olan maçlarını izleyeceğiz’’ diyebiliriz.
Bu takımın çok yüksek yüzdelerle oynamasını bekleyemeyiz. Kazanacakları maçlarda bile 80 sayıya ulaşabileceklerini düşünmüyorum. Çok iyimser bir şekilde savunma yapabileceklerini söyleyebiliriz ancak hücumda çok etkili olamayacaklardır. Ayrıca oyuncuların bazılarının bencillikleri tutarsa o zaman takım içinde sorunlar çıkabilir. İkinci tura çıkmaları için oyuncuların, egolarını bir kenara koymaları gerekecek.
0 yorum