Maçın teknik taktik analizi yapılır elbet. Fenerbahçe'nin 90 dakikanın sonlarına doğru yorgun düşmesi, uzatmaların sıkıntılı geçeceğini gösteriyordu zaten. Fakat ilk başta bir şeyler söylemem gerekiyor PAOK taraftarıyla alakalı.
Maç başlamadan önce stada doğru giderken birden trafik kilitlendi. Hani trafik sıkışmadı. Bildiğiniz kilitlendi. Sonra Kadıköy'ün elektriği kesildi. Anlam veremedik çünkü Anadolu Yakasında oturan biri olarak, ilk defa gördüğüm bir manzaraydı, Kadıköy'de elektriğin kesilmesi. Boğa heykelinin oradan aracımızla stada doğru gitmeye çalışırken, polisler "aşağıda yol kapatıldı, başka bir yoldan gidin" dediler. Stada doğru giderken, salı pazarının kurulduğu yerde cam kırıkları vardı. Polisler yolu kesmiş, insanları kaldırımdan dahi yürütmüyordu. Bir polisle konuştuk, "Yunanlılar taşkınlık yaptılar, az önce savaş alanı gibiydi burası" dedi. Arabalara saldırmışlar, bira şişelerini geçen insanlara atmışlar. Daha sonra maraton tribününe doğru giderken (salı pazarından oraya kadar her yerde polisler vardı bu arada) PAOK taraftarlarının stada girmeye çalıştıklarını, polisle kavga ettiklerini gördüm. Daha sonra biz yerimize çıktık, Yunan seyircilerde yerlerini almaya başladılar. Hemen hemen hepsinin elinde cam bira şişeleri vardı. Nasıl soktuklarına anlam vermeye çalışırken ilk giren grup, barikatları sallamaya, vurmaya başladılar. Çok geçmeden işaret fişeği yolladılar üzerimize. Herkes polislere "bunlar bunu nasıl soktu stada" derken, polisler "karışmayın siz, maçınızı izleyin" tarzı cümleler kuruyordu. Çok geçmeden alt kattan bir yaralı haberi geldi. Bir kızın suratında cam şişe patlamış. Biz polis müdahale eder derken, polisler açık tribün önüne yani Fenerbahçe'lilerin olduğu yere doğru yığıldılar. Bütün bunlar olurken maç başladı. Fenerbahçe tribünlerine cinsel organlarını gösterenleri mi ararsınız, el kol hareketi yapan mı ararsınız hepsi vardı. Tabi maç başlayınca seyircilerin ve PAOK'luların dikkati oraya doğru döndü. Yanlış hatırlamıyorsam, 27. yada 30. dakikalar arası PAOK taraftarı pkk bayrağı açtılar. Önce Fenerbahçe tribünlerinden küfürler yükseldi, ardından polisin bir şeyler yapması, o bayrağın indirilmesi istendi, polisler ise sadece izledi. Polisin bu tepkisizliğine dayanamayan bir grup taraftar PAOK tribününe doğru yürümeye başladı. Ne o bayrağın açılmasına, nede işaret fişeğine bir tepki göstermeyen polis, üzerine doğru gelen taraftarlara direk joplarla girdi. Önümde 70 yaşlarında bir amca vardı. Söylediği söz ise bütün gecenin özetiydi. Amca aynen şunları söyledi; "Bu yaşıma gelene kadar çok şey gördüm. Fakat pkk bayrağı açanları Türk polisinin koruduğunu ilk defa görüyorum."
Şimdi gelelim Fenerbahçe'ye. Öncelikle Baroni geçen seneye göre daha fazla sırıtmaya başladı kanat adamlarının da hızlı olmasıyla. Hatta Fenerbahçe taraftarının sevgilisi Alex bile sırıtıyor takımda. Tabi ki bu listeye Dos Santos'u da eklemek gerek. Uzun zamandır izlediğim en yavaş bek oyuncularından birisiydi bu gece. Geri geldiğinde atağa çıkamadı, atağa çıktığında geri gelemedi. Gökhan Gönül, Stoch, Niang, Mehmet Topuz ve Volkan için pek söylenecek bir şey yok. Sadece Mehmet Topuz bazı pozisyonlarda yanlış pas tercihleri yaptı, yada pas atmakta gecikti.
Sanırım Dia sakat olduğundan dolayı Aykut Kocaman Baroni ile başlıyor. Yoksa Mehmet Topuz - Emre Belözoğlu ikilisinin çok daha verimli olacağını oda düşünüyordur. Fakat bundan sonra Aykut hocanın kredisi kalmadı. Aziz Yıldırım'ın kredisi kaldı mı o tartışılır. Bugün çoğu taraftar "Yönetim istifa" diye bağırma konusunda bir hayli istekliydi.
0 yorum