İsminin İngilizcesi “Jordan” olan bir ülkenin basketbolda daha önce büyük bir başarı elde edememiş olması çok manidar. Tarihinde ilk kez Dünya Basketbol Şampiyonası’na katılacak olan Ürdün için bu başarı, basketbol tarihlerinin en büyük başarısı. Bu yükselişin mimarı olarak ise deneyimli koç Mario Palma gösteriliyor. 2006’da Angola’dan ayrılarak Ürdün’ün başına geçen Palma, adeta takımın kimyasını değiştirdi. Yeni antrenörleri ile katıldıkları ilk turnuva olan Asya Basketbol Şampiyonası’nda beşinci olsalar da, her geçen gün oyunlarını geliştirdikleri aşikardı. Bu gelişimin meyvelerini hemen toplayamadılar. (2008 Pekin Olimpiyatları’na katılama hakkı kazanamadılar); ancak 2009 Asya Basketbol Şampiyonası’nda üçüncü olarak tarihlerinde ilk kez Dünya Basketbol Şampiyonası’na katılmaya hak kazandılar.
Türkiye’deki şampiyonaya katılma hakkı elde etse de, Ürdün’de işler hiç de güllük gülistanlık değil. 2009 Asya Basketbol Şampiyonası’nda üçüncülüğü elde ettikten sadece altı hafta önce Ürdün Olimpiyat Komitesi, basketbol federasyonunu “uygun mali sorumluluk içinde olmadığı” gerekçesiyle feshetti. Bu sebeple 2009-2010 sezonunda Ürdün Basketbol Lig’i oynanmadı. Bu da milli takımda oynayan oyuncuların, Zaid Abbas hariç, tamamının kendi liglerinde 6-7 ay basket oynayamaması anlamına geliyordu. Buna rağmen takım birbirine kenetlenerek Dünya Basketbol Şampiyonası biletini kazandı. Palma’nın söyledikleri ise durumu çok net bir şekilde özetliyor: “Oyuncularımın ulusal ligde oynadıkları son maçın üzerinden 7 ay geçti. Tüm oyuncular bu durumdan oldukça üzgün ve memnuniyetsiz. Bronz madalya şimdiden unutuldu. 3 yıl önce her şey çok güzel gidiyordu ancak bir anda her şey yok oldu.”
Her şeye rağmen iyi bir hazırlık dönemi geçiren Ürdün’de moraller yerinde. Turnuvadan yaklaşık bir ay önce Suriye ve Katar’ın da yer aldığı 3-Nations Cup’ta şampiyon olan Ürdün, daha sonra Stankovic Cup’ta galibiyet yüzü göremese de koç Mario Palma takımından umutlu. Ürdün Olimpiyat Komitesi’nden gereken desteği göremediğini ve vize işlemleri için bile muhatap bulamadığını söyleyen deneyimli antrenör yine de takımının kararlılığına ve kalitesine güveniyor. Son Asya Basketbol Şampiyonası’nın sayı kralı Rasheim Wright’tan özellikle çok şey bekleyen deneyimli isim, eğer inanırlarsa gruplardan çıkabileceklerini düşündüğünü her fırsatta dile getiriyor.
BURAYA NASIL GELDİLER?
2009 Asya Basketbol Şampiyonası’nda pek çok otoriteye göre en iyi basketbolu oynayan takım Ürdün’dü. Ancak İran’la oynanan yarı final maçında, son dakikaya eşitlikle girmelerine rağmen son iki hücumda yaptıkları basit hatalar sonucunda tarihlerinde ilk kez finale çıkma şansını teptiler. Bu yenilgiye rağmen motivasyonunu kaybetmeyen Ürdün, Dünya Basketbol Şampiyonası için son biletin anahtarı olan üçüncülük maçında rakibini 80-66 yenerek bronz madalya kazandı.
HEDEF
A grubunda Arjantin, Sırbistan, Almanya, Avustralya ve Angola ile mücadele edecek olan Ürdün’de, takımın koçu Mario Palma’nın ve tüm oyuncuların ortak hedefi en azından gruplardan çıkabilmek. İddialı açıklamalar yapan oyuncular, Türkiye’de oynayacakları oyunla tüm basket severleri ve rakiplerini şok edeceklerini belirtiyor. Bana göreyse Ürdün için gerçekçi hedef en azından bir galibiyet alarak turnuvada iz bırakmak. Oyuncuların birçoğu bu turnuvanın kendilerini gösterip yurt dışına transfer olmak için tek şans olduğu konusunda hem fikir. Bu sebeple Ürdün hiçbir maçta mücadeleyi bırakmayacaktır; ancak Ürdün dünya sıralamasında 38. iken, gruptaki diğer beş rakibi dünya sıralamasında ilk 12’de. (1-Arjantin, 5-Sırbistan, 7-Almanya, 11-Avustralya, 12- Angola) Bu gerçek göze alındığında Ürdün’ün turnuvada tek bir maç kazanması bile benim için sürpriz olacaktır.
ANTRENÖR
Avrupa, Asya ve Afrika gibi üç ayrı kıtada takım çalıştırarak ilginç bir rekorun sahibi olan Mario Palma çalıştırdığı her takımda başarılı oldu. Yedi sezon geçirdiği Portekiz Ligi’nde altı şampiyonluk kazanan Palma , Angola Ligi’ni dört kez, Ürdün Ligi’ni ise bir kez kazanma başarısı gösterdi. 99’dan beri hem kulüp hem ülke takımı çalıştıran başarılı antrenör, 99’dan 2005’e kadar çalıştırdığı Angola’yı, Afrika Basketbol Şampiyonası’nda dört kez üst üste şampiyon yaptı. 2000 ve 2004 Olimpiyatları’na takımını götürmeyi başaran Palma 2006’da Ürdün’ün başına geçti. Angola’da gösterdiği başarılı performansla Avrupa’da bir takım yöneteceği düşünülen Palma her ne kadar “benim Ürdün’e, Ürdün’ün bana ihtiyacı vardı” dese de Avrupa yerine Ürdün’ü seçmesinin nedeninin para olduğu bilinen bir gerçekti. 2006’dan sonra takımıyla iyi bir uyum yakalayan Palma, takımını 2008 Pekin Olimpiyatları’na götüremese de 2009 Asya Basketbol Şampiyonası’ndaki üçüncülükle, “Ürdün’ü Dünya Şampiyonası’na götüren ilk koç” ünvanını kazandı. Disiplini elden bırakmayan ve gittiği her takıma kendi sistemini götüren Palma, şampiyonada alacağı iyi bir sonuçla zaten başarılarla dolu kariyerini bir seviye yukarı taşımak isteyecektir.
KISA KISA KADRO
Rasheim Wright
Takımının en önemli silahlarından olan Amerika kökenli devşirme oyuncu, bir oyun kurucuya göre çok üstün bir fiziğe sahip. Bu özelliği sayesinde içeriye penetrelerle rahatça sayı bulabilen Wright, “jump shot”larda da çok başarılı.
Osama Daghles
Rasheim Wright’la çok iyi bir uyum yakalayan ve takmını sırtlayan ismlerin başında gelen Daghles, çok iyi bir şutör. Kendi liginde iki kez MVP seçilen oyuncu eli sıcak olduğunda rakip takımlar için sorun olabilir.
Wasem Al-Sous
Henüz ilk 5’te kendine yer edinemese de, özellikle defansif anlamda takımına katkıda bulunabilir. 2008 ve 2009’da Ürdün Ligi’nin “en iyi defansif oyuncusu” seçilen Al-Soui’nun şut yüzdesi yüksek ve zaman zaman çok etkili olabiliyor.
Imad Qahwash
Milli takımda ilk kez forma giyecek olan genç oyuncu, takımın gelecek vaadedenlerinden. Kendi takımında yavaş yavaş ilk 5 oynamaya başlayan oyun kurucunun top tutma becerisi yüksek, ve savaşçı özellikleri var. Ancak oyununu uluslararası seviyeye çekmek için şutunu geliştirmesi gerekiyor.
Fadel Anajjar
Takımda yeterince sayı bulamasa da zaman zaman ateşleyici olarak oyuna giren Anajjar, potansiyelini henüz sahalara yansıtamadı. İyi bir pasör olmayan Anajjar’ın oyun kurma özellikleri de çok iyi değil. Bunun yanında güvenilir bir serbest atış yüzdesi var.
Zaid Abbaas
2007 yılında ortalama bir oyuncuyken kısa zamanda büyük gelişim gösteren Filistin kökenli oyuncu, boyalı alanda %60’ın üzerinde şut yüzdesiyle oynuyor ve Rasheim Wright’tan sonra takımının en önemli skor opsiyonu. Geçen sezonu takımın arkadaşlarının aksine Çin Ligi’nde basket oynayarak geçiren Abbaas fiziksel olarak da çok iyi durumda.
Mousa Alawadi
İçeriye penetreleriyle ve yüksek şut yüzdesiyle etkili bir oyuncu olan Alawadi, kendini daha da geliştireceğe benziyor. Başlı başına bir 3 sayı tehdidi olan genç Ürdünlü, Palma’nın en güvendiği yedeklerden biri.
Enver Soobzokov
Kafkasya kökenli oyuncu takımın en tecrübelilerinden. Asya Şampiyonalarında hatırı sayılır dakikalar alsa da düşük şut yüzdesiyle takımına beklenen katkıyı yapamadı. Türkiye’deki şampiyonada da ilk 5 başlaması beklenen Soobzokov Palma’nın güvendiği oyunculardan.
Mohammad Hadrab
Yaşadığı yükselişle henüz 20 yaşında Milli Takım’a seçilen Hadrab, sonrasında büyük bir gelişim gösterse beklenen patlamayı yapamadı. Geçen yaz, Asya Basketbol Şampiyonası’nda iyi bir performans sergiledi. Dünya Basketbol Şampiyonası’nda da takımına büyük katkı yapacağa benziyor.
Nick Fadayel
Takımın en genç oyuncularından biri olan Fadayel, eğer Palma’dan forma şansı bulabilirse ilk kez milli takımda oynama şansı yakalamış olacak. Yüksek posttan iyi paslar çıkaran ve iyi bir şutör olan genç oyuncu için bu şampiyona kariyerinde bir dönüm noktası olabilir.
Layth Mansour
Takımın en genç oyuncusu, daha önce Ürdün forması giymedi. Amerika kökenli Mansour, ribaundlarda çok iyi olsa da şut tekniği çok zayıf olduğu için şampiyonada forma şansı bulması çok az.
Islam Abbaas
Filistin doğumlu pivot ribaundlarda çok etkili. 2009 Asya Şampiyonası’nda Endonezya’ya karşı oynadığı 23 dakikada, 23 sayı 19 ribaundluk performansı ile herkesi şaşırtan Abbaas , kısa mesafe şutlarda başarısız olduğu için koç Palma’nın ilk 5’inde yer almıyor.
Ayman Adais
Takımın önemli parçalarından bir olan Adais, son 10 yılda Ürdün basketbolunun en önemli uzunu. Çoğu pivot gibi serbest atışlarda sorun yaşasa da çok güçlü bir fiziğe sahip ve savaşçı özelliğiyle ortalığı karıştırıyor. Kısa mesafe şutlarda da başarılı. Eğer Ürdün gruplardan çıkmak istiyorsa, Adais’in iyi oyununa ihtiyaçları var.
Zaid Al-Khas
Bir pivot için çok yumuşak bir bileğe sahip olan tecrübeli oyuncu, fırsat bulduğunda orta mesafeli ve 3 sayılık şutlar kullanmaktan çekinmiyor. Geniş bir hücum repertuarı olan Al-Khas, ribaundlarda da başarılı. Çok büyük ihtimalle bu şampiyona onun son şampiyonası olacak.
Abdalla Abuqoura
Daha önce Ürdün forması giymemiş oyunculardan bir diğeri Abuqoura. Bu şampiyonada forma şansı bulması zor olan pivot, yedekler arasında şans bekleyecek.
Jamal Almaaytah
Baskete 15 gibi çok geç bir yaşta başlayan oyuncu takımın en uzun ismi. Bu özelliğiyle Palma’nın rotasyonun da kendine yer bulsa da ilk 5’te kendine yer bulamayan Almaaytah, boyalı alanda çok etkili.
6. ADAM
Mohammad Hadrab, henüz Palma’nın ilk 5’inde kendine yer bulamasa da geleceğin Ürdün’ünde en önemli oyunculardan biri olacağı tahmin ediliyor. Az süre bulmasına rağmen Asya Basketbol Şampiyonası’nda iki double-double yapan Hadrab, eğer bulduğu süreleri iyi değerlendirirse, Palma O’ndan ilk 5 ‘te de yararlanabilir.
BU ADAMA DİKKAT
2009 Asya Basketbol Şampiyonası’nın sayı kralı Rasheim Wright, Koç Palma’nın en çok güvendiği oyuncu. Zaten onun Ürdün vatandaşlığına geçmesini isteyen de Palma’nın ta kendisiydi. Dünya Basketbol Şampiyonası’na katılabilmek için kazanmaları gereken bronz madalya maçında 28 sayı atarak, takımının Türkiye’ye gelmesini sağlayan Wright, turnuvada çok önemli oyun kurucuların olduğunu ve onlara üstünlük sağladığında herkesin çok şaşıracağını söyleyebilecek kadar iddialı. Turnuvadan sonra taliplilerinin artacağını tahmin eden Wright, takımını gruplardan çıkarabilmek için elinden geleni yapacaktır.
BU TAKIM NEYİ İYİ YAPAR - NEYİ YAPAMAZ?
Bu takımın en büyük sorunlarından biri konsantrasyon. Takım farklı öne geçtiğinde maçı bırakabiliyor. Konsantrasyon sorununun bu kısmının sorun olmayacağını söyleyebiliriz. Çünkü Ürdün’ün şampiyonada farklı öne geçeceği maç olacağını sanmıyorum; lakin farklı geriye düştüklerinde gerekli olan “geri dönüş”ü yapamıyorlar. Ama unutulmaması gereken bir nokta var. Daha önce de bahsettiğim gibi tüm oyuncular bu turnuvada kendilerini göstermek isteyecektir. Bu yüzden normalin aksine daha inatçı bir Ürdün izleyebiliriz turnuva boyunca.
Takımın neler yapabileceği ise Rasheim Wright’a bağlı. İyi gününde tek başına maç kazandırma özelliğine sahip özel bir oyuncu olan Wright bu turnuvada kendini gösterecektir. Takım da ona ayak uydurduğunda sürpriz sonuçlara imza atabilecek bir potansiyele sahipler.
0 yorum